18 - Aynı Ev

641 69 121
                                    

𝐌𝐢𝐧𝐡𝐨

Sabah uyandığımda Jisung'un odasındaydım. Dün kavgadan sonra onların evine gelmiş, sonrada uyumuştuk. Şimdi ise Jisung kahvaltı hazırlıyordu. Ayağa kalkıp lavoboya gittim. Aynaya baktım. Fazlasıyla solgun görünüyordum. Ama artık kurtulmam gerekiyordu. Kendimi toparlamam lazımdı. Musluğu açtım. Ellerime dolan duru suya baktım.
Sonra yüzüme götürdüm. İyi gelsin istiyordum. Yorgunluğumu alıp götürsün istiyordum.

"Minho kahvaltı hazır"

"Geliyorum"

Yüzümü iyice yıkadıktan sonra mutfağa gitmeye başladım. Odaya girmeden önce yüzüