ZE - 1 -

27.3K 609 52
                                    

Etrafıma şu gece soğunda baktım. Ellerimi birbirine sürttüm. O eve dönmek istemiyorum. Ama istemeden adımlarım beni oraya götürüyordu. Derin nefes alıp kapıyı açtım. Odama çıktım. Kendimi kapıya yasladım.

"Lütfen, lütfen beni kurtarın." diye mırıldandım. Kapım açıldı ve yere düştüm. Göz devirdim.

"Akşam bir parti var,Yıldırım ailesini gururlandırıcak şekilde giyinmek zorundasın." dedi bana duygusuz bir şekilde. Cevap vermedim. Dolabımın önün geçtim. Siyah vücuduma yapışan bir elbise giydim. Dizimin hafif üstündeydi. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Her zamanki gibi vazgeçilmez eyelinerımı sürdüm. Siyah babetlerimi giyecekken annem seslendi.

"Topuklu. Topuklu giyeceksin." dedi ukala tavırlarıyla. Başımı eğip siyah topukluları giydim. Ayağıma tam uymuyorlardı. 1 numara büyük olma ihtimali vardı. Çantamı aldım. Aşağı indim.

"Hazırım ben." cevap yok.

"Hazırım dedim." Sessizlik.

"Hazırım!" Bağırdım. Bana sinirle baktılar. Ama eski hallerine dönüp kapıdan çıktılar. Onları takip ettim. Arabaya bindik. Şık bir restorantta durduk. İçeri girdim. Ama ayakkabılar ayağımdan fırlayacak gibi sallanıyordu. Bir masaya geldik. Ama sadece birisi dikkatimi çekmişti. Gömleği terlediğinden dolayı vücuduna yapışmıştı. Bir adam öksürdü. Çocuk oflaya puflaya ayağa kalktı ve bana sandalyeye oturmam için çekti.Nazikçe oturdum.

"Teşekkür ederim." dedim gülümsedim. Cevap vermedi. Bir kadın -büyük ihtimal annesi- konuşmaya başladı. Onu dikkatle inceledim. Saçlarını dağınık bir topuzdu. Alımlı bir kadındı. Asil duruşuyla herkesin dikkatini çekebiliyordu.

"Evet çocuklar,bildiğiniz gibi babanızla şirketlerimiz ortak. Ama ikimizde de bir düşüş var. Dikkatleri üstüme çekmek için 1 yıl boyunca evlenmeniz lazım. Sonra herkes kendi yoluna..." dilim tutuldu.

"Nasıl ya? Bizim fikrimizi sordunuz mu?!" sesimi yükselttim. Babam bana çok kötü baktı. Susmadım. Devam ettim. "Ya benim duygularım? Hayallerim?!" babam sinirle kalktı ve bana tokat attı. Gözlerim dolmuştu. Çantamı alıp çıkışa koştum. Ellerim titriyordu. Restorant'ın dışındaki duvara yaslandım. Canımı yakıyordular. Her zaman böyleydi. Ben hep onların çıkarları için vardım.

"Psst, ağlıyor musun sen ?" Kafamı sese doğru çevirdim. O evleneceğim çocuktu. Göz yaşlarımı tek hamlede sildim.

"Hayır. Ağlamıyorum." sinirle ona baktım.

"Seninle istediğimden evlenmiyorum." dedi sinir bir şekilde. Bir tane kafasına patlatacaktım ohh olucaktı.

"Yaaa, bende yalvardım. Babacım,lütfen beni şu salakla evlendir diye." göz devirdi.

"Çok komiksin." duygusuzdu. "Bu arada annemler detayları konuşmak için seni çağırıyor." dedi üstümü silkeledim. İçeri girdim.

"2 yıl dayanacağız. Sonra bitecek." dedim. Ama tüm hayallerim yıkılmıştı. Sevdiğim adam bana evlenme teklifi edecekti. Bende 'EVET!' diye haykırıp boynuna atlayacaktım. Ben bunları düşünürken masaya varmıştık. Babamın yüzüne bakmayı dahi tenezzül etmiyordum.

"Hoş geldin Damlacığım, iyi misin ?" dedi buruk bir sesle.

"İyiyim, teşekkür ederim sorduğunuz için." gülümsemeye çalıştım.

"Neyse, düğünü 2 gün sonra yapacağız. Ne kadar hızlı o kadar erken yükseliriz Adnancım, değil mi?" babam gülümseyerek evet anlamında kafasını salladı.

"Ondan dolayı gelinimiz, yarın bizim eve gelsin. Bernayla dışarıda alış veriş yapsınlar, ev seçsinler." dedi Berna Hanım'a bakarak.

--

2-3 saat herkes sohbet etti gülüştü. Ben Berna Teyzeyi çok sevmiştim. Bana hep moral vermişti.

Arabaya bindik. Onları umursamadım. Telefonumu açtım. Ceren'e mesaj attım.

Ceren, 20 dakikaya beni ara. Sonrada bizim bodrum katında görüşelim.

Yazıp gönderdim. Hemen geri mesaj geldi. Çünkü o Ceren.

Tamam, her zamanki kapıdan değil mi? Ahh, tamam. Sormam mantıksız tabiki oradan.

Kıkırdadım. Annemler bana bakmadı. Zaten 10 yıldır böyleydik. Eve vardık. Üstümdekileri çıkardım. Minyonlu takımımı giydim. Salona indim. Annemle babam sohbet ediyordu. Telefonum çalmaya başladı açtım.

"Alo? Noldu Ceren? Dışarıya mı gelmem lazım. Ahh, tamam geliyorum." dedim ve kapadım.

"Benim çıkmam lazım. Gelirim." dedim.

"Görüşürüz kızım." dediler ilk defa. Bir saniye. İlk defa bana gıcıklık hissetmeden demişlerdi. Gözlerim yaşarmıştı. Ama sıra takmama sırası bendeydi. Kapıyı çarpıp gittim.

---

Selam! 💗 beni özlediniz mi? 👍🏻 zoraki evlilik hakkında değişik bir şekilde - ne kadar becerebilirsem - yazacağım 💎 elimden geldiği kadar bölüm yazıp yükleyeceğim! Destekleriniz için teşekkür ederim 😊💘

Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin