Sabah olduğunda Aynur abla ile kahvaltı yapmış sohbet etmiştik. Berk uyandığında beni eve getirmişti. Bende onu benimle gelmesi için davet ettiğimde şuan beraber eve girmiş bulunmuştuk.
Bizimkileri salonun büyük balkonunda gördüğümüzde yanlarına ilerledik. Bulut ve Gök'ü yan yana otururken görmüş hemen gözlerimi onlardan çekmiştim.
Berk annem ve üvey babamla selamlaştığında yanlarına yerleşmiştik. "Barıştık deyin de, güzel bir haber almış olalım." Diyen üvey babamla afalladım.
"Hayır." Diye yanıt verdiğimde üvey babam elinde ki gazeteyi hafifçe bacağına vurdu.
"Arkadaş kaldınız o zaman." Diyen annem ile Berk bana baktı.
"Sadece yeniden denemeye çalışıyoruz." Dediğinde bana göz kırptı hafifçe gülümsedim. Berk'in cümlesinin ardından Bulut'un öksürük sesleri kulağımıza dolmuştu.
"Bence hiç yakışmıyorsunuz." Diyen Gök ile kaşlarımı çattım.
"Neye göre yorum yapabiliyorsun?" Diye konuştum hafifçe sertleşen sesimle.
"Yakışmıyorsunuz işte, uyumunuz yok." Dediğinde hafifçe güldüm.
"Her anlamda uyumumuz var, merak etme, abiciğim." Dediğimde alt dudağımı ısırıp sinirle gözlerini yumdu.
Bulut bana gözlerini doldurmuş bakarken afalladım. Bir süre onla bakıştığımda gözlerini çekmiyordu, gözleri yaşlı olsa da kin doluydu sanki.
"Gök ile Bulut da ayrı eve çıkacaklarmış, daha doğrusu çıkmışlar." diyen annemle ona döndü bakışlarım. "Onu konuşuyorduk siz gelmeden. Yardımcı olursunuz sizde onlara taşımada."
"Evet, sizde yardımcı olun bizd. Aslında pek bir şey taşımıyoruz. Sadece bir kaç eşya." Dediğinde Berk benim yerime onu onaylamıştı.
Berk ile odama çıktığımızda kendimi yatağa attım. Berk de kendini yanıma attığında derin bir nefes aldım. "Şaka gibi değil mi?" Dediğimde anlamayarak mırıldandı. "Değil aslında. Sanırım aptalım." Diye konuşurken elimi yüzümü kapattım.
"Saçmalıyorsun." Diye gülen sesini duydum.
"İçmek istiyorum." Diye mırıldandım. "Var mı bir şeyler?" Dediğimde kaşlarını çattı.
"Cigaracı mıyım kızım ben? Normal sigaram var sadece, o nasıl soru?" Dediğinde güldüm.
"Alayım bir dalını." Dediğimde göz devirerek bana bir dal sigara verdi. Dudaklarım arasına yerleştirdiğim sigarayı o ateşe verdiğimde dudaklarımda hafif bir tebessüm vardı.
Kapı tıklandığında Berk doğruldu ama ben aynı şekilde uzanıyordum. Gök içeriye girdiğinde bir süre ikimizi süzdü. Sigaramdan derin bir nefes aldım.
"Çıkıyoruz, bizimle gelin." Dediğinde Berk elini bana uzattı. Beraber kalktığımızda Gök odanın kapısını çarparak çoktan çıkmıştı.
Gök'lerin taşındığı ev buradan uzak olduğundan motora binmiyorlardı ve bu durumda bizimle aynı arabada gidiyorlardı. Berk arabayı sürerken ben tam yanından oturuyordum. Arkada da Gök ve Bulut vardı.
Arabada sessizce ilerlerken bu ortam beni çok geriyordu. Berk bunu anlar gibi yandan bana göz kırpıp elini bacağıma attı. "Şeçtim. Bu gece kırmızıyı giy." Dediğinde onlardan bir tepki almak için yaptığını biliyordum.
Onun gözleri yoldayken kulağına doğru eğildim. "Kırmızı güzel seçenek." Dediğimde onların duyacağı bir tonda konuştum. Daha sonra daha kısık bir sesle. "Şuan kızarmışlar mıdır?" Dediğimde sırıtarak geriye çekildim. Berk de gülerken Gök Berk'in koltuğuna elini koydu.
