#2

555 21 7
                                    

Uyandığımda dinlenmek için durduğum yerde olduğumu farkettim büyük bir ihtimal yorgunluktan bayılmıştım. Her yerim tutulmuş ve ağrıyordu.

Koluma sardığım parçalar kanı durdursada birilerini bulup baktırmam gerekti aksi takdirde ne kadar daha dayanabilirim emin değildim. Hızla ata binip etrafı dolaşmaya başladım. Gittikçe seyrekleşen ağaçlardan ve uzaktan gelen insan seslerinden bir yerleşim yerine vardığımı anlayınca yavaşça o tarafa sürmeye başladım.

Ne kadar kötü olsamda tanımadığım insanlardı ve güvenliğim için iyi olduklarına emin olmalıydım.
Artan seslerle görülmeyeceğim bir yer bulup saklandım. Garip bir şekilde çadırlar görmeye başladım. Demirin demire vurma sesleri geliyordu sanki dikkatli baktığım da o da neydi?
Kılıç mı .. hasskktr..
Nerdeyim ben kahrolası birşeyler yapmam lazımdı artık dayanacak gücüm kalmamıştı.

Ne olur ne olmaz silahımı hazırladım . Biranda siyah giyinimli yüzleri kapalı insanlar - gerçi çıkardıkları seslere bakarsak pek insana benzemiyorlar- çadırlara ve insanlara saldırıp öldürmeye başladılar. Resmen lal olmuştum. Kötü tipler oldukları çok açıktı. Silahı sıkı sıkı tutup dikkatle nişan almaya başladım. 1.2.3.4... derken bir sürü adam öldürmüştüm. Kılıçla silahın üstüne yürümek mi harika saf salaklık böyle bir şey olmalı.

Tabi onların gözünde durduk yere pat diye yere düşen insanlar garipti. Ve ne oldu bir anda kendimi savaşın ortasında buldum. Gözüme takılan adam çocuğun üzerine kılıçla yürüyünce nevrim döndü . Adamın elinden kılıcı düşürüp yumruk atmaya başladım en sonunda boynunu kırdım . Çocuğa yönelip hemen konuştum.

- iyimisin ?
- i iyiyim sen kimsin ki
- ben öylesine biriyim şimdi seni güvenli bir yere götürelim olur mu ?
Beni onaylayan çocuğu bir çadıra yerleştirdim  .

Bir süre sonra artık etraf durulmuştu . Adamlar bitmişti yani en azından biri hariç.
Bir anda biri Ertuğrul beyim diyerek bağırdı adam kendini sese dönerek belli etti o sırada arkasından gelen adam tam kılıcını sırtına saplayacakken ben hızla adama nişan alıp alnından vurdum .herkes şaşkın bir şekilde bir vurduğum adama, bir bana ,birde adı Ertuğrul olan adama bakıp durdular.

Ertuğrul ile göz göze gelince birden garip hissettim . Bal rengi gözleriyle yeşil gözlerim birbirinden ayrılamadılar.
Taki gücüm tükenip yere düşene kadar bilincim kapanırken hatırladığım şey ertuğrul ve yanındakilerin başıma toplanması ve ertuğrulun "hatun!!?" Diyerek bana koşmasıydı.

Evvettt yeni bölüm geldi çok üstüne düşünmedim. İçimden geldiği gibi yazdım. Kısa bölümlerle devam edicek. Umarım beğenilir💕💕
#İlayertuğrul

İLAY[Zamanda yolculuk/selçuklu] Devam kitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin