MEDYA DA BADE :)
Kahvaltı için deniz kenarında bir yere gittik. Ben yine önüme ne koydularsa silip süpürdüm.
-Yeter Bade, yeter. Gel beni ye.
+Of kes be! Acıktım.
-Belli oluyor o zaten. Neyse daha yeme. Maça çıkamayacaksın.
+Yoo, ben her türlü çıkarım oğlum, tanımadın mı beni?
-Seninle çocukluk arkadaşı olduğumuz için tanımamışımdır belki. Manyak mısın kızım sen?
+Öf, kızım deyip durma bana!
-Ne diyeyim? Oğlum mu diyeyim?
+Evet. Oğlum de.
-Tamam oğlum.
+Of, neyse hesap sendeydi.
-Oha oğlum ya! Mekanı süpürdün, ben mi ödeyeceğim?
+Evet.
-Of tamam kes. Burada bekle hesabı ödeyip geliyorum.
Arkasından güldüm tabii. Telefonu masadaydı. Mesaj geldi. Bakmayacaktım, ama dayanamadım. Mesaj Gözde diye birindendi. Kilidi açıp mesaja baktım.
-Kuzey, yarın buluşacağız değil mi?
Bi'şey yazmadım. Telefonu kapayıp yerine geri koydum. O sırada Kuzey geldi.
-Bir sorun mu var?
+Yo, hayır.
-Tamam o zaman, hadi çıkalım.
+Tamam.
Mekandan çıktık. Arabaya bindik. Hava sıcaktı. Kuzey arabanın üstünü açtı.
+Sahaya gidiyoruz değil mi?
-Evet.
+Tamam.
Telefonuma bakınırken kafama su damlaları düşmeye başladı. Yukarıya baktığımda ise yağmur yağıyordu!
Ha siktir! Maç ne olacak?
+Kuzey, maç ne olacak? Ya bana ne, bi'şey olmaz. Toprak ıslansa da oynanır.
-Hayır ya saçmalama. Ben Anıl'ı arayıp söylerim şimdi.
+Ya saçmalama. Maç bu ya! Kaçırılmaz!
-Ya saçmalama Bade.
***
"Alo, Anıl. Abi yağmur yağıyor, maç iptal değil mi?... Tamam.. Tamam zaten yanımda söylerim ben ona.. Tamam, görüşürüz.."
+Ne oldu?
-Maç iptalmış.
+Ya of ya! Onlar da senin gibiler.!
-Of tamam Bade kes.
+Of sen kes be!
Sustuk ikimizde. Bizim evin kapısının önüne geldik.
+Bay bay.
-Bay bay.
Kuzey ben girmeden gitmedi. Tam zile basacakken Kuzey'in yanına gittim. Kapıyı açtım.
+Özür dilerim.
deyip sarıldım.
-Önemli değil.
Zili çaldım. Annem kapıyı açtı. Kuzey'de gitti o arada. İçeri girdim.
-Kuzey'le küs müsünüz?
+Yo, ne alaka?
-Yüzünüzden düşen bin parça.
+İyi o zaman anne. O bin parçayı birleştirip yüzüme tebessüm yerleştirmem için bırak kafamı dinleyeyim. Ha bu arada, babam yarın geliyor, değil mi?
-Evet.
+Tamam.
deyip odama çıktım. Kulaklığımı telefonuma taktım ve Teoman-N'apim Tabiatım Böyle
parçasını dinlemeye başladım. Bu parça da en sevdiklerim arasında yer alıyor.
Twitter'a bakarken mesaj geldi. Mesaj Kuzey'dendi.
-Seni kırdıysam özür dilerim Ronaldo.
+Asıl ben özür dilerim Messi :/
-Yo önemli değil. Alışkınım.
+?
-Ya olur böyle şeyler. Takmamak gerekiyor.
+Haklısın. Kuzey yanlış anlamazsan sana bi'şey sormak istiyorum.
-Sor.
+Bugün kahvaltıya gittik ya. Sonra sen hesabı ödemeye gittiğinde telefonun masadaydı. Sonra Gözde diye birinden 'Yarın buluşacağız değil mi?' diye bir mesaj geldi. Gözde kim?
-Gözde mi? haaaa! bir dakika, sen beni kıskandın mı?
+Yo ne alaka. Sana sevgilin var mı diye sorduğumda yok demiştin. Ondan merak ettim.
-Yok ya, ne sevgilisi. Benim kuzenim o. Yarın Almanya'dan buraya yani İstanbul'a geliyor. Bir hafta bende kalacak. Sonra kendine ev tutucak.
+Hee, tamam.
-2 gün sonra bowling oynamaya gidelim? veya bilardo?
+Olur, ama yenilirsin.
-O kadar emin olma bence.
+Yo, ben gayet eminim. Benden iyisi yok.!
-Tamam o zaman. 2 gün sonra ikisinide oynayacağız. 2 oyunu da yenen kazanır ve yenilen kazananın 1 gün boyunca istediği her şeyi yapacak. Tamam?
+Tamamdır. Yalnız arabanın deposunu ful doldur istersen.
-Dediğim gibi, bu kadar iddalı olma. Yenilince çok ağlarsın.
+Göreceğiz bakalım :) iyi geceler...
-İyi geceler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türk Kızı
Teen Fiction~KÜFÜR İÇERİR~ Bade gibi olmak, Hayatını yaşamak. Kuzey'in bağımlılığı, Futbol aşkı...