sercan agzındaki cekirdegi cimenlere tukurerek yattığı yerden doğruldu;
"pst bana kola koysana oglum"
"sst dünyadan Taha'ya"
Taha gözlerini gökyüzünden ayirip Sercana baktı
"hi noldu?"
"kola diyorum kolkola koy diyorum"
"kime koyim?"
"ohoo uçmuş bu"
etrafina bakip sercanin uzattigi bardagi gordu. aydınlanmış bir ifadeyle bardağı alıp kola doldurdu.
"buyur canim bu 5. bardağın."
"Hatta 2. şişe"
"aa lokmalarımı sayıyor terbiyesiz(!)"
sercanin sözünün üstüne yigitle yüzüne haykirdik.
Taha tekrar gokyuzune bakmaya döndü, sercan da eline bir avuç çekirdek alıp tekrar çimlerin üstüne uzandi
"şu karşıdan geleb Bulut mu?"
sercan direkt kafasini kaldırıp bize bakti
"but mu?
"hani nerde?"
"asko ne sacmaliyon"
diye sorunca yüzüme böm böm baktı
"e but demediniz mi siz?"
"ne butu olum bulut dedik"
"ohoo sizde ne yapalım biz Bulutu mulutu."
"Hangi buluttan behsediyoruz"
"yan siniftaki işte"
goz devirip cekirdegi citlatmaya devam ettim, bagimlilik yapiyo bu da abi.
"Asel poşeti uzatsana kuzum"
"Hangi poşeti"
"jelibonlarin olduğu"
gozlerimi kisip sercana baktim
"sence onları sana vereceğimi düşündün m??"
"evet, o yuzden ver hadi"
poşeti elime alip yavasca ayaga kalktim. Sercan ne yaptigimi anlamış olmalı ki o da yavas yavaş ayağa kalktı.
Tam geri oturucakken birden kosmaya basladim.
"LAN KİZİM KOŞMAYIN"
Grubun annesi yigit işte, baska ne beklenirdi ki.
icimden hem konusup hem guluyodum ve ayni zamanda da kosuyodum.
"hay enanisigi-"
"ASEL!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23.59 apartmani
Chick-Lit"her zaman benimle olucaksiniz di mi? "her zaman seninleyiz" "peki. saat kac Taha?" "23.59 saat" "o zaman tam bu saatte, burda soz verir misiniz?" "ne olursa olsun, ne yasanirsa yasansin, ne yaparsak yapalim, burda, bu parkta, hep beraber??" ...