yazardan:
Bir gun, iki gun bir hafta... artik neredeyse bir ay olucakti. Changbin yoktu hala. Seungmin yanindaki bedenin eksikligi ile uyumaya calisiyodu ama uykular haram edilmisti sanki. Yemek yiyemez olmustu ictigi su bile zehirdi ona artik.
Yoklugunu kabullenmesi gereken sey bi esya veya oylesine biri degildi son arzusuydu.
Tum bu olanlardan yana bi de tiyatro oynamasi lazimdi. İki prens ha? Terk edilmis bi prensti Seungmin artik.
Koridorun basindaki odada tekrar yapmak icin giymeleri gereken giysiler vardi. Seungmin odaya girip kiyafetlerini giydi ama icinde en ufak bir heves en ufak bir istek yoktu. Bos bakislar atiyordu aynaya gerci prens olsa ne olur prensi onunla olmadikca.
Arkadaslariyla konferans salonuna giderken koridorun ucunda onun yaslarinda bir cocuk ve buyuk ihtimalle babasi oldugunu dusundugu bir adam ogretmenle konusuyordu. Cok insan oldugu icin pek net gozukmuyolardi fakat salona yaklastiginda kim oldugunu yeterince net gordu.
Seungmin'nin saskinlik ve uzuntu icindeydi. Ne yapicagini bilmiyordu. Elindeki sapkasini dusurdu. Ve sessiz bi kelime cikti agzindan:
- Changbin
Simdi ne yapicakti Seungmin? Gidip nerelerdeydin diye bagirmali miydi ya da sadece ozlemle sarilsa yeter miydi? Seungmin eli ayagi bosalmiscasina donakalmisti ki beyninden ayri ayaklari hareket etmeye basladi. Artik kalbi devredeydi ve kalbi Changbin icin atiyordu.
Yanastiginda yorgun ve dolu gozleri Changbin'nin bos bakislariyla birlesmisti. Changbin hicbir sey dememisti ayni sekilde Seungmin'nin diyecegi onlarca kelimeyi yutmustu sanki
Kendini zorlayip derin bir nefes aldi Seungmin ve kisik bir sesle :
- Nerelerdeydin?
- Seungmin ben
Changbin konusurken araya babasi girdi
- Haa o Seungmin bu muydu?
Babasi nefretle oglunun yuzune bakti
- Cidden bu cocuk icin mi karsi cikip, bagirdin bana? Yazik hicbir sey ogretememisim.
Seungmin aralarinda gecen konusmadan hicbir sey anlamamisti ama icindeki bir ses Changbin'den hesap sormak istiyodu.
- Sana bi sey sordum Changbin. Nerelerdeydin?
- Bak Seungmin ben anladim ki
Changbin Seungmin'nin gozlerine bakmiyordu. Sanki.. sanki ezberden konusuyor gibiydi.
- Bizden olmaz Seungmin, yapamam ben bir erkekle. Sana yasattigim her sey icin de ozur dilerim.
- Bana yasattigin seyler icin ozur mu diliyosun? Sen ne dediginin farkinda misin Changbin?
- Farkindayim Seungmin, istemiyorum seni ayrilalim.
- Beni kullandin.
- Hayir ben
- Beni sadece kullandin. Soyledigin her sey yalandi hicbir zaman bi yerde calismiyodun beni sevdigin de yalanmis soylesene bana adin da Changbin mi gercekten!?
- Seungmin ben sadece
- Sen igrenc birisin Changbin. Senin gibi birine baglandigima inanamiyorum. Soylesene bana kac kisiye daha soyledin o iltifatlari!? HA CEVAP VER BANA CHANGBİN!
Artik herkes baslarina toplanmis ikisinin kavgasini izliyordu.
- Seungmin git yeter artik!
- Gitmicem bana bi aciklama yapmak zorundasin!
- Benim igrenc cinsel sapiklara ayiricak vaktim yok! Hastaligini da al git yeter!
Seungmin donakalmisti, eli ayagi titriyordu ki ona bakan onlarca insani gordu. Herkes aralarinda bi seyler soyluyor, bilip bilmeden konusuyordu.
Seungmin Changbin'nin gozlerine bakti son kez.
- Sen bana son arzum diyen adam degilsin.
______
Bolumu begenmeyi ve yorum yapmayi unutmayin gorusuruz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aglayan kaya - seungbin
Fanfiction"Acimasizca gecip giden zamandan geriye kalan sadece hatiralar olur" angst