39.Bölüm

598 53 7
                                    

Ortaya Karışık

Hoseok🍓:
Ne zaman geleceksiniz

Ben de gelseydim keşke

Çok uzun sürdü nerdesiniz

Felix🐥:
Dinleniyoruz birazdan kalkarız

Hoseok🍓:
Buraya gelip burada dinlenseydiniz

Ev daha rahat değil mi

Hadi acele edin

Minhoho:
Canım çok konuşma geliyoruz işte

Jinnie:

Jungkook'a iki ayda yaşadığı önemli anları anlatıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jungkook'a iki ayda yaşadığı önemli anları anlatıyor

Hoseok🍓 çevrimdışı.

Namjoon:
Yorgun ve sevimli bir bebek gibi fksmslxm

Tae:
Cidden çok tatlı çıkmış bu ne ya

Ağlıycam

Hoseok🍓 çevrimiçi.

Hoseok🍓 yazıyor...

Hoseok🍓:
O Jungkook'a söyle çabuk gelin yoksa ben gelicem

Kookie✨ çevrimiçi.

Kookie✨:
Ne çok ağladın bee

Kalktık geliyoruz sus

Hoseok🍓 yazıyor...

---

-2 saat sonra-

- Çok gerildim Jungkook, acaba şey mi yapsak siz gidin ben biraz daha hava alıp sonra mı girsem?

Yoongi heyecanlı bir şekilde konuşmaya çalıştığında arkadaşları ona güldü ve Jungkook'ta gülümseyerek cevapladı.

- Merak etme Yoongi, her ne kadar da Hoseok'tan pek haz etmesem de iki aydır bu anı beklediğini biliyorum. Bu yüzden içeri gir, hem kimse yok evde. Sadece Hoseok var.

Yoongi başıyla onayladı ama onun için hâlâ bir sorun vardı. İçeride kimse olmayabilirdi ama oraya girdiğinde yine onun için fazla kişi olacaktı. Rahat rahat Hoseok'a sarılabilir miydi? İşte bundan pek emin değildi.

- Ee, bizde bahçede burada oturup sohbet ederiz. Hem bizde birbirimizi çok özledik değil mi Jungkook?

Felix Yoongi'nin derdini anladığı için hemen lafa atılmıştı. Jungkook'ta onu onayladıktan sonra arkaya bahçeye ilerledi. Herkes giderken heyecanlı olduğunu fark eden Jisung Yoongi'nin omzunu sıvazlayıp onların peşinden gitti. Yoongi kafasını kaldırıp eve baktığında onu izleyen Hoseok'u fark etti.
Hoseok kendisini fark eden Yoongi'den sonra hemen oradan ayrılıp kapının önüne geldi ve derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı açtı.

Tam iki ay olmuştu. Elinde olmadan çok alışmıştı ikisi de birbirlerine. Öyle ki ikisi de her gece kafalarını yastığa koydukları zaman hep bu anı hayal edip duruyordu.

Yoongi kapı açıldıktan sonra adımlarını kapıya yöneltti. Hoseok'un önünde durup birbirlerinin gözlerinin içlerine baktılar. Hoseok hiç vakit kaybetmeden özlediği bedene sımsıkı sarıldı. Yoongi gözlerini kapatıp karşılık verdi sarılmaya.
İkili bir süre hiç konuşmadan öylece kaldılar kapının önünde. Hoseok istemese de yavaşça ayrıldı sarıldığı minik bedenden ve Yoongi'nin elini tutup konuştu.

- İçeri geçelim Yoongi.

Yoongi bir şey demeden başıyla onayladı. Birbirinin ellerini bırakmadan salona geçtiler. Hoseok Yoongi'nin gözlerinin dolduğunu gördüğünde kaşlarını çattı. Yüzüne yaklaşıp yanağına öpücük kondurdu. Şimdi ikisinin de dudaklarında tebessüm oluşmuştu. Sessizliği bozan yine Hoseok olmuştu.

- Seni çok özledim.

- Ben de çok özledim ve bu kadar alışmış olmam garip geliyor...

- Nasıl yani?

Hoseok beklemediği cevapla şaşırdığını belli edip sormuştu sorusunu.

- Yani önceden böyle bir şey olsa sadece Jungkook'u düşünürdüm başka düşünecek kimsem yoktu. Ama şimdi istemesem bile her zaman aklıma geliyorsun ve sürekli ne yaptığını merak ediyorum.

Hoseok Yoongi'nin söylediği şeylerden sonra sadece gülümsemişti. Ne diyeceğini bilemiyordu çünkü kendisini düşünmesi hoşuna gitmişti. 

- Buraya gelirken de hep bu anı düşündüm, sarılmanı hayal ettim ve şey... Çok hoşuma gitti işte, hatta o kadar hoştu ki bir an önce gelmek istedim yanına.

Yoongi şu an kalbinden geçen her şeyi söylemek istiyordu ama bu kadarını söylemek bile cesaret işiydi onun için. Daha önce hiç böyle bir konuşma yapmadığı için duygularını ifade etmekte zorlandığını hissediyordu. Aslında Hoseok için böyle değildi çünkü Yoongi'nin bir bakışı bile yetiyordu istediğini anlatmak için.  Hoseok gülümseyerek dinliyordu.

- Böyle şeyler söylemek, düşünmek tuhaf hissettiriyor işte. Ne diyeceğimi bilmiyorum, bir de sen böyle bakınca aklım daha çok karışıyor.

Yoongi istemeden kızarmaya başlamıştı bile, gözlerini kaçırdığı an Hoseok Yoongi'nin yüzünü ellerinin arasına almıştı ve yüzüne yaklaşmıştı.

- Bunlar sana tuhaf gelmesin artık miniğim. Hem bence artık alışman lazım, hm?

Birbirlerinin nefesini hissedecek kadar yakınlardı, ikisi de şu an çok mutlu hissediyordu ve Hoseok Yoongi'nin dudaklarına bakmaya başladığında Yoongi az sonra olacak şeyin heyecanına kapılmıştı bile. Yüzü daha çok kızarmıştı, iki ay o kadar uzak olmalarını şu an bulundukları yakınlıkla unutmuş gibiydiler.
Hoseok bir elini Yoongi'nin beline indirmiş diğer elini yüzünden çekmeden birleştirmişti dudaklarını.

Yoongi gözlerini kapatmıştı ve bu anın hiç bozulmamasını ümit ediyordu.

My Favorite Boy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin