Jisung
"LAN FİZİK AÇIKLANMIŞ LAN İNTERNETE GİRMİŞ LAN KAÇ ALDIM BEN ANASINI SATAYIM"
"Jisung sakin ol!" Minho bana seslendiğinde sakince yerime oturdum ve elime telofonumu aldım. Kaç aldım diye bakarken elim titriyordu. Fizik en iyi dersimdi. Zor bir dersti ama ben anlıyordum. Bu yüzden heycan yapmıştım. Not yerine girdiğim anda elimdeki telefonu Minho'nun üstüne atmıştım.
"Bu ne Jisung?"
"Ben bakamayacağım sen benim yerime bak"
"Tamam" Minho'nun gözleri büyürken sıçtığımı anlamıştım. Cidden bu kadar kötü mü almıştım? Kafamı sıraya vuracakken Chris benim engellemişti.
"Salak salak hareketler yapma aptal"
"Sus ya! Minho kaç almışım?!"
"Oha Jisung!"
"O kadar kötü mü ya?"
"100 almışsın"
"Saka yapıyorsun"
"Hayır, bak" Telefonu elime alıp gözümü notlar bölümünde gezdirmiştim. Gerçekten 100 almıştım. Telofonu fırlatırken Minho'ya dönüp ona sarılmıştım. 1 dakika öyle kalıp sevinç çığlıkları attıktan sonra ne yaptığımı anlamışım. Geri çekilip
"Pardon, panikle saçmaladım" dedim. Sadece yüzüme bakmıştı. Ben ise utandığımdan çocuklara dönüp
"Siz kaç aldınız?" Demiştim. Changbin
"Ben 60 almışım. Chris ise 75 almış" demiş ve ağlama taklidi yapmıştı.
"O kadar kötü değil ya"
"Dedi 100 alan arkadaşmız!"
"Üf susun be!" deyip Minho'ya döndüm.
"Sen kaç aldın?"
"80"
"İyi"
"Evet bencede iyi"
Diyecek bir şey bulamayınca önüme dönmüştüm.
"Boş bir sınıfa gidip orda mı otursak?"
"Biz Seungmin ile Felix'in yanına gideceğiz. Minho ile git."
İçimden 'satıcılar' derken Minho'ya dönüp
"Ee ne dersin?" dediğimde gülümseyip kafa sallamıştı. Ne güzel gülüyorsun zalımın oğlu ciğerimi söktün. İkimizde sınıftan çıkıp yukarı merdivenlerine gitmeye başlamıştık. Son sınıflar artık sınav yaklaştığı için okula gelmiyordu. Bu yüzden sınıfları boştu. İkimizde yukarı çıktığımızda hangi sınıfı girelim diye düşünmeye başlamıştık.
"Hocalar gelir kızarlar felan uzak bir sınıfa gidelim"
Minho dediğime kafa sallamıştı. İkimizde en uzaktaki sınıflara doğru yürüyorduk. Ortam çok sessizdi ve bu beni geriyordu. Gerilince elim ayağıma dolaşırdı ve bu yüzden ben kendimi yerde bulmuştum. Kafamı kaldırırken Minho bana korku içinde bakıyordu. Rezil oldum ya!
"Ne oldu, iyi misin?"
"Evet iyiyim ayağım takıldı bir an"
"Tamam" Elini bana uzatırken ona garip bir şekilde baktım. Daha çocukla yan yana yürüyemiyordum elini tutarsam galiba çarpılırdım! Ama çocuk bunu bilmediği için bana elini uzatıyordu. Cesaretimi toplayıp elimi onun elinin üstüne koymuştum. Ayağa kalkarken acaba öldümde Allah katına mı çıkıyorum diye düşünmedim değil. Ayağa kalktığımda elimi geri çekip ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'd Do Anyhting For You / Minsung
Fanfiction"Gelincik çiçeğinin anlamı ne?" Minho sorduğum soru ile gülümseyip yüzümü elleri arasına aldı. "Kavuşması imkansız aşk olarak bilinir." "Ama biz kavuştuk." "Evet biz kavuştuk. İkimizin özel çiçeği olan gelinciğe rağmen kavuştuk." Minho'nun dediğ...