Hayallerde yaşayıp gerçeklerde ölen insanlara ne denir iç ses?
Ne denir?
Bilmiyorum iç ses.
Aynaya baksana cevaplar orda saklı.
Bazen çok gadarsın iç ses.
Hayallerde yaşayan sensin.
Hayallere mahkum eden sizlersiniz.
Mahkum olmayı bekleyen sensin.
Sus iç ses.
Atladığım ambulans bizim çetenin olduğu için adam gazı kökleyip hastaneden uzaklaştı. "Başarısız oldun"dedi. Sessizliğimi korudum. Haklıydı. Sinirle yüzünü bana dönüp "Bişey söyle! Senelerce uğraştığımız planın içine sıçtın! Ne bok yiycez lan şimdi!" dedi. "kes sesini" dedim. Sakinliğim onu dahada çok sinirlendirirken dudaklarımın arasına sıkıştırdığım nefesi bıraktım. Eski bir gecekondunun önüne gelince aşağı indim. Evin arka tarafına geçip rögar kapağını kaldırdım merdivenlerden aşağı indim. Ezbere bildiğim yollardan geçip kocaman bir arsaya girdim. "kara tünel" diye mırıldandım. Kapıdaki korumalar beni tanıdığı için zorluk çıkartmadan içeri girdim. İçeri girer girmez beni görünce üstüme atlayan Afranın beline ellerimi sardım." Abla ben senin babanın düşmalarını öldüriyim"dedi. Burnumu saçlarına sürtüp derin bir nefes aldım. Benle aynı yaşta olmasına rağmen bana abla diyordu. Afraya dememesini söylesemde ona söz geçirmek çok zordu.
Yalan söyleme hoşuna gidiyo.
Sanane iç ses SANANE
Afra "23 tane görev tamamladım ama hala gelmedin hani 20 tane tamamladığımda gelicektin?" dedi. Dudaklarını büzünce herzaman dik tutuğum omuzlarım çöktü. Bakışlarım ısınırken "Geldim işte" dedim.
Bu yüzden kimseyi sevmemeliyiz Deniz.
Bende insanım iç ses. Bağzen duyguları hissetmek benimde hakkım.
"Gel hadi grup bizi bekliyolar" dedi. Kolumdan çekiştirerek diğerlerinin yanına götürdü. Masaya göz gezdirince herkes başını eğmiş bişeyler düşünüyodu.
Cansu Çakan
16 yaşından beri benim gurubumda. Ailesi öldürülünce intikam isteğiyle kara tünele katıldı. Uzun sarı saçları siyah gözleriyle birbirlerine çok zıttı. Ailesinin tek çocuğu olduğu için hep ilgi gördü ancak ailesi ölünce kocaman bir boşluğa düştü.Begüm Ballı
1 yıl önce katıldı ancak çok çabuk uyum sağladı. Hayatı üzerine pek bilinen bir şey yok ancak ondan hep bir şüpe duymuştum. Siyah saçları yeşil gözleriyle sürekli yüzü birini andırıyordu.Aziz kümek
Aslen mardinli olup berdelden kaçmak için İstanbula gelip kara tünele katıldı. Açlıktan bayılcak halde bir çöp kutusunun yanında bulundu. Ailesinden bahsedilmez, istemez. Kısacık saçlarıyla cılız bir çocuktu ancak zekası sayesinde bedenine gerek kalmıyodu.Akın kara
Hakkında bir bilgi yok.Biz buyduk biz bahsetmediğimiz sürece kimse bizim hakkımızda birey öğrenemez.
Neşeli bi şekilde "Asker kalk!" dedim. Sesi duyan herkes bir anda ayağa kalkıp hazırola geçti. Hepsi aynanda etrafına baktı. Gözleri bende durunca gülümsediler. "Rahat!" dedim. Cansu ve Begüm bana koşup sarıldılar. Akın ve Aziz baş selamı verip el tokuştular. Masadaki yerime oturup hüzün çöken gözlerine baktım. "Ahmet nerde?" Bütün gözler Afraya döndü. "Afra?" dedim. Oturduğu yerde dikleşerek boğazını temizledi. "Ahmet dün gece ölü bulundu abla" dedi. Sesi titredi gözleri doldu. Azizin hayatında ilk defa ağladığını görüyodum. "Patrona hastalığı var göndermeyin biz gideriz dedik ama dinlemedi. Orospu çocuğu Ahmetin ölüceğini bile bile onu gönderdi" dedi Cansu. "Ölenle ölünmüyor kendinize gelin artık!" Dedi Begüm. Akın sinirle "Yeter Begüm kardeşim dediğimiz insan öldü! Biraz olsun üzül!"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA TÜNEL (eski adı karanlık gölge)
De Todo"Geçmişimle yüzleşmeye çalışırken geleceğime hapis kaldım. Meleklerde bile gölge varken, ben sana güvendim. Her kaybediş bir ölümdür İlkay ve sen bugün bir cinayet daha işledin" dedim.