"Hoseok kötüysen işe gitmek zorunda değilsin. Hatta şimdi izin al, eve gidip dinlen."
"Sorun yok Taehyung, dayanabilirim. Hem daha dans kursuna gitmem gerek. Onları aksatmamalıyım."
"Haklısın ama iyi görünmüyorsun."
Hoseok elini arkadaşının omzuna koyarak hafifçe sıktı. Kendisi için endişelenmesini anlıyordu ancak o kadar kötü durumda olduğunu düşünmüyordu.
"Sadece başım ağrıyor. İdare edebilirim."
"Peki madem. Kendine dikkat et. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa kesinlikle ara. Anında yanına gelirim. Tamam mı?"
"Tamam tamam, ben gideyim artık. Sonra görüşürüz."
Taehyung sevimlice el sallayıp kendisini almaya gelen arabaya bindi.
Hoseok'ta bugün yürüyecek hali olmadığı için otobüs durağına yürümeye başladı. Aslında kendini iyi hissetmiyordu. Fakat dayanabilirdi. Dayanması gerekiyordu.
Otobüs gelince bindi ve kartını bastı. Boş bir yer bulup oturmak istedi ancak bütün koltuklar dolu olduğu için oturamadı. En nefret ettiği şeylerden biri de otobüste ayakta gitmekti. Sonunda koltuklardan biri boşalınca oturdu. Durağa yaklaşınca tuşa bastı ve otobüs durunca hızlıca indi. Hiç sevmiyordu şu otobüsüde neyse.
Kafeye girince kafedeki kargaşanın nedenini anlamak için mutfağa ilerledi. Mutfağa girince Namjoon'u geçen sefer yeni patronu Bay Min ile gelen geniş omuzlu adama kızgın bir şekilde baktığını gördü.
Yanına gidip hafifçe omzuna dokunduğunda bakışının kendisini görünce yumuşadığını fark etti.
"Bir sorun mu var Namjoon?"
"Sonra anlatırım. Önce şu üstümü DEĞİŞTİRMEM lazım."
Hoseok Namjoon'un üzerine bakınca latte döküldüğünü gördü. Kimin yaptığını anlamak çok da zor değildi.
"Hadi gel daha fazla ıslak kalma."
Namjoon kafasını sallayıp son kez adama bakarak gözlerini kıstı. Hoseok onun bu haline istemsizce kıkırdayıp elinden tutup üst kata doğru çekiştirmeye başladı.
Çalışanların kullandığı ortak odaya gelince Namjoon'un yanında yedek kıyafet getirmediğini bildiğinden çantasından birkaç parça kıyafeti alıp Namjoon'a uzattı. Bir süre üzerini değiştirmesi için arkasını dönüp neler olduğunu anlatmasını bekledi. Bugünün çabucak geçmesi için artık dua etmeye başlayacaktı. Daha dans kursuna gidecekti. Ne uzun bir gündü bu böyle. Namjoon'un anlatmaya başlamasıyla giyindiğini düşünerek arkasını döndü.
"Koca bardak latteyi üzerime döktü bir de önüne baksaydın diyor. Kafayı yemek üzereyim."
"Tamam, sakin ol. Hadi aşağı inelim aksatmayalım işi."
Namjoon'un onaylamasını beklemeden odadan çıktı.
Aşağı inince o adamın henüz gitmediğini görünce yan gözle Namjoon'a baktığında göz devirdiğini gördü.
Bugün cidden uzun geçecekti anlaşılan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.