Medya da Azra.
İyi okumalar...
Kuzey bir doktor buldu. Doktorun odasına girdik. Doktor bacağıma baktı. Ben 'bacağımda ne kadar çok morluk varmış lan!?' düşünürken doktor konuştu;
-Tam kesin bir şey söyleyemem. İlk önce röntgen çekilmesi gerekiyor.
deyip bacağıma değişik hareketler yapmamı söyledi. Çoğu hareketi yapamadım. Bacağım hala ağrıyordu.
Röntgen odasına gittik. Kuzey dışarıda bekliyordu. Bacağımı düz yapmamı istiyorlardı, fakat bacağımın acısından bunu yapamıyordum. Doktor bana yardımcı olmak için bacağımı tuttu. Onun bacağımı tutmasıyla benim anırmam bir oldu. O sırada Kuzey içeri daldı.
-Bir şey mi oldu?
+Hayır, ya bacağım acıdı. Ondan bağırdım. Sen çıkabilirsin.
deyip gülümsedim.
-Hayır çıkmak istemiyorum. Ben yardımcı olurum.
deyip bana yaklaştı. Bacağımı hafifçe tutarak düzleştirdi.
Lan koskoca doktor bacağımın anasına ağlattı, bu nasıl becerdi bacağımı acıtmamayı?
-
Röntgen çekildikten sonra doktorun yanına gittik. Doktor ayak bileğimin çatladığını söyledi.
+Ama futbol oynayabilirim değil mi?
-Maalesef futbol oynamaya bir süre mola vereceksin. Yoksa bileğin daha kötü olur. Şimdilik sadece saracağım. Ama daha kötü olursa alçıya alacağım.
+Ya Kuzey, ne diyor bu adam? ben top oynamak istiyorum.!
-Kuzey Beye bir şey söylemeniz fayda etmez. 3 hafta kadar ayağınız sarılı kalacak. 2 hafta üzerine basmayın. Dediğim gibi, iyileşmezse aksine daha da kötüleşirse ayağınızı alçıya alacağız.
+Kuzey götür beni burdan ya.
deyip suratımı buruşturdum. Doktor bana değnek vermek istedi ama ben istemedim. Bu ne lan!? bu yaşta yürüyemeyecek miyim?
Aha şimdi sıçtık! Annemin haberi yok.
Kuzey beni kucaklayıp arabaya götürürken;
+Kuzey, ya ben sende falan kalsam. Lütfen ya. Hem bugün babam gelicek. Onu böyle karşılamak istemiyorum. Annem de beni böyle görse hem kızar hem üzülür.
-Emin misin? Annen izin verirse kalabilirsin tabii. Bu arada kuzenime de katlanman gerekecek unutma.
Ha siktir. Bunun kuzeni vardı bide.
+Tamam ya. Katlanı- bir dakika. Neden katlanabilecek misin dedin ki?
-Hiç susmaz, dedikoduya bayılır, senin gibi çok yer kilo almaz, dalgacıdı-.
lafını kestim. Sanırım sıçtım.
+Tamam ya. Mecburum katlanmaya.
Arabaya vardık. Ben yine arka koltuğa geçtim. Cebimden telefonumu çıkardım.
+Alo anne.
-Kızım neredesin sen? kaç saattir aramıyorsun. Haber de vermiyorsun. Baban gele-
+Anne ben bugün Kuzey'de kalacağım.
-Ne? Kimden izin aldın? Hem olmaz öyle şey. Elalem ne der? yanlış anlaşılır?gel evinde kal sen kızım.
+Ya anne kes ya. Bana ne elalemden. Onlar kendi kızlarına baksınlar. En azından ben kardeşim dediğim insanın evinde kalıyorum. Orospuluk yapıp sevgilimin evinde kalmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türk Kızı
Teen Fiction~KÜFÜR İÇERİR~ Bade gibi olmak, Hayatını yaşamak. Kuzey'in bağımlılığı, Futbol aşkı...