Bölüm 7: Kurtarıcım

328 35 34
                                    

Yazım hatam varsa affola...

Resim ve müzik var :)

Meg Myers - Cold

Adam karşısındaki minik bebeğe bakıyordu. Ölürken bile azrailinin eline sıkıca tutunan minik bedenine bakıyordu. Yüzü o kadar küçüktü ki minik bebeğin, gözleri bütün yüzünü kaplıyor gibiydi. Ama kapalı değildi o gözleri. Tutunmaya çalıştığı Dünya'yı keşfetmek istercesine sonuna kadar açmıştı gözlerini. Bir gözü diğerine göre daha koyu renkteydi. O zaman bile belliydi onun özel olduğu. Serum takılı elini kaldırarak ağzına götürdü minik bebek. Açtı. Uzun zamandır hiçbir şey tüketmediği için tekrar parmağını emmeye başladı. Parmağını annesinin ona bir lütfuymuş gibi emmeye devam etti. Fakat bilemezdi annesinin onun kadar güçlü olamayacağını. Annesinin çok önceden pes edip onu terk ettiğini anlayamazdı. Sadece gözlerini kırpıştırarak karşısındaki adama bakabilirdi. Ona ölümden başka bir seçenek sunan o adama... Kurtarıcısına baktı. Ya da onu daha da kötüye götürecek o adama baktı. Sonunda elinin tadından memnun kalmayan bebek ağlamaya başladı. Açtı, yorgundu, güçsüzdü. Ama yinede ağladı. Eliyle burnundaki hava almasını sağlayan, burnundan daha büyük boruları çekiştirdi. Zayıf olması gerekirken daha güçlü vurdu cam küveze. Minik bacaklarını oynattı ve kafasını geriye kaydırdı. Doktor ona bakarken gözleri yaşlıydı. Bu minik yaşamın birkaç saat içinde ölmesine göz yummak istemiyordu. Ama elinden başka bir şey gelmezdi. Tek bir gecede hayata üç ay erken başlaması gereken, tek bir gecede ailesini kaybeden minik bedene baktı. Yaşama tutunmasını istedi. Ama ölmek üzereydi. Daha fazla direnemezdi minik kolları Azrail'e. Doktor saçlarını karıştırarak doğrudan kendisine bakan bebekten çekti gözlerini. Ve dışarı çıktı. O hayatı bitmiş adamda onu takip etti, karşısında duruyordu. Ona bakmadan içeriye göz attı. Kendi gibi iyi bir Doktor olabilecekken her şeyden vazgeçen eski dostuna baktı.

"Onu bana vermelisin." dedi tekrar eski dostu. "Ölmesine izin veremezsin. Onun için ikinci bir şans oluşturabilirim Robert. Bunu biliyorsun. Tek yapman gereken onu bana vermek."

"Bu... Bu yasalara aykırı! Ona yapacakların adil değil."

"Başka şansı yok Robert. Öylece ölmesine göz mü yumacaksın. Ona bir bak. Ne kadar güçlü olduğuna bak. Bunu başaracak. Ona inanıyorum."

Robert eski dostuna güvenmese de başka çaresi yoktu. Küçüğün ölümünü izlemeye dayanamazdı. Yavaş ve bitik bir hâlde kafasını salladı.

"Kimseye görünmeden çıkar onu buradan. Ama bana söz ver, kendine hakim olacaksın. Yıllar önce olduğu gibi kendinden geçmeyeceksin! Daha fazla olamaz!"

Geniş paltolu adam sakallarını çekiştirerek ona baktı.

"Doğru karar Robert. En doğru karar. O iyi olacak. Hatta o, en iyisi olacak."

Sonra içerideki minik kıza baktı. Gözleri ona bakarken vücudu garip bir duyguyla doldu. Tıpkı yıllar önce olduğu gibi kalbinin atışını duydu.

"Ona annesinin adını ver." dedi Robert adam dışarı çıkmadan. "Elyssa, ona Elyssa de. Bunu seviyor."

❇❇❇

Elyssa gözlerini eski evinde açtığında aylar boyunca burada kalmış olsa da kendisini yabancı bir yerde gibi hissetmişti. Yerde duran kolilerden birisinden destek alarak kendini yukarı çekti. Yüzünü yıkamak için küçük banyosuna girdi ve elinde kuruyan kan lekelerini fark etti. Küçük kesiklerin etrafı kan birikmiş ve kurumuştu. Tırnağıyla ufak top halindeki kanları kazıdı ve yüzünü yıkadı. Merkeze dönmeleri gerekiyordu. Charles'ın onları arayacağına adı gibi emindi. Bu yüzden mutfağa girmeden önce kalan son Listesi'ni cebine sıkıştırdı. Geri kalanını ise dün gece balkondaki şöminede yakmıştı. Tüm bu süre zarfı içerisinde dün dökülen kahve lekeli duvarın dibinde duran Joseph soru sormadan sadece karşısındaki kadını izlemişti. Ama bu sefer onu sıradan bir kadın olarak değil, düşmanı olarak izlemişti. Zayıflıklarını görmek için izlemişti. Masum birisine zarar vermekten kaçınmayan bu kadının içinde bir kalp olup olmadığını tartışıyordu kendi zihninde. Ya da neden onu bulması gerektiğini anlamıyordu. Elyssa kapıya yönelirken onu takip etti. Konuşmadan Merkez'e geri döndüler. Kapıdan geçmek zor olmamıştı. Fakat ikisi de henüz konuşmamıştı. Antrenman salonuna girdiklerinde Elyssa kendi odasına açılan kapıya yöneldi. Ve Joseph'in de onu takip ettiğini biliyordu. En azından sormak istediği birkaç şey olduğu kesindi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KimliksizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin