Odama girdim ve biraz uzandım, sağa döndüm, sola döndüm ama yok uyuyamıyordum. Ne yapıcam diye düşünüp zihnimi yordum.
Hala bı kırgınlık vardı vücudumda ama düne göre iyiydim.
Bir an gözlerim tuvallere çarptı, burada varmıdır diye düşünmeye başladım, büyük ihtimal yoktur ama sormaktan zarar gelmez İçimden resim yapmak geliyordu ama hüzünlü birşey değil aksine renkili birşeyler çizmek istiyordum. Modum güzeldi buğün.
Gidip Sema hanıma sorsam ayıp olur mu? Diye geçirdim içimden. Niye olsun ki ne, demi.
Olmaz her halde, bir tuval değilmi. diye düşündüm ve yataktan kalktım. Elimede telefonumu aldım ve kapıya ilerledim ...
Aşağıya indiğim zaman Sema hanım oradaydı ve oğullarıyla hararetli bir sohbetin içindeydi. Dokunsan aglayıcakti sanki ama sinirden de onları yakicak gibiydi gözleri. Ona bakrak Biraz daha yakınlaştım adımlarım ilerledikçe sesler netleşiyordu.
" Biz onu kardeşimiz olarak kabul edemeyiz anne!" Dedi Ayberk, sinirlenmişrim sanki bende meraklıyım kardeşiniz olmaya, kendimi zorla kapadım çünkü.
Bulut söze atladı hemen " anne diğer kıza inandığın gibi onada inanma, seni kandırıp çok üzerse onu affetmem." Diğerinde kimdi canım. Benim gibi asil, güzeller güzeli ikinci Elizabeth in kızı, birinci Dalya yı hangi hadle birine benzetir! hadsiz. İçimdeki sese gülümsedim.
başladık yine çık şu Elizabeth'in koynundan
çıkmam, çıkamam. Kadın bı yüz yıl daha yaşayacak gibi duruyor biraz yağ çekmeli.
yağında fiyatlar tavan az çek. İç sesimin fakirliği gün yüzüne çıkıyordu.
zenginim ben yağ köpeğim olsun.
( Keşke zengin olaydıkta yağ köpeğimiz olaydı.)
Biraz daha ilerleyince duvara yaslanmayı düşündüm. Sonra durdum oğlum bunlar zaten kör seni görmezler. Diyen iç sesime güvenerek durdum ortada mal gibi.
Kars sakın ama aynı zamanda sert bir mizaç ile " Bulut Dalya öyle kötü düşünceli biri değil, düzgün bakarsanız ilk görüşte anlarsınız." Dedi sert ses tonuyla.
Yaşa be Kars be sevdim seni ( Pikaçu)
Kars babasına dönünce sert mizacı indi ve dingin bir yüz ifadesiyle ona baktı" bu arada baba.. ona ne zaman anlatıcaksın." Arada duraklayarka konuşmuştu. Kime neyi anlatıcaktı bana mı acaba. Odada olmayan tek kişiydim ve benim hakkımda konuşuyorlardı.
" Şimdi zamanı değil Kars önce bize biraz alışsın." Dedi otoriterligin duyulduğu sesinden.
Biraz suskun kaldılar bende birkaç adım attım, ayak sesimi duymuş olucak ki Kars kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Neyi anlatıcaklardı meraklıyım açıkçası, önce şu dev korumaların neden burda olduğunu söyleseler iyi olurdu. Belki evde fazladan zinet eşyası vardır ondan diye geçirdim içimden.
İlerlemeye devam ettim ve Sema hanımın önünde durdum. " Sema hanım size birşey sorucamda " dedim naif, kibar olan sesimle.
" Tabi kızım ne istemiştin " dedi tatlı bir dille. Sanki bütün siniri gitmiş yerini tatlı bir güzelliğe bırakmıştı
" Şey, acaba sizde tuval varmı. Yoksa almaya gitmek istiyorum."
" Varmı çocuklar sizde " diye döndü mafya tipli çocuklarına. " Sanırım yok tatlım istersen almaya gidebilirsin ama bı abinde seninle gelsin. " Ben kafamı sallayıp döndüm. " Gelmek isteyen kapıda beni bekleyebilirmi, ben hemen geliyorum." Diyip yukarıya çıktım ve üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pratik ve rahat birşeyler giymiştim hava serin olduğu içinde bir kapşonlu ceket aldım, cüzdanımıda aldım ve hızla asansöre binip indim.
Kars kapının önündeydi. Beliydi onun geleceği. Onunla ilişkim diğerlerine göre daha rahat hissetiriyordu.
