Genç kız alarmının çalması ile gözlerini araladı. sabah olmuştu. yatağından doğruldu. ayağa kalktı. penceresini açtı. bahçelerinin güzel kokusunu içine çekti. huzur buluyordu ağaçlar da, çiçekler de, doğa da. her üzgün olduğu zaman ormana dolaşmaya giderdi. tüm üzgünlüğünü giderirdi.
üstünü değiştirip okul formasını giydi. saçlarını saldı. öyle daha çok beğeniyordu. sonra odasından çıktı. salon da annesi bir köşe de, babası bir köşe de, oturuyordu. kız ne olduğunu anlayamamıştı. annesi kızını fark edince,
"Aybike kızım geldiğine göre seninle konuşmamız lazım." dedi.
kız hâlâ ne olduğunu anlamamıştı. "ne hakkında?" dedi.
babası konuştu öteden, "otur şöyle anlatacağız."
kız babasının dediğini ikiletmeden annesinin yanında ki boş sandalyeye oturdu.
"evet?" diye sordu.
annesi konuştu, "bak kızım bizim ne zamandır baban ile aramız kötü. artık eskisi gibi değiliz. birbirimize iyi gelmiyoruz. sana belli etmemiş olabiliriz. ama ikimizin de arasın da büyük duvarlar var. olmuyor kızım yapamıyoruz..." dedi.
kız daha olayları kavrayamamazken babası konuştu ardından, "biz boşanma kararı aldık."
demesiyle kızın kalbi duracak gibi oldu. gül gibi geçen evlilik ne oldu da bitecekti? ama neden...
kız olayları yeni yeni kavrarken konuştu,
"anne baba ne demek boşanmak allah aşkına oturun bir konuşun hemen bir karara varmayın." dedi çaresizce eliyle göz yaşını silerken.
"kızım dedim ya yapamıyoruz ve biz ikimiz de yorulduk. kısa süre sonra ayrılacağız. ve senin bir tercih yapmanı istiyoruz. kiminle kalıcaksın annen ile mi? yoksa baban ile mi?" dedi annesi.
kız sinirle "bir tercih yapacaksam sizin boşanmamanızı tercih ediyorum. ve boşanırsanız yeminim olsun ikinizde de kalmam kaçarım buralardan!"dedi.
ve sonra çantasını alıp hızlı bir şekilde evden çıktı. ağlaya ağlaya otobüs durağına gitti. zaten bir sürü derdi vardı, bir de anne babası boşanacak mıydı? anne ve babası boşanırsa kız cidden tam olarak çökerdi.
*
berk uyanmış kahvaltısını ediyordu. kahvaltı da Aybike'i düşünüyordu.acaba şuan ne yapıyordu.
ve ona yazmaya karar verdi. ama tabii anonim olarak.
kızıl;
günaydın güzelim:)
berk aybike'nin görmesini bekliyordu.
yarım saat geçmiş hâlâ bakmamıştı. saate baktı şuan çıkmazsa okula geç kalıcaktı. bu yüzden kahvaltısını bırakıp mutfaktan çıktı. sonra ceketini alıp evden çıktı. yolda radyodan rastgele bir şarkı açtı.
alper ayyıldız/ağustos sırılsıklam
(isteyen hızlıca geçebilir)
Bilmem hangi rüzgar attı, nerden esti tuttum
Hangi dalga sayesinde kıyıma kadar vurdun?
Dön nerden geldiysen eğer oraya
Söyleyeceklerini suya yaz
Okunabilir ama bu çok zor bir ihtimal
Dokunabilir, kağıt denizi gözler ıslatır
Yenilebilir ama yutulabilir değil
Dibinde yüzenin karşısında
Bu nasıl bir sır?
Sahte parantezler açma sakın (sakın, sakın)!
Nokta kadar dürüst olamadın
Ey anam ey yine beni kandırdın
