Hangang Parkı / taekook✓

30

"Jeongguk bugün hiç gelmedi mi?" Son dersteydik ve yoklama alınıyordu.

"Çantası sabah buradaydı ama hiç gelmedi."

"Arkadaşınızla iletişime geçtiniz mi?" Jeongguk'un isminin yanına eksi atıp defteri kapattı ve sınıfa doğru döndü.

"Bize ne ya!" So Ah kalemini bir anda sıraya vurmuş kafasını sıraya koyup gözlerini kapatmıştı.

"Lisenin ilk yılı üst sınıflar tarafından depoya kilitlendiğinde seni kurtaran kişi Jeongguk'tu So Ah, hatırlatmak istedim." Öğretmen gözlüklerini çıkarmış sandalyesinden kalkmıştı.

"Bu kadın da hiçbir şeyi unutmuyor." Yoongi omzuma vurmuş dikkati kendine çekmişti.

"Sen biliyor musun nerede olduğunu Jeongguk'un?" Yoongi yönelttiğim ani soru ile şaşırmıştı.

"Ne alaka?"

"Bilmem, aranızda farklı bir ilişkiniz varmış gibi hissettim."

Zil çalınca herkes çantasını kapıp kulüp etkinliklerine doğru gitmeye başladılar.

Yoongi kollarını birbirine bağlayıp arkasına yaslandı.
"Namjoon neden 2. dersten beridir yok?"

"Ne bileyim ben Yoongi."

"Jin, Hoseok ve Jeongguk'un yanına gitti."
Telefonunu alıp şifreyi girip mesajları açtı.

"Namjoon'u biliyorsun, iki gözü hep Jin'in üzerinde. Bir sorun olduğunu fark edip peşlerine takılmış."

Ardından bir fotoğraf açtı ve bana gösterdi.
"Jeongguk'u fena benzetmişler."

Fotoğrafa bakınca hastahane yatağında yatan Jeongguk'u gördüm. Yüzünün çoğu yerinde bantlar vardı ve bazı yerleri şişmişti. Vücudunu sarmalayan beyaz yorgana sıkıca sarılmış uyuyordu.

"Jeongguk sabahları okula erken geliyor ya, o sırada takip etmişler bunu. Sınıfa girdiğinde çağırmışlar dışarıya bu da gitmiş. Yaka paça okulun dışına götürüp dövmüşler. Ama nedenini bilmiyorum, her şeyi anlatıp nedenini anlatmamış."

Fotoğrafı kapatıp telefonunu sıranın üstüne koydu.
"Bu çocukla bir ara ilgileniyordum." Tek kaşımı kaldırıp Yoongi'ye baktım.

Ellerini öne doğru salladı.
"Hayır, o anlamda değil. Gizemli bir şeyler vardı dikkatimi çekmişti. Bir süre araştırdım ama hakkında çok bir bilgi edinemedim."

Yoongi'nin bu tür uğraşları vardı. Teknolojide iyi olduğu için dikkatini çeken insanları araştırırdı.

"Bu asosyal olan insanların takıldığı uygulamalarda da çok takılmış bir ara ama en sonunda hepsinden elini eteğini çekmiş ne olduysa."
Elindeki kurşun kalemin arkasını sıraya sessizce vurup anlatıyordu.

"Sonrasında da bıraktım zaten. Kendi halinde sessiz sakin asosyal bir çocuktu işte."

"Peki bu zorbalık mevzularından dolayı tekrar araştırmak istemedin mi?"

Yoongi kafasını iki yana sallamıştı.
"Nedenini biliyor gibiyim ama emin değilim."

Gereksiz yere yükselen merakım sinirimi bozmaya başlamıştı.
"Ne o?"

"Sen de ne meraklı çıktın Taehyung. Hayatta seninle dedikodu yapacağım aklıma gelmezdi." Burukça gülümsemişti.

Sınıfa kucağı yiyeceklerle dolu ağzında lolipopla gelen Jimin bir anda sıramıza koşmuş bütün yiyecekleri sıramıza dökmüştü.
"Ne! Dedikodu mu?" Lolipopu ağzından çıkarmış dudaklarını yalayıp yutkunmuştu.