"Yanımda kız kardeşime kuruluyorsun. Sikmeyeyim belanı, rahat dur." Dediğinde yüzümde ki alay dolu ifade ile Gök'e baktım.
"Neyse. Boşverin zaten bizi. Sizden bahsedin biraz, ilişkiniz nasıl gidiyor?" Dediğimde Bulut kafasını cama yasaldı. Gök de cevap vermeyip susmayı tercih etmişti.
Yol sessiz bir şekilde bitmişti. Evlerine geldiğimizde daha mahallenin girişinden itibaren burası çok hoşuma gitmişti. Mahallede ki bütün evler iki katlıydı ve çiçeklerle süslüydü camlar. Ara ara banklar ve bankların yanında sokak lambaları vardı. Upuzun bir sokak ve sakin bir sokaktı.
"Çok güzelmiş burası, tam hayallerimde ki gibi." Diye konuştum arabadan inerken. Yanımda bir beden hissederken bu bedenin Bulut olduğunu anladım.
"Biliyoruz." Dediğinde yanımdan geçip gitti. Gök de onun peşinden gittiğinde ben durmuştum. Berk benim belimden tutup eve ilerlettiğinde dalgınlığımdan kurtuldum.
Ev tamamen kuruluydu, eksik bir eşya var gibi durmuyordu, buna kaşlarımı çattım. "Ee ne yapacağız?" Dediğimde temizlik demişlerdi bununla beraber kaçıp gitmek istemiştim. Maddi durumumuz gayet iyiydi bu işleri bir başkası da yapabilirdi ama amaçları sadece uğraştırmaktı.
Berk ile mutfaktayken ben tezgahı siliyordum, Berk ise kapıları. İçeriye Bulut girdiğinde dolabı açıp kendine kola aldı ve oturup içti. Onu izlediğimi farkedince mutfaktan çıktım ve derin bir nefes aldım.
Tuvalete girdiğimde Gök'ün burayı temizlediğini gördüm. Çıkacakken beni kolumdan tutup içeriye çekti ve kapıyı kitledi, bununla beraber gözlerimi sıkıca yumdum.
"Amacın ne senin?" Dediğinde gözlerimi açtım. Ben duvara yaslıyken tam önümde ve çok yakınımdaydı.
"Amacım yok."
"Beni aptal mı sanıyorsun, Güneş?!" Dediğinde sesinin yükselmesi ile kaşlarımı çattım. O da bunu fark ettiğinde elini saçlarıma attı. "Güneş, Berk'i seviyor musun?" Dediğinde yutkundum.
"Neden sevmeyeyim?"
"Sevmiyorsun, Güneş. Biliyorum, güzelim." Dediğinde onun gözleri benim gözlerime odaklanmışken ben gözlerimi aşağı indirdim. "Güneş, seviyorum seni." Dediğinde göğsüme hızla inip kalkıyordu. "Güneş, Bulut da seviyor seni." Ellerim titrerken onu itmek için ellerimi göğsüne koydum.
Ellerimin üzerine ellerini koyduğunda gözlerim gözlerinde hissetsem de gözlerimi onunla buluşturmuyordum. "Annemin üzerine yemin ederim ki, seviyoruz seni." Gözlerini içine baktığımda umur parçaları gördüm.
"Alay etmek için mi? Plan mı yaptın sevgilinle. Sonuçta bir kız, bizde iki erkek, oynatırız onu mu dedin?" Dediğimde sinirle nefes aldı.
"Annemin üzerine yemin ettim, Güneş."
"Banane senin annenden?!" Diye bağırdımda benden bir darbe yemiş gibi anında ellerimi bıraktı. "Banane annenin üzerine ettiğin saçma sapan yeminden?!" Bir adım daha benden gerilerken dumura uğramış gibiydi.
Arkamı dönüp kilidi açtım. "Gidiyor musun?" Diyen boğuk sesini duyduğumda derim bir nefes aldım.
"Gidiyorum." Kapıyı çarpıp çıktığımda içeriden bir kaç malzemenin düştüğünün sesi kulaklarıma doldu.
🕯️
Güneş onu demeseydin iyiydi...