Hangang Parkı / taekook✓

1

Kibbay

Namjoon:
Manyak bir mekan buldum
Hem dekoru hem kızları

Yoongi:
Kızlar ilgi alanıma girmiyor

Namjoon:
Erkekler iyi ki kızlar da iyi
Jimin

Yoongi:
Nerede

Jimin:
işte şimdi Yoongi'nin
dikkatini çektin😒

Taehyung:
Neresiymiş orası

Namjoon:
Sen bırakmamış mıydın
bizimle mekan gezmeyi

Taehyung:
Ara vermiştim
şimdi daha iyiyim

Yoongi:
Bizimle sadece mekan
gezdiğin için bizi kullandığını
düşünüyorum bazen

Jimin:
Zaten öyle

Taehyung:
Saçmalamayı bıraksanız
Hem Namjoon piçi
nereye kayboldu

Namjoon:
Bilgi alıyordum mekan hakkında
Bak şimdi oraya girmemiz
biraz zor olacak çünkü
baya elit bir yer

Yoongi:
Ne işimiz var orada

Namjoon:
Farklı yerler görmeyelim mi

Yoongi:
Görmeyelim

Jimin:
Bana gelebilirsin🙂

Yoongi:
Uyuyacağım

Jimin:
Bende uyuyabilirsin🙂

Yoongi:
Rahat bir şekilde?

Jimin:
🥲

Namjoon:
Konumu atıyorum akşam 11 de
Gelen gelsin

3x görüldü.

¶•¶

"Bizi almazlar oğlum oraya."

"Lise öğrencisi olduğumuzu anladıkları an götümüzden kan alırlar." Jimin, Yoongi'nin koluna girmiş soğuktan titriyordu.

"Sizi getirdiysem bir bildiğim var demektir değil mi?" Namjoon kapının önündeki bodyguardlara yaklaşarak bir şeyler konuşmaya başladı.

İlk başta tepkisiz kalsalar da sonradan kel olan kafasını olumlu anlamda sallamıştı.

Namjoon içeriye girerken eliyle bize gelin işareti yapmıştı ve arabanın yanından ayrılarak içeriye girdik.

İçeri girer girmez kulaklarımızı sağır eden şarkıdan dolayı ilk başta etrafı çok gözlemleyemedik ama Namjoon bir masaya doğru yürümeye başlayınca peşinden yürüdük.

"Namjoon! Geleceğim derken yine beni ekeceğini düşünmüştüm."

"Ahahah! Ne zaman öyle bir şey yaptım Lisa?"

"Her zaman Namjoon?" Soru sorar tonda konuşunca yanındaki üç kız da gülmüş ve içeceklerini yudumlamışlardı.

"Arkadaşlarımla sizi tanıştırmak istedim." Namjoon geri çekilmiş ve kulakları sikilmiş bizi eliyle gösterdi.

"Yoongi, Jimin ve Taehyung." Eliyle teker teker bizi gösterdikten sonra boş bir yere oturmuştu.

Yoongi ve Jimin yanyana ben de siyah uzun saçlı bir kızın yanına oturmuştum.

"Merhaba, ben Jisoo." Elini uzattı ve ben de tutup sıktım.

"Taehyung, memnun oldum."

Kafasını olumlu anlamda sallayarak kocaman gülümsedi ve önüne döndü.

Aradan bir kaç saat su gibi akıp geçmişti, Chaeyoung, Jennie, Lisa ve Jisoo ile kaynaşmıştık. Jimin için aynı şeyi söyleyemeyecektim, çünkü o her zaman Yoongi ile meşguldü.

"Hadi biraz dans edelim, neden burasının diğer barlardan daha prestijli olduğunu size kanıtlayacağım." Lisa bir anda ayağa kalkmış ve üstündeki hayali tozları elinin tersiyle silkelemiş ve eteğini düzelterek dans pistine yürümeye başlamıştı.

Diğerleri de peşinden gidince yerimden kalkamamıştım. Üstümdeki ağırlık gittikçe çöküyordu ve buna içmem de dahil olmuştu. Gözlerimi sıkıya kapattığım anda sağ omzumdaki hafif eli hissettim.

"Gelmiyor musun, iyi misin sen?" Jisoo tekrar yanıma oturmuş, gözlerini kısarak bana bakıyordu.

"İyiyim, biraz ağırlık çöktü sadece."

"Ruhsal mı fiziksel mi?" Ona çok tanıdık bir cümleymiş gibi içten konuşunca derin bir nefes verdim.

"Bilmiyorum." Daha yeni tanıştığım birisine içimi dökecek değildim.

"Baksana," çantasından aceleyle telefonunu çıkartıp bir uygulama açtı.
"Bunu sakın kimseye söyleme. Bu uygulamaya gir ve kendine özel nickin ile yaşa, insanlarla konuş."

Anlamayan gözlerle telefona bakmaya devam ettim.

"Kimseye diğer tarafını göstermek istemediğini ilk gelişinde anlamıştım zaten. Eski hâlimi gördüm sende. Bu uygulamaya girerek o tarafını gösterebilirsin, hiç çekinmeden. Oradaki insanlar seni tanımıyor. Olduğun gibi davranarak rahatlayabilirsin."

Gözlerimi telefondan kaçırdım ve dans edenleri izlemeye devam ettim.

"Bu çok saçma." Sessizce konuşmuştum fakat beni duymuştu.

"Sen gerçekten bensin." Bir kahkaha attı ve masanın üstündeki telefonumu alarak kilitsiz bir şekilde rahatça girdi. Uygulamayı indirip masaya tekrar bıraktı.

"Boğulacağını hissettiğin zaman gel."
Ardından sırtını koltuğa yasladı.
"Pek bir şey değişmiyor ama sen sen oluyorsun işte."

Kafamı ona doğru çevirdim.
"Orada adın ne?"

Kafasını olumsuz anlamda salladı ve gülümsedi.
"Bunu söyleyemem, bu şekilde rahatım ben."

Anlayışla kafamı salladım ve önüme döndüm.

Hayat hikayemi falan mı anlatacaktım sanki? Birisiyle nasıl tanışacaktım ki?

Selam merhaba nasılsın iyiyim sen iyi tamam baybay?

Daha fazlası olamazdı ki sanaldan.

Yoksa olur muydu?