¹⁹» 抱擁

468 74 115
                                    

{160522-210522}
________________


Aradan bir kaç hafta geçmiş, günlerden cumaydı ve her şey normal gibi ilerliyordu. Genç oğlan geldiği sınıfın kapısı ile bir bakışma içerisine girmiş, bir anda kapının açılması ve üstüne kapaklanan tanıdık bedenle gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

İkiside birbirlerine şaşkınlıkla bakarken, yanlarından gelen sesle oraya çevirmişlerdi kafalarını.

"Siktir." diye bağırıp eliyle ağzını kapatan Jay, iki seksen yere yapışmış olan ikilinin daha tuhaf bir hâl almasına neden olmuştu.

Küçük olan hızlıca yerden kalkmış ve büyüğe eline uzatmıştı. Bir yandan konuşmayı da ihmal etmiyordu tâbi.

"Hyung çok özür dilerim, iyi misin?"

Sunghoon, "başımı vurdum," diyerek kafasının arkasını gösterirken, Riki elini gösterdiği tarafa hafifçe bastırmıştı.

"Üzgünüm, çok mu ağrıyor?"

"Çok değil."

Riki, "buz alıp geleceğim, şişmesin" diyerek onun yanında ayrılacağı sırada, Sunghoon bileğinden tutmuştu onu.

"Gerek yok Riki, acımıyor bile zaten."

Aradan atlayan Jay, "aww~ Çok tatlısınız. Sizi daha fazla izlemek isterdim ama, gitmem gerekiyor. Bu moment gözümü gönlümü açtı, teşekkürler beyler," demiş ve imalı bir şekilde gülümseyip göz kırparak oradan ayrılmıştı. Sunghoon buna karşı bir göz devirirken, Riki biraz utanmış, bunu gizlemek için tekrar Sunghoon'a dönmüştü.

"Hyung, buz istemediğine emin misin?"

"İstemiyorum. Hem sen nereye gidiyordun? Savaşa gider gibi fırladın sınıftan."

Riki gözlerini kısıp Sunghoon'a bakmıştı.

"Üst sınıflar ile voleybol oynayacağız, savaş sayılır mı o?"

Sunghoon onun bu söylediğine karşılık gülerken, Riki şaşkınlıkla gözlerini açmış ona bakıyordu.

Riki tebessüm ederek, "Hyung! Hyung güldün, hem de benim sayemde. Woah! Hyung çok güzel gülüyorsun." demiş ve Sunghoon'a sarılmıştı.

Şaşırma sırası büyük olana geçmişti şimdi. Riki tam geri çekileceği sırada, kollarını onun beline dolarken, duymayacağını bilse de, "teşekkür ederim küçük Japon," diye mırıldanmıştı.

Kısa sarılmalarının ardından ayrılırlarken, "bu arada hyung, ne için gelmiştin?" diye sormuştu Riki, sanki hep sarılıyorlarmış gibi.

Büyük olan elindeki kitabı hafifçe sallarken Riki'ye vermiş, "geçenlerde kütüphaneden çıkarken unutmuştun, senden sonra biri gelip aldı ama anca bugün getirdi. Okumak istersin diye de sana vermeye gelmiştim," demişti ve küçüğün gözlerinin anbean parıldadığına şahit olmuştu.

"Teşekkürler Sunghoon hyung~!"

Sunghoon "rica ederim, gitsem iyi olacak," deyip arkasını dönmüştü ki, "hyung çıkışta birlikte gidelim mi, kafeye?" demişti bu kez de küçüğü.

Sunghoon tekrar ona dönerken kafasını olumluca sallamış ve el sallayıp gitmişti.

Riki onun ardından, yüzündeki küçük tebessümle bakarken, Sunoo'nun, "shipim moment verdi, aman Tanrı'm!" diyerek bağırmasıyla şaşkınca ona dönmüştü.

𝐈𝐜𝐞 𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞| 𝐇𝐎𝐎𝐍𝐊𝐈̇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin