Tek kişilik Cemaat

Söz

🌿🌿🌿Bol bol yorum ve beğeni olsun lütfen çiçeklerim öpüldünüz 😘🌿🌿🌿

"Cemaatin nerede imam efendi ?" Adaşının sesiyle irkildi Adem.

" Ödüm koptu! ne sessiz geliyorsun ? " Diye sordu yalancı bir sinirle Adem

" Ne yapacaktım? bando çalıp mı gelseydim?"diye sordu alayla. Adem göz devirirken Adaşı gülümseyip konuştu.

" Tamam tamam. Bundan sonra ıslık çala çala gelirim korkma sen "dedi kinâyeli

" La havle " diye homurdanan Adem'e tebessümle baktı Adaşı.

"Niye geldin ?" diye sordu tavırlı bir tonda

" Ne bu surat küsmüyüz?" Dedi Adaşı Adem'in bu tavırları sevimli gelmişti gözüne. Cevap vermeyip omuz sallayan adama bakıp gülümsedi.

" Ha!  gerçekten küstün" dedi şaşırmış bir tonda ve devam etti.

" Ya bekle dedim yatsıdan önce ama bir işim çıktı. Bekleyeceğini düşünmedim gerçekten özür dilerim imam efendi " dedi tebessümle

" Ne bekleyeceğim seni? " Diye omuz silkerek oturduğu banka daha çok yayıldı. Belki gelir diye sabah namazından önce gelmişti.
Namazını kılıp çıkmasına rağmen yine oturmuş beklemişti. Geleceğine ihtimal bile vermeden beklemek istiyordu ama gelmişti.

"Yine tek başına mı kıldın imam efendi? " diye sordu alayla. Bıkkın bir nefes alarak başını salladı ve konuştu.
Adem içten içe bu adamla geçirdiği vakitleri sevmeye başladığını fark etti. Belki de günün birinde ona manevi anlamda büyük mükafatı olacaktı.
İnançlı insanlar evlerinde tek gözü kapalı namaz kıldıkları veya horul horul uyudukları bir vakitte adaşı şen şakrak ve dinç bir şekilde her gün camiye gelmesine rağmen arkasında namaz kılmamasına tek engel kendisiydi belki de ..İkna olmaya can atan bu adamı bir şekilde ikna etmeliydi. Allah bu adamın yolunu boş yere ona düşürmemişti.
Adaşı bu camiye inanmak için gelmişti ve onun bu isteği bir şekilde gerçekleşmeliydi.

" Milletin işi gücü var. Bir de çoğu yaşlı bu saatte kendilerine güvenmiyor olabilirler. Hem bu saatlerde köpekler daha bir saldırgan oluyor" diye söylendi.

"Bu cevaptan da anlamam gereken caminin cemaati olarak görülmemem sanırım. " Dedi tebessümle

"Beni yanlış anlama adaşım. Sen benim dostumsun buna emin olabilirsin. Kulağın ezanda bunu da inkâr edemem ama gözün namazda değil, yani henüz " dedi tek kaşını havaya kaldırıp omzunu sıkarak.
Dudakları yukarı doğru kıvrılan adaşı bakışlarını Adem'e çevirdi.

" Kulağım sende Adem ama gözüm.." diyerek susup gözlerinin içine baktı Adem'in.
Adem adaşının söylediği sözleri anlamaya çalışırak bakışlarına karşılık verdi ama Amber rengi gözlerinden alamadı kendini. İkisi de değişen ortamla sertçe yutkunurken Adem anlayamadığı kalp çarpıntısı ve terlediğini hissettiği elleriyle boğazını temizleyip bakışlarını kaçırdı.

Ellerini pantolonuna sürterek kuruttugunda kaçamak bakışlarla yanında ki bedene baktı o da bakışlarını çoktan çekmiş ellerine bakıp kıvrılmış dudakları ile tebessüm ediyordu.
Derin bir nefes alan adaşı iki elini arkasına doğru koyup geriye doğru yatırarak eğdi bedenini.
Havayı dağıtmak için konuşan adaşına kulak kabartmaya devam etti Adem.

"Yapma imam efendi, boşuna savunma şunları. Etrafına bir baksan aslında niye sadece gündüz geldiklerini anlarsın " dedi

" Ya başlama yine kardeşim saçma sapan!" Diye homurdandı sinirle.