8

1.6K 99 56
                                    

Ömer'in Anlatımı:

Pembe tavşanlı terliklerimi giyip elimde çöp poşetiyle aşağı indim. Turuncu çöp kutusuna elimdeki poşeti attım. Attığım an Emre'yi gördüm. Gevşek gevşek yürüyordu. Yanına gidip kolundan tuttum, çok pis içki kokuyordu.

-Sen bizsiz içtin mi lan?

-...

Koluna vurdum.

-Niye susuyorsun, konuşsana.

Kötü bir şey olduğunu anlamıştım. Emre'yi kolundan çekiştirip eve getirdim. Emre'yi koltuğa oturttum.

-Ben birazdan gelirim. Bekle burada.

Telefonumu açıp Hürkan'ı aradım. Telefonu meşguldeydi. Emre'nin durumunu anlatmak için Kaan'ı aradım.

-Alo

-Noldu Ömer?

-Dışarıda Emre'yi buldum. Perişan haldeydi.

-Bende Hürkan'dayım. Hürkan'a giderken Emre'yi görmüştüm. Beti benzi atmıştı.

-Şaşırmaya hazır ol. Emre bara gitmiş!

-Hürkan anlattı. Hürkan Emre'ye açılmış. Emre'de düşünmek için zaman istemiş.

-Hürkan'dan hiç beklemezdim, ama iyi yapmış, içini dökmüş oldu bu sayede.

-Evet. Sen Emre'yi bir duş aldır, ayılsın. Sor, ne diyor Hürkan konusunda.

-Tamam. Hürkan iyi mi?

-Örtüyü çekmiş üstüne yatıyor. Hiç bir şey demedi. Teselli etmeye çalıştım biraz ama...

-Kötü hissediyor olmalı.. Neyse tamam, görüşürüz.

-Görüşürüz.

Yattığı yerden Emre'yi tutup duşa soktum.

-Git yıkan lan, leş gibi içki kokuyorsun.

Emre'nin duşta mırıldandığını duydum. Hürkan hakkında bir şeyler söylüyordu. Ne dediğini tam anlayamasam da, Hürkan hakkında olduğunu anlıyordum.

***


Kalbimdeki Yankı MengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin