DADDY/////TAEGYU

İlk Ceza

Taehyun'un Ağzından

Eve gelene kadar ikimizde çok sakindik fakat bu sakinlik eve girince yok oldu. Çünkü Beomgyu eve girer girmez yine sinirden bağırmaya başladı.

Beomgyu "Neden benim sözümü dinlemedin?!" Ben sana hiç neden bağırıyorsun diye soruyor muyum? Harbi lan niye sormuyorum?

Taehyun "Neden bağırıyorsun?" Beomgyu üstüme yürüdü.

Beomgyu "SORUMA CEVAP VER!!" Korktum. 

Taehyun "Benim canım sıkılmı-" Beomgyu sözümü kesti.

Beomgyu "BEN SANA NE DEDİM TAE?!!" 

Taehyun "Gitmey-" 

Beomgyu "PEKİ SEN NE YAPTIN?!!" Bakışlarımı yere indirdim.

Taehyun "Gittim" Beomgyu beni hızlı hareketlerle duvara yapıştırdı, canım acımıştı.

Taehyun "AĞ! Canım acıdı" Beomgyu beni duvarla kendi arasına aldı.

Beomgyu "Daha çok acıyacak" Ne demek bu şimdi?

Taehyun "Nasıl ya-" Beomgyu kolumdan tutup beni bir yere sürüklemeye başladı. 

Taehyun "Nereye gidi-" 

Beomgyu "TAE SAKİN BİR DAHA AĞZINI AÇMA!!" Çok sinirli olduğu için susup, sessizce Beomgyu'ya ayak uydurdum. Bir kaç oda geçtikten sonra kilitli bir odanın önüne geldik. Beomgyu hemen odayı açıp beni içeri soktu, benim ardımdan kendi de girdikten sonra kapıyı kapattı. Odaya girince ağzım açık kaldı.

Taehyun "İşke-" Beomgyu kolumu tutup, odanın tam ortasındaki tek duran sandalyeye oturttu.

Beomgyu "Sakin kalkma!!" Beomgyu sandalyeden 3-4 adım uzaklıktaki çekmeceden ip alıp geri yanıma geldi ve ellerimi, ayaklarımı bağlamaya başladı.

Beomgyu "Bakalım bugünden sonra kurallarımı çiğneyebilecek misin?!" Korkudan titremeye başlamıştım. Oda da hiç pencere yoktu, duvarlar aynayla kaplıydı ve odaya kırmızı ışık hakimdi, odanın ortasında bir sandalye, sandalyenin 3-4 adım uzaklığında bir şifonyer ve şifonyerin yanında 2 tane daha aynı şifonyer vardı. Odanın neredeyse boştu, her yere baktığımda aynalar sayesinde kendimi görüyordum.

Beomgyu ellerimi ve ayaklarımı bağladıktan sonra tekrar şifonyerin yanına gidip çekmeceyi açtı sonra bir süre bekledi. Büyük ihtimal nasıl işkence yapacağına karar veriyordu. Bir süre geçtikten sonra eline bir şırınga aldı, içinde bir sıvı vardı. Beomgyu aynadan bana bakıp sırıttı. Sırıtışı 'şimdi sıçtın' anlamını taşıyordu. 

Beomgyu yavaş yavaş yürümeye başladı. O bana yaklaştıkça gerilip, terliyordum. Beomgyu tamamen yanıma gelip arkamdan kulağıma eğildi.

Beomgyu "Hazır mısın?" Bu ne biçim soru ya? 

Taehyun "Deği- AĞĞ!!" Şırıngayı birden enjekte etmesiyle çığlık attım. Beomgyu sıvının tamamını enjekte ettikten sonra şırıngayı çıkardı. 

Beomgyu "Biraz etkisini göstermesini bekleyelim" Beomgyu önüme geçip yüzüme yaklaştı.

Beomgyu "Birazdan ne olacak biliyor musun?" Kafamı sağa sola salladım. Beomgyu konuşmadı, iyice korkmaya başladım. Bir süre sonra Beomgyu elinde ayaklı klima ile yanıma geldi. Yavaş yavaş canım acıyordu. Beomgyu elindeki ayaklı klimayı önüme koyup çalıştırdı. Klima bana doğru rüzgar yapmaya başladı. Klimanın oluşturduğu rüzgar bana değdikçe canım yanıyordu. Ne enjekte etti bana?

Beomgyu "Rüzgar bile canını acıtıyor dimi?" Beomgyu benden 2 adım uzaklıktaydı, klimanın hemen yanındaydı. Acı git gide o kadar çok artıyordu ki, yüzümden, boynumdan, vücudumdan full terler akmaya başladı. Beomgyu eline şırıngayı tekrar alıp bana gösterdi.