ela gözlüm:hiç yazmayacaksın sandım/
kızıl
sen beni kırmadın ki
ben sadece senin benim yanım da olmanı istedim
ve gelmen için seni zorlayamazdım ki
asıl ben özür dilerim
kızıl:senin özür dilememe gerek yok ki
hem zamanı gelince gelicem yanına
bir berk olarak kendimi sana affetirmeliyim ilk/
ela gözlüm:bekliyecegim her zaman
kızıl: :))
belki şuan sormam yanlış ama
benim güzelim neden ağlıyordu kim kırdı onu
ela gözlüm:hatırlatma işte/
ailesel
kızıl:istediğin zaman anlatabilirsin seni dinlerim
ela gözlüm:annem ile babam bosanacak canım buna sıkılıyor ben annem ile babamı hiç bir zaman kavga ettiklerini görmedim ve boşanacak olmaları psikolojimi bozuyor
kızıl:bebeğim lütfen üzülme ailenin boşanmasının vardır illa bir sebebi sen kendini daha çok mağdur etme sen üzülünce ben de üzülüyorum sen üzülmesini isteyeceğim son kişi bile değilsin
ela gözlüm:çok teşekkür ederim
yanımda olduğun için
ah be aybike bu kızıl varken neden berk/
kızıl:her zaman
ela gözlüm: :)
*
genç kız ertesi gün için çok heyecanlı idi. abisi gibi olan kuzeni ömer gelecekti. kuzeni onun için çok önemli idi. çünkü küçüklüğünden beri ne yaptı ise kuzeni ömer ile yapmıştı. ömer onun için çok başka idi. şuana kadar tüm herşeyini onunla paylaşmış, kuzeni de ona herşeyini paylaşmıştı. ona berk'e olan hislerini anlattığın da, ömer onu anlayışla karşılamış. asla hesap sormamıştı. "anlıyorum güzelim senin elin de olan birşey değil ki." gibisinden şeyler söylemişti. şuana kadar ne yaptı ise asla kuzeni onu sorguya falan çekmemişti. her zaman anlayışla karşılamıştı. ona kızılı anlatmak istiyordu.
kız neşe ile okula gitti. kuzeninin gelmesi ona ailesinin boşanacağını ve berk'i unutturmuştu.
okulun önüne geldi. okula girdi. teslim etmesi gereken bir kitap vardı. bu yüzden kütüphaneye doğru gitti. bu gün kimse onun moralini bozamazdı, derken karşına berk çıktı. aybike göz devirip gidecekken berk engelledi.
"Aybike..." dedi mahçup bir şekilde.
kız berk'e dönüp "ne var?" dedi.
berk çekiniyor ya da utanıyordu."şey... o günden beri konuşmadık..." dedi çaresiz bir ses tonu ile.
"konuşmamız mı gerekti? hem ben sana ne dedim beni-"
kız sözünü bitiremeden berk girdi araya. "rahatsız etme demiştin ama aybike ben sen olmasan-"
aybike berk'in yaptığı gibi onun sözünü kesti. "ben olmasam kimile uğraşacaksın değil mi? ben sana ne demiştim? git kendine yeni bir eğlence bul!" dedi.
"dedin dedin ama-" bu sefer berk'in sözünü kesen okul zili oldu.
"neyse ben gidiyorum mümkün olursa da görüşmeyelim." dedi ve gitti. berk'te onun arkasından bakmak ile yetinmişti.
*
gün içerisin de bir şey olmamıştı. berk aybike ile konuşmaya çalıştığı zaman aybike bir bahane bulup onu geciştirip gidiyordu. okul çıkışı aybike filiz hocadan ders notları almak için öğretmenler odasına doğru giderken berk'in boş bir sınıfta telefon da yüksek sesle biri ile konuştuğunu gördü. acaba kimin ile tartışıyordu. diye düşündü. gizlice berki dinledi.
"sen ciddi olamazsın!"
"baba maba dinlemem gebertirim seni adam!"
"eğer anneme bir şey olursa olacakları tahmin bile edemizsin!" diyip telefonu kapattı. son soylediklerin de sesi titremişti. berk masaya oturdu. iki elini yüzüne koyarak küçük çocuk gibi ağlamaya başladı. aybike berkin bu hâline çok üzülmüştü. içine birşeyler olmuştu. sevdiğini böyle görmek çok üzmüştü kendisini. ne olduğunu tam bilmiyordu, ama berk'e destek olmalı yanın da durmalı idi. ve icinden gelen ses berk'in yanına git diyordu. ve yaptı da. sınıfa girdi. sessiz bir şekil de berkin yanına oturdu.
Berk sevdiğinin kokusunu anında tanımıştı. ellerini yüzünden çekip kızaran gözleri ile aybikeye bakmıştı. aybike berki bu şekil de görmeye alışık olmadığı için kötü hiss etmişti kendisini. "berk..." dedi.
Berk hâlâ ağlıyordu. ama kıza baktığın da ağlaması biraz da olsa sakinleşmişti. aybike kızılın hiç beklemeyeceği bir şey yaptı. göz yaşları yüzünden ıslanmış elini tuttu. berk ne oldugunu anlayamazken "ağla rahatlarsın..." dedi kız. aybike bu yakınlaşmadan fazla heyecanlanmıştı. berk'te ondan farksız değildi.
Berk çekinerek "başımı o-omzuna koyabilir miyim?" dedi. aybike bunu demesinden midesin de kelebekler uçuşuyordu. kız burukça tebessüm edip başını olumlu anlam da salladı.
berk başını aybike'nin omzuna koyup gözyaşlarının düşmesine izin verdi.
bir süre o şekil de durdular. aybike konuşmak için dudaklarını araladı. "bana anlatmak ister misin?" diye sordu. berk başını olumlu anlam da salladı.
bunları birine anlatmaya ihtiyaçı vardı, belki de aybikeye ihtiyaçı vardır...
oy verirseniz çok sevinirim
hak ettiğim oyu alamadığımı düşünüyorum bu yüzden 15 vote gelince atacağım yeni bölümü...
