Lana Del Rey, Happiness Is A Butterfly.
-29 Aralık.Ellerim kremaya bulanmış bir şekilde Taehyung'un mutfağının ortasında soluklanırken ne ara geldiğini anlamadığım kedinin masaya çıkıp binbir çabayla yaptığım pastaya yaklaştığını gördüğüm gibi "Duman!" diyerek bağırıyorum. "İn oradan çabuk."
Duman beni anlıyor, aynı sahibi gibi epey zeki bir canlı. Hızla yere atlayıp mutfaktan kaçarken pastaya herhangi bir zarar gelmediğine emin olup saatin kaç olduğunu öğrenmek için tezgahın üzerindeki telefonuma basıyorum. Ekrana parmağımdan krema geçiyor, hemen üstte ise saatin on biri beş geçtiği yazıyor.
İkimize yetecek küçük bir pastayı ve doğum günü klasiği olarak eksik etmediğim deniz yosunu çorbasıyla ızgara kaburgayı Taehyung gelmeden hazırladığım için kendimle gurur duyuyorum.
En son ona öğlen saatlerinde mesaj atıp ne yaptığını sorduğumda ilgilendiği bir davada sıkıntı çıktığını ve geceye kadar çalışması gerektiğini söylediğinden ne zaman geleceğini bilmesem de heyecanım kendini yüreğimde çoktan hissettiriyor; yıllar ardından ilk defa doğum gününü kutlayacağımın sevinci var içimde.
Bana hep onsuz dört yaşımı kutladığımı söyleyerek kalbimi avuçlarında ezerken onun yirmi dokuzuna basacağı gerçeğini hiç konuşmamış olduğumuzu fark ediyorum.
Parmaklarım pasta tepsisinin kenarlarında geziniyor, içler acısı bir tebessüm yerleşiyor dudaklarıma. Beni salonunda bir başıma bırakıp sigara içmek için balkonuna çıktığı o gün, kalkıp da baktığım tablosundaki gibiyim aynı; gözlerim parlak, onun kırıkları çizmiş yanaklarımı.
Aniden aklıma gelen detayla yerimde doğrulup mutfak çekmecelerini kurcalamaya başlarken "Aptal Jeongguk!" diyerek kendime kızıyorum. "Alacağın iki şey vardı zaten, nasıl unuttun?"
Hayatım boyunca pek de uğramayan şans bugün yüzüme gülüyor, fırının yanındaki dolapta yarısına kadar yanmış iki küçük mum buluyorum. Marketten almayı unuttuğum için hiç yoktan iyidir diyerek pastanın üstüne yerleştiriyorum onları, sonra suyun altında elimi yıkayıp un ve krema izleriyle dolu kazağımı değiştirmek için Taehyung'un odasına gidiyorum.
Üzerime kalınından bir uzun kollu geçirip mutfağa geri döndüğüm esnada sandalyeye koyduğum hediyeyi kontrol ediyorum. İçinde, ona yıllar önce aldığım ve ben gittikten sonra bittiği için değiştirdiğini söylediği o parfümden var, bir de zarif bir kolye.
Staj için aldığım aylık paranın büyük bir kısmını yatırdığım kolyenin iki ucu var; birinde tk yazarken diğerinde Duman'ı temsilen küçük bir pati duruyor. Şimdiden gördüğünde ne kadar seveceğini tahmin edebiliyorum, aynı şekilde onun zarif boynuna ne kadar yakışacağını da.
Mutfakta oyalandığım kısa bir sürenin ardından kapıdan gelen sesle irkilerek hemen yerimde doğrulduğumda küçük pasta tepsisini elime alıyorum. Mumları yakmak için kapının açılmasını beklerken ise dışarıda fazla oyalandığını fark edip kapıya yöneliyorum hızlıca. Eli dolu olduğu için açamadığını düşünüyorum, tek elimde pastayla kapıda buluyorum kendimi.
Hızlıca mumları yakarken ben uzanamadan kapıyı açıyor sonunda Taehyung. Kocaman bir gülümsemeyle "İyi ki doğdun!" diyorum, göz göze geliyoruz ve onun aralık dudakları öylece kalırken bakışlarım bedeninin hemen arkasındaki kadına değiyor; en son beş yıl önce elinde valiziyle bu evden ayrılırken gördüğüm eski eşine.
Şok içerisinde Eunbin'in suratına bakarken o da beni gördüğü gibi telaşla bir adım geri gidiyor girişten. Havada tuttuğum pastayı biraz indirip nefesleniyorum, Taehyung'a dönüyorum can havliyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçlarında Sigara Külü || Taekook
FanfictionOnlar sığ insanlar, kalple ilgili şeyleri bilmezler. [ The picture on the cover belongs to @lemsyeming. ]