31.05.2017
"Jeongin kız arkadaşın ne yapıyor? Hiç tanıştırmadın bizi."
Tatil geldiği için annemlerin yanına gelmiştim. En sevmedigim konulardan birini konuşuyorduk.
"Hiç öyle."
"Fotoğrafınız varsa bi göster oğlum 2 yıl geçti hâlâ bir şey bilmiyoruz."
"İzinsiz göstermeyeyim şimdi."
"Komuşulara anlattım hep, düğün bekliyorlar."
Annemin tek düşündüğü şey insanların hakkında ne konuşucak olmasıydı, bundan başka bir şey umursamıyordu.
"Ne iş yapıyor bari onu söyle? Avukat çocuğun yanına güzel biri yakışır."
"Ressam."
"Ressam mı? İyi kazanıyor mu bari?"
"Anne bunlar seni ne ilgilendiriyor? Lütfen konuşmayalım bu konuyu. Yarın tekrar yurda dönüyorum haberiniz olsun."
Mutfaktan çıkıp salona gittim. Gözlerimin tektar dolduğunu hissediyordum. Neden hâlâ Hyunjini düşünüyordum? O beni bırakıp gitmişken ben neden onu bırakamıyordum?
O kaybetti diye avutamıyordum kendimi çünkü o değil ben kaybetmiştim. İki yıldır kendimde bir suç arıyordum, onun beni bırakıp gitmene neden olabilicek bir suç. Ama belki de böyle çabalamaktı en büyük suçum.
Unutamıyordum onu. Kendimden çok sevmiştim onu.
01.06.2013
Annemlere veda ettikten sonra arabama binip yurda doğru sürmüştüm. Normalde küçük bir kasabada yaşıyorduk o yüzden sadece uzun tatillerde annemlerin yanına geliyordum, ama Jisung şehir dışına çıkınca yurtta tek başıma olmak yerine evde oylanmamıştım.
Bir, bir buçuk saat sonra yurda vardığımda Jisungun çoktan gelmiş olduğunu gördüm.
"Oo ne zaman geldin sen?"
"Dün akşam, annemler bu gün Busana gidiyormuş bende daha fazla durmama gerek yok diye geldim."
"Jeongin sana anlatmam gereken bir şey var."
"Efendim."
"Minhoyla kavga ettik, ayrıldık yani."
"Ney nasıl?"
"Baya. Ben ona sinemaya gidelim mi dedim o da Ulsandayım dedi ama sonra bi baktım Lee Felix sinema biletini çekip Minhoyu etiketlemiş."
"Belki başkasına söz verdiği için öyle demiştir?"
"Yalan söylemesine gerek yoktu. Daha öncede böyle yapmıştı affetmiştim ama bilirsin, yalanları sevmem."
"Evet biliyorum, o da biliyordur."
"Tam ayrıldık denmesede ara verdik işte."
"Of of çok karışık bu işler."
"Sana ne oldu?"
"Annemi biliyorsun evliliğe kafayı taktı. Bende kız arkadaşım var diye iki yıldır yalan söylüyorum. Sürekli tanıştır, fotoğraf göster, mesleği ne deyip duruyor."
"Mal mısın Jeongin?"
"Günaydın."
"Gel kampüste gezinelim. İkimizinde hava almaya ihtiyacı var."
Bir iki saat dolandıktan sonra hava soğuduğu için geri odamıza döndük. Jisung televizyonun başına geçip dizi izlerken bende aksattığım derslerimi toparlamak için masada ders çalışıyordum. Yarın sabah dersler başlıyordu ve artık derslerle ilgilenmem lazımdı.