DALYA ( Düzenleniyor)

Beş

(Düzenlenmiştir)

Yine ben , sınavlar olduğu için fazla bölüm atamıyorum kusura bakmayın.

Medya: Dalya Atlas.

Aşağı iner inmez hemen yemek salonuna girdim, masaya oturdum. Altay bey bana bakarak gülümsedi ve bana bir zarf uzattı. Önce zarfa baktım sonra ona konuşmaya başladı.

" Kızım bu senin yeni kimliğin" dedi zarfı açtım ve kimlige baktım, yanında başka bir kart daha vardı, kartı ona uzattım.

Belki yanlışlıkla vermiştir. Yine usatınca sorarcasına baktım gözlerine.

" Bu kart senin, ihtiyaçlarını karşılarken kulanırsın. İstediğini alabilirsin." Dedi ama bu biraz fazla gelmişti.

Kartı ona uzattım," bunu kabul edemem Altay bey" deyince. Bana gülümseyerek baktı gözlerindeki sevgiyi hisetiriyordu.   "Ben senin babamın artık ve benim param ile alışveriş yapmanı istiyorum lütfen beni kırma" deyince gülümsedim konuşucak halim yoktu bu gün, kimliği ve kartı cüzdanıma geçirip çantama koydum sonra yemeğe başladım.

Çok acıkmıştım herşeyi yiyebilirdim. bir kaç lokma aldıktan sonra sema hanım gülümseyerek. " Bir yere gidiceksin galiba. " Deyince bende gülümsedim.

"Bugün eski evimde kalan bazı eşyalarımı almaya gidecegim" dedim ve yemeğe devam ettim.

Gülümseyerek elime dokundu ve avucunu sıktı. " İstersen Aras da seninle gelsin, yardımcı olur." Arasa baktım pek istekli değil gibiydi. Bende sema hanıma dönüp " isterse gelebilir dedim." Aras gelmeyi kabul etmişti, sema hanımın ısrarları ve zorlamalarıyla.

Yemek bitince kalktım ve dışarı çıkmak için ayakkabılarımı giydim.

Arasta ceketini giyip çıktı. " Benim arabamla gidelim " dedi sesindeki o hiç istemiyorum ama geliyorum tınısını almıştım. Ama hiç te takmadım ne de olsa ben kafasına silah dayamadım gel diye. Onu takip ettim ve arabaya bindi. Biner binmez arabayı sürünce biraz tedirgin olmadım değil ama neyse susalım bakalım.

Yol boyu konuşmadık, yol bitince arabadan indim, hızla eve yürüdüm. Açıkçası biraz heyecanlıydı. Uzun zaman sonra ilk gelişimdi.

Zili çaldım. Beklemeye başladım, kulağıma ayak sesleri gelince anladım kapıya birinin geldiğini. Kapı açıldı karşıma süslü kız çıkmıştı, göz devirdim.

Bana yukardan kınayıcı, büyüklenici gözlerle bakıyordu sonra arkamdaki Aras a bakındı ve sırıttı. " ahh eski abim de gelmiş, çok mu özletim kendimi." dedi, açıkçası sinirlenmiştim. Sesinin tınısı hiç hoş gelmediniz defolup gidin der gibiydi. Gidicez ablam merak etme sen.

Sonra eski annem seslendi " kim gelmiş kızım" kız bana bakarak " şu paçoz karışan kız varya o, bide eski abim, çok özemiş beni gelmiş " dedi Aras a sırıtarak bakarken. Sinirlensem de sustum.

Eski annem olan kadına seslendim " Zeliha benim bazı eşyalarım burdaydıda onları almaya geldim " diye gür bir şekilde bağırdım. Zeliha kapıya geldi.

Yine aynı tipti boynundan çıkarmadıgı mutfak önlüğü boynundaydı,bir işte yapmıyor ama gösteriş olsun diye takıyor ben anlamamıştım 17 yıldır onun bu halini.

Bana bön bön baktı " ne eşyası yine, niye geldin sen ! " Dedi bağırarak.

" tuvalimi istiyorum Zeliha."

" Bak sen şuna terbiyesizleşmişte gelmiş, Ben sana böylemi öğrettim, yırtarım o ağzını." Dedi

Aras bir adım öne atılmıştı tam ağzını açıcakken kolunu tutup sıktım. Onu da bu kevaşenin ağzına sakız edemezdim.