Gerçekler hayalleri yıkar...

73 4 3
                                    

Daha 6 yaşlarındayken aynı parkta oynamış, akrabaları birbirleriyle çocukluk arkadaşı olan, bir banka soygununda tesadüfen kızın tokasını senelerce saklayan, aynı okullarda okumuş fakat birbirlerini tanımayan, aynı akıl hastanesinde yan yana odalarda kalıp kızın çocuğu dövdüğü, kızın çocuğu yıllarca rüyalarında görüp adını Albatros koyması ve kızında lakabının adının zümrüdüanka olması ardından 1 sene sonra Erkenci Kuş dizisinde Albatros ve zümrüdüanka aşkının anlatılması... Tesadüflerle dolu bir aşkımız vardı. Hayat Albatros ve zümrüdüankayı hep karşılaştırıyordu fakat birbirlerini bir türlü hatırlamıyorlardı. Kızın doğduğu gün çocuğun annesi hamile olduğunu öğrenmişti aralarında tam 9 ay vardı, tüm arkadaşları ortaktı, kız ve çocuğun halaları çocukluk arkadaşlarıydılar, çocuğun babası ve kızın eniştesi de öyle, kızın kuzeninin eski sevgilisi çocuğun dayısıyla nişanlıydı mesela... Hep tesadüf hep. Aşk tesadüfleri sever diye boşuna dememişler. Ve evet bu gerçek bir hikaye bu benim hikayem... Bizim masalımız. Her masal mutlu sonla biter biz mutlu sonsuzla biticeğimize söz vermiştik sevgilimle, delibalımla. Birlikte hiç bir aşığın yaşamadığı şeyleri yaşamıştık. 13-14 yaşlarında sevmiştik birbirimizi. 3 sene boyunca düğünlerde, bayramlarda, tüm özel günlerde beraberdik. Sadece birbirimizin ruhlarına değil bedenlerimize de dokunmuştuk. Ben oğlanı çok seviyordum onun için her şeyi yapıyordum, çocuğun da beni sevdiğine emindim çünkü çocukta benim için her şeyi yapıyordu. Herkesi karşımıza almıştık biz bu aşkla beraber ağladığımız beraber kırıldığımız beraber güldüğümüz kahkahalar attığımız bir ilişkiydi. Beraber wc ye bile girmek zorunda kalmıştık. Bir gün benden durduk yere ayrıldı. 3 senemi harcadı 20 Şubat 2022 ayrılık tarihimiz. Ben ailemin gözleri önünde yıkıldım, hastanelik oldum , yoğun bakımlarda kaldım. Çünkü o benim Albatros'umdu, çünkü o benim delibalımdı, çünkü ben onun zümrüdüankası ve civciviydim. Ayrıldıktan 2 hafta sonra en yakın arkadaşından sevgilisi olduğunu öğrendim. Yine dayanamadım yine yıkıldım annesini aradım, annesi telefonda benimle beraber ağladı "Ben seni kızım gibi gördüm kızımın üzülmesindense oğlumun üzülmesini tercih ederdim keşke sen ayrılsaydın" dedi. Evet bunu bir anne söyledi ve evet bu sözleri o anne ağlayarak söyledi. Ertesi gün  sevgilisini paylaşmıştı hemde civcivim şarkısıyla. Paramparça olmuştum. "Hani civcivin bendim. Hani senin güzel kızın bendim." Dayanamadım. Yazdım sevgilisine benimle yaşadıklarını anlattım ona yalan konuşmadım hiç amacım ayırmakta değildi. Amacım Albatros'umun o kızla benimle yaşadıklarını yaşayamayacağını göstermekti. Ve evet çocuk inkar etti ve sevgilisiyle beraber bana karaktersiz dediler. Hak etmedim. Çünkü ortada hiç bir sebep yokken gitti ve hemen ardımdan sevgili yaptı karaktersiz olan ben değildim. Aradan 2 gün geçmeden ayrılmışlar kızla beni unutamadığını söylemiş kıza falan tabi ne kadar inandırıcıysa bilmiyorum. 1 ay bile geçmeden ortak arkadaşlarımızdan birine onu uzun zamandır sevdiğini, benden ayrılmak için bahaneler aradığını söylemiş kız mesajları bana ekran görüntüsü olarak atmıştı ve bende o görüntüleri çocuğa atmıştım. Bana artık hayatıma bakmam gerektiğini ve kendisinin hayatının iyi gittiğini beni istemediğini söyledi. Ben öyle yapmadım ama geri çekildim, uzaklaştım, hayatıma başka birini almaya karar verdim. Ve yaptım da... Ama yaptıktan sonra "Gülüşü güzel kadının duruşu güzel adamı olmayı özledim" diye story attı. Bizim sözümüzdü ben onun gülüşü güzeli o benim duruşu güzelimdi. Ardından içip beni aramış neden aradığını sormak için sms attığımda arkadaşı cevap verdi "İçmiş seni sayıklıyordu bana da mahalledeki çocuklar haber verdi sen onu engelle ulaşamasın sana" dedi. Engellemedim. Ertesi gün tekrardan aradı beni çok sevdiğini, unutamadığını, o kızla beni unutmak için çıkıp hatta 2 gün sonra ben onu unutamadım diyerek ayrıldığını söyledi. 2 buçuk ay olmuştu uzun zaman sonra uzun uzun konuştuk. "Neden" diye sordum. "Neden bıraktın o zaman beni, neden gittin benden". Cevap vermedi " sorma" dedi. Sormadım. "Tekrardan olabiliriz" dedim. Kabul etmedi. Yemin ederim kabul etse hayatımı aldığım kişiyi çıkartıp ona geri dönmek için o gün herkesi karşıma alırdım. Ama o ne yaptı? Ertesi gün üzerinde benim sweat yanında sevgilisiyle "Bu aşk değil de ne be" şarkısını koyarak story attı. O zaman anladım kafasının karışık olduğunu o bana ne zaman dönse ben kabul edicektim ona göre bu öyleydi, beni cepte görüyordu ve buna ben vesile olmuştum. Bir daha ona dönmeyeceğim. Şuan hayatımdaki kişi beni gerçekten seviyor. Mutlu ediyor. Ama onu özlüyorum, çok özlüyorum... Ve şuan hayata tutunma sebebim hala onun kaderim olduğuna inanmam ve gelecekte onunla evleneceğimi düşünmem. Çünkü kimse bizimkisi kadar tutkulu, güzel bir aşk yaşamamıştır. Biz düşündüğünüz ne kadar eğlenceli, romantik, güzel, hüzünlü olaylar varsa hepsini yaşadık akla ne gelirse. Kim bizim gibi çocukluktan beri birbirini arayan bir ilişki yaşamıştır ki. Kimse...
Ama size bir uyarım kimseyi hayatınızın odak noktası yapmayın, kimseyi kendinizden vazgeçicek kadar sevmeyin, ön planda her zaman kendinizi tutun. Ve yalvarıyorum size kimseye kendinizden çok güvenmeyin...

Mutlu SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin