6

1.8K 106 205
                                    

Hürkan'ın Anlatımı:

Gözlerime güneş ışıklarının vurmasıyla uyandım. Üzerimde bir el hissettim. Emre yanımda yatıyordu. Kısa bir şoktan sonra Emre'nin yüzüne baktım, çok tatlı uyuyordu. Onu böyle saatlerce izleyebilirdim. Aniden Emre gözlerini açtı. Geri çekildim. Bana niye buradasın diye sorarcasına bakıyordu.

-Niye buradasın Hürkan?

+Bende bilmiyorum. Sanırım gece yataktan düştüm. Rahatsız ettiysem özür dilerim.

-Sorun değil. 

Karnım zil çalıyordu. Yemek yemezsem açlıktan ölecektim.

-Acıktın mı sen?

+Nerden çıkardın?

-Karnın gurulduyor. *Kıkırdama*

+Aslında biraz acıktım.

-O zaman kahvaltı hazırlarız. Ama ondan önce eczaneye gitmem gerek.

+Neden?

-İlaçlarını alacağım şapşal.

Şapşal dediğinde burnuma dokunmuştu. Utanmıştım. Acaba ne yemek isterdi?

+Ne yemek istersin?

-Hmm... Sanırım tost.

+Tamam.

Bir anda Emre üzerindekileri çıkarmaya başladı. Ne yapıyorsun dercesine bir bakış attım.

-Ne var?

+Niye üstünü yanımda çıkarıyorsun?

-Biz arkadaşı. Sorun olmaz. Ama rahatsız olduysan içeride giyinebilirim.

+Yok önemli değil.

Emre'ye dolabımdan çıkardığım kıyafetleri verdim ve mutfağa gittiğimi haber verdim.

Emre'nin Anlatımı:

Hürkan'nın verdiği kıyafetleri giyindikten sonra kapıdan çıktım. Yoldu yürürken düşüncelere daldım. Son zamanlarda Hürkan gözüme farklı görünmeye başlamıştı. Tatlı geliyordu, sürekli temas halinde olmak istiyordum. Yoksa Hürkan'dan hoşlanıyor muyum? Eczaneye geldiğimi fark edince karışık aklımdaki düşünceleri bir kenara bıraktım ve Hürkan'ın ilaçlarını aldıktan sonra geri dönmek için yola çıktım.

***

Kapının önüne geldiğimde zile bastım, bana kapıyı açan Hürkan ile tekrar göz göze geldik. Ahh... Gözleri gerçekten çok güzel... İçeri girdim. Hürkan geri çekilme fırsatı bulamadan sımsıkı sarıldım. Kalbi çok hızlı atıyordu.

-Bana anlatmadığın ne var Hürkan? Eskiden bana her şeyi anlatırdın. Seni ne streslendiriyor? Benim yüzümden mi?  Ben mi seni geriyorum? Hastanedeyken elini tuttuğumda da kalbin çok hızlı atıyordu. 

+Ben...

Başımı kaldırıp Hürkan'ın yüzüne baktım. Güzel gözleri dolmuştu.

-Ne.. Neden ağlıyorsun?...

+Ben.. Çünkü seni arkadaşım olarak görmüyorum...

Hürkan'ın söyledikleriyle bedenine sardığım kollarımı çektim. Ne demek beni arkadaşı olarak görmüyordu? Benden soğumuş muydu? 

+Çünkü sana aşığım. Bana söylediğin her kelime ve birlikte olduğumuz her az benim için çok önemli ve değerli.

-...

+Videoda bacağımı okşadığında, hastanede elimi tuttuğunda hislerim karşılıklı sanmıştım. Ama değilmiş.. Bir anlığına kalbim harekete geçti ve seninde beni sevdiğini sandım.

-Iıı şey... Aklımı toplamam lazım.

Hürkan ellerini yüzüne götürdü ve hiç bir şey demedi.

-İlaçlarını içmeyi unutma.

söylediklerimle yüzünde acı bir gülümseme oluştu. Onu bu şekilde bırakmaya içim el vermiyordu ama kafam çok karışıktı bu yüzden zaten açık olan kapıdan dışarıya çıktım.

***


Kalbimdeki Yankı MengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin