Ölüyom Lan!

752 42 0
                                    

İyi okumalar...

Sabah olmuştu. Uyandım. Salona gittim. Annem yine döktürmüştü. Nnemde ayrıca bir heyecan vardı. Budun nedeni babamın bu gün eve döneceğiydi. Kahvaltı için sofraya oturdum. Annemde oturdu.
-Kızım, bugün baban geliyor. Heyecanlı değil misin?

+Neden heyecanli olayim ki anne? Babamın bizden uzaklasmak için gittiğini sende biliyorsun. Numara yapma!

-Öyle deme kizim, baban senide benide seviyor. Hem sevmese gelir miydi?

+Tabii ki gelirdi anne. Parası bitmiştir. Ve ya bi'şey olmuştur. Babam boşu boşuna gelmez Almanya'dan buralara.

-Tamam kızım sen sakin ol. Ben babanla konusucam. Bende gitmesini istemiyorum. Ama çalismak için gidiyor.

+Of anne ya! İnanıyor musun sen hâlâ bu adama? Bırak anne ya! Neyse ben kalkıyorum. Kızlarla disarida yeriz biseyler.

Annem sustu. Onu biraz kırmıştım sanırsam. Ama annemin bu kadar saf olmaskna dayanamıyorum!
Telefonumu ve biraz para alıp evden çıktım. Yolda yine Arya'yı aradım.
+Alo, nerdesiniz?

-Sahilin orda ki kafedeyiz.

+Tamam. 1 dakikaya oradayım.

-Tamam.
Telefonu kapattım. Bu sefer canım kosmak istemiyordu. Babam konusu kafamı karıştırıyordu. Ama ben asla annemin düsündüğü gibi düsünmem.! Sahile varınca biraz daha yürümek istedim. Dalgaların sesi ilk defa bu kadar hoşuma gitmişti. Etraf çok sakindi. Biraz daha yürüdükten sonra mafeye gittim. Kızların masasını bulup yanlarına oturdum. Her zamanki gibi dedikodu yapıyorlardı. Sonra konuyu değiştirmek için lafa girdim.
+Kızla dünkü maç iptal olnuştu ya, bugün yapılacak. Geliyorsunuz değil mi?

-Maç mı?
Dedi Beste.

+Evet maç. Hani 11 kişiyle oynan. Topla oynanan spor dalından bahsediyorum. Beni seyretmeye gelmezseniz kırılırım ama!
Deyip onları gazladım.
-Tabii ki. Arkaxaşımızı kırmayız değil mi Beste?

+Tabii tabii.
Dedi Beste. İkiside istemiyordu izlemek ama beni kıramazlardı. En güçlü silahlarımdan biri de buydu.
Kızlar alışverişe gideceklerini söylediler. Bende maça hazırlanacağımı söyledim. Orada ayrıldıktan sonra sahaya doğru yürümeye başladım. Kuzey'den mesaj geldi.
-Maç için hazır mısın Ronaldo? :)

+Her zaman :))

-Yarın yenilmek için hazır mısın peki? :D

+Benim kazanacağım kesin. Sen kaybediceksn. Benzini fullemeyi unutma.

-Gerek kalmayacak emin ol *-*

+Emin olmam gereken tek şey var; ben kazanacağım ;)

-Göreceğiz.

+Göreceğiz ;)

Sahaya doğru koşmaya başladım. Sahaya varınca soyunma odasına girdim. Herkes oradaydı.
+Kuzey formam yerinde yok!

-Diğer dolaba bak.

Dolabı açmamla herşeyin üstüme yıkılması bir oldu.
+Lan vicdansızın oğulları, ananız mı topluyor lan buraları. Az dağınık olmayın oğlum, evde kalıcaksınız benden söylemesi.
Deyip güldüm. Eşyaların arasından formamı bulup çıkardım. Tuvalete virip üstümü değiştirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Maçtayken bu saç modeli daha rahat oluyor.
Sahaya çıktım. Herkes antremana başlamıştı. Bende aralarına katıldım. Yine saatlerce durmadan antreman yaptık. Moa sırasında Kuzey'in yanına gidip;
+Kuzenin geliyor değil mi maça?

-Şuan da evde. Maçım olduğunu söyledim. Ama belki gelirim dedi. Kesin değil yani gelip gelmeyeceği.

+Tamam. Hafi devam Messi!
Deyip antremana geri döndüm. Kuzey'de benim arkamdan devam etti.

Maçın başlamasına 25 dakika var...

Herkes hazırdı. Karşı takım güçlü değildi. Bu yüzden maça daha rahat başlayabilirdik.

***

Hakemin düdüğü çalmasıyla karşı takım ilk yarıyı başlattı. Top onlardaydı. Kuzey topu karşı takımdan aldu0ı. Bana pas verdi. Bende uzun bir pasla topu bizim kaleden uzaklaştırdım. Sonra koşarak onların kalesine yaklaştım. Top Arda'daydı. Bana pas attı. Koysam kalede. Top bana geldi. Topa öyle bir vurdum ki, ağ delindi sanki! Koşarak Kuzey'e gittim. Sırtına atladım. Kuzey koşturuyordu.
+Yesssss beeee! Gol buna denir öğrenin lannn!!

***

İkinci yarıya hakemin düdüğü çalmasıyla başladık. Top Anıl'daydı. Anıl topu Kuzey'e gönderdi. Kuzey onların kalesine yakınlaşarak topu Arda' ya gönderdi.
Diğer oyuncularımız bizim tarafta oldukları için onları söyleme gereği duymuyorum.
Arda topu bana gönderdi. Bende ordan Kuzey'e gönderdim. Kuzey'in topa koymasıyla golün olması bir olmuştu. Kuzey'e doğru koştum. Sarıldık falan.
87. Dakikadsydık. Bu dakikadan sonra gol yemek bize yakışmazdı. Top zaten sürekli onların kalelerinin yakınındaydı.
Dakika 89. Top bizim kalelerin yakınında. Adam topa vurdu. Fakat şanslıydık ki top kaleden döndü.

Düüüüt.

Maç bitti. İşte her zaman ki gibi yine biz kazandık. Ben sevinçten depar atarken, Furkan yere yığılmıç bir şekilde yatıyordu. Tabi ben onu görmedim. Onun bacağına takılmamla yere kapaklanmam bir oldu. Bacağım çok acıyordu. Kuzey koşarak yanıma geldi.
+Lan Kuzey bacağım koptu lann. Ağağağğaağ! Ölüyorum anneğğğğğ!

-Tamam Bade sakin ol. Ben seni hastaneye götürürüm. Kalk hadi.

+Ah! Kalkamıyorum Kuzey! Bacağım çok acıyor!

Kuzey beni kucağına aldı. Napıyon lan sen diyip dirseğimi beyninin ortasına geçirmemek için kendimi zor tuttum. Arabanın arka koltuğuna oturdum. Bacağımı uzattım. Çok acıyor lannn!
Hastaneye geldik. Kuzey beni tekrar kucakladı. Hastaneye girerken;
-Oha kızım, sen yiyon yiyon nereye gidiyor bu kadar yiyecek?

+Zayıfım oğlum ben . İnanmıyonuz ki siz ba- laaaaaaan! Ağağağğaağ bacağımmmmm! Doktorrrr yetişşşşşş ölüyomm!

-Tamam anırma hastanenin içinde ya!

+Ne anırması lan!? Ölüyom diyom sana!

Türk KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin