Bölüm 5: Ölüm Koşusu

255 31 3
                                    

Yazım hatam varsa affola...

Resim ve müzik var.

Alice madness returns therapy

Elyssa neden farklı olduğunu anlamlandıramıyordu. Bütün çocuklardan farklı olmasının bir açıklaması olmalıydı. Bakıcı kadına yalvarmaktan bıkmıştı. Ama sesler dinmek bilmiyordu. Çığlıklar, bütün çocuklar uyurken hayat buluyordu. Bağırıyorlardı. Yardım için bağırıyorlardı. Elyssa eski yatağın içinde kulaklarını kapatmaya çalışırken canını daha çok yaktığının farkında değildi. Fakat çok fazla ses vardı. Çok fazla acı vardı. Göz yaşları artık akmıyordu. Her gece sesleri bastırmak için çığlık atmaktan sesi kısılmıştı, fakat duyduğu çığlıkların sesleri dinmiyordu. Ve şimdi tek başına kalmak zorundaydı. Sessiz olmayı öğrenene dek yalnız olması gerekiyordu. Ama bakıcı kadınlar bunun onu daha çok korkuttuğunun farkında değillerdi. Henüz dört yaşında olan bu küçük kızın deli olduğuna eminlerdi. O küçük kız sadece Elyssa'ydı. İleride güçlü bir katil olacağından habersiz yorganın altında kulaklarını kapatıyordu. Duyduğu şeyler o kadar fazlaydı ki artık dayanamıyordu. Küçük bedeni bunu kaldıramıyordu.

"Onu göndermemiz gerekiyor." dedi yetimhanenin müdürü. Elyssa'nın onu duyabildiğinden haberdar değildi. "Onu evlat edinmek istemezler. Şu haline bak. O kesinlikle delirdi."

"O adama izin vermemeliydin." dedi kadının kocası. İkisi Elyssa'nın odasının önünde durmuş tartışıyorlardı. "Çocuğa ne yaptığını bilmiyoruz."

"Ölüyordu George. Küçücük bir bebekken ölüyordu. Bunun onun şansı olabileceğini konuşmuştuk. Bu şekilde olmamalıydı."

" Şimdi daha mı iyi?  Emin ol, ölmek onun için bir başlangıç olabilirdi. Küçücük bedenine olanlara bak! Onu buraya getirmemelilerdi."

Elyssa yorganın altından çıkarak gözlerini karanlığın içinde dolandırdı. İçeride hiç pencere olmamasına rağmen karanlık olmadığını fark etti. Bu daha önce olmamıştı. Karanlık onu korkuturdu ama şimdi o korktuğu karanlığın önünde diz çöküşünü izledi. Kafasını hafif bir şekilde yana yatırarak gözlerini daha çok açtı. Bu hoşuna gitmişti. Korktuğu şeylerin yok olması hoşuna gitmişti. Güçlü olduğunu hissetmek hoşuna gitmişti. İşte sessizlik o zaman başladı. Elyssa kendini kabullendiğinde bütün çığlıklar son buldu. Duymak isteği sesler ön plana çıktı. Elyssa o gece hissettiği şeyleri kontrol etmeyi öğrendi. Elyssa o gece güçlü olmanın vermiş olduğu hazzı tattı. Ve damaklarında kalan bu güzel tat hayatının geri kalanında ona yol gösterdi.

❇❇❇

"Daha sert!" diye bağırdı Elyssa. Ortak antreman alanında Çaylak'ın çalışmasını sağlıyordu. Joseph sağ elindeki sargının kan olmasına aldırmadan daha sert bir yumruk daha attı. Tam olarak iyileşmeyen dikişlerinin tekrar açıldığını biliyordu. Fakat yinede Elyssa'nın emirlerine uydu. Artık herkesin Elyssa'dan neden bu denli korktuklarını anlayabiliyordu. O bir kaçık tı. Kesinlikle delirmiş bir sadistti. Neyi neden yaptığını anlamlandırmak güçtü. Sağ yumruğunu daha sert savurduğunda kolunun bütün olarak uyuştuğunu hissediyordu. Kum torbasının soluk mavi rengi onun kanına bulanmıştı.

Elyssa göğsünde birleştirdiği kollarını gererek Çaylak'a bir adım yaklaştı. Arkasından dolanırken Çaylak'a attığı tekme ile midesinin yanını tutan Çaylak dizlerinin üzerine düştü.

"Odaklan." dedi Elyssa. "Ne zaman saldıracağım belli olmaz."

"Ah, bunu kesinlikle anladım." dedi Çaylak yerden destek alarak ayağa kalktı. Ve sadece sağ yumruklarını kum torbasına geçirmeye devam etti.

KimliksizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin