Hangang Parkı / taekook✓

31

"Sana bırakmayı unuttum, kusura bakmazsın artık." Jeongguk'un kucağında sakladığı muzlu sütleri görmezlikten geldim.

"Bakmam." Ayaklarımı uzattığım deri koltukta sağa sola kıpırdattım ve odayı gıcırtı sesi doldurdu.

"Muzlu sütü herkes sever, iyi düşünmüşsün." Nefes almadan içtiği muzlu sütle birlikte tek kaşını kaldırıp bana bakmıştı.

"Ben düşünmedim." Sütün bittiğine dair pipetten hüpürtü sesi gelince küçük şişeyi kenara koydu ve kucağındaki yeni şişeyi alarak pipeti sapladı.

"Jin mi söyledi?"

Kafamı dinlemeye gelmiştim ve konuştuğum konu buydu. Jeongguk'un muzlu sütü sevdiğini Jin mi söylemişti bana? Evet desem ne olacak hayır desem ne olacaktı.

"Sus biraz da dinlen."

Omuzlarını silkip karşısındaki televizyona çevirdi bakışlarını, bir yandan da dudaklarını büzmüş süt içiyordu.

"Ben konuşarak da dinlenebiliyorum." Hâlâ televizyona bakıyordu.

"Yani?"

"Konuşalım işte, sormak istediğim şeyler var."

Gözlerimi kapattım ve yaralı yüzüyle bana bakan Jeongguk'u görmemeye çalıştım.

"Sor."

"Neden sen geldin? Beni tanımıyorsun bile."

"Sence umrumda mısın? Sadece biraz dinlenmek istedim." Kollarımı birbirine bağlayıp iyice sırtımı koltuğa verdim.

Cevap gelmeyince kafamı Jeongguk'a doğru çevirdim. Muzlu sütünü yanındaki masaya bırakmış, yatakta sırtını bana dönerek yatmaya çalışıyordu.

"İlaçtan herhalde çok uykum geldi. Keyfine bak." İnleyerek yatakta kendine rahat pozisyon bulmuş ve yorganı kafasına kadar çekmişti.

Kaba mı davranmıştım biraz? Ne diyebilirdim ki, sonuçta onun için gelmemiştim.

Cevap vermeden telefonumu elime aldım.

Saukook:
Hasta insanlara iyi davranılır

Saukook:
Seninle sohbet edebileceği
için o kişi çok şanslı

Saukook:
Telefonun sessizde mi?
Bu kadar geç kalmazdın

Saukook:
Varınca mesaj at konuşalım?

Viu:
Görmemişim mesajları
evet vardım

Saukook:
Aptalsın

Viu:
Ne

Saukook:
Nabersin yazacaktım
klavye aptalsına çevirdi
pardon

Viu:
O nasıl bir seks

Saukook:
Ne

Viu:
Şey yazıcaktım
klavye sekse çevirdi
pardon??

Saukook:
Sekse mi çevirdi

Viu:
Evet

Yatakta kıpırtı olmaya başlayınca ayağa kalkıp sorun olup olmadığına bakmaya çalıştım ama hiçbir şey göremedim.

Yatağın etrafında dolanıp Jeongguk'un üstünden yorganı çektim ve telefona bakan Jeongguk ile yerimde zıpladım.

"Ha!" Jeongguk telefonu bir anda kapatmış baksırının içine koymuştu.