1.Bölüm

1.1K 22 13
                                    

   iyi okumalar💫🤍                            

' Sahi neydi o kural?
                    
                           Sevince mi kaybediyorduk?

Kaybedince mi seviyorduk?..'

"Öldür" dedi soğuk ve tok ses ile. Sandalyede oturmuş karşısındaki çırpınan adama dikmişti gözlerin.Hiç bir merhamet kırıntısı yoktu zifirlerinde. Verdiği emirle karşısında çırpınan  adama silahı dayadı Savaşın en yakın adamı Ali.

Savaş sandalyeye dahada yaslanarak elindeki içkisinden bir yudum aldı.İnsanların acı çekmesi onun için en büyük zevklerden bir tanesi idi. Adam ölmemek için yalvarırken Savaş onu umursamıyordu.

Adam çaresizce bir ona silah dayayan adama bir de karşısında ölüm ermini veren adama bakıyordu. Başka çaresi yoktu. Anlatmazsa ölücekti. Yanındaki celladı onu öldürmek için hazırlaşırken bir anda fikrini deyişmiş bağırarak

"Tamam abi lütfen  öldürme beni.Anlatacağım her şeyi."

Alinin gözleri hemen Savaşı bulduğunda Savaş gözlerini kısmış adama bakmağa başladı."Konuş."

Dedi en ürküdücü ses tonu ile. Adam fazla zaman kaypetmeden hemen konuşmağa başladı.

"Abi adam karısından çok uzun bundan önce boşanmışlar. Adam boşandıkları yıl ölmüş ondan 5 yıl falan sonra karısı 2 ci eşinden kaçmış. Kadının neyi var neyi yok hepsi  kızına kalmış ama kız daha çok küçük olduğu için tüm mal varlığına üvey babası el koymuş."

"Kız yaşıyormu?"

"Bi-bilmiyorum abi" Savaş aldığı cevap memnun etmemiş gibi sandalyeden bir hışımla kalkıp

"öldür" söylediği sözle  ali tetiği çekti. Ve adam kanlar içinde yerlerde. Ali adamın işin bitir bitirmez hemen savaşın arkasıyca koşar adımlarla yanına gitti.

Savaş arabanın kapısın açarken  ali arkadan konuşmasıyla duraksamış aile çevirmişti yüzünü."Abi? Napıcaz? Adam ölmüş dedi az önceki piç." Savaş bakışlarını Aliden ayırarak arabaya bindi. Tam kapıyı kapatacakken devam etti."Kızı alıcaz".....


Hayatımın en sıradan günlerinden birisiydi.
Yine sabah olmuş, işe gitmek için hazırlaşıyordum.kalbim yine buruktu.hani derler ya? İnsanlar iki yere ayrılır diye. Biricisi hayatı yaşayanlar,ikincisi ise hayatda yaşamaq için mucadile edenler...

  Çok qarip.Aslında ben hiç birine aid değildim. Ne hayatta yaşıyor,nedeki hayatta kalmak için çaba sarf ediyordum. Bu durum tam ben 8 yaşımdayken başladı. Annemin beni bıraktığı günden bu yana... sanki ben ölmüşümde bedenim yaşıyor.

Size kısaca kendimden bahs ediyim.ben Bade.
Bade yankı. 19 yaşımdayım. Sıradan bir hayatım var. Sıradan bir evim,sıradan bir işim. İstanbulda yaşıyorum. İstanbulun en sakin kısmında bir restoranda qarsonluk yapıyorum. Liseyi bitirmiş,unversiteyi kazanmıştım. Ama hâla bundan babamın,ah pardon.. Üvey Babamın haberi yoktu. Annem 8 yaşımdayken üvey babamla beni bırakıp gitmişti. Üvey babam benim hiç bir şeyim olamamsına rağmen beni bırakmamış,aksine sahip çıkmıştı.

Bu yıl unversiteye başlıycaktım.belkide şu günüme kadar en sevindiyim, belkide tek sevindiyim şey buydu. Sonunda kendi okulumu okuyup, kendi işimi kurucaktım. Ve bu adamın yanından gidicektim. Hep bunun hayaliyle yaşadım. Ve hayallerime yavaş-yavaş yaklaşıyordum. Şimdi söyliyceksiniz ki, üvey babana söylemden nasıl okuycaksın? İşte orasın ben bile bilmiyordum.

KALBİMİN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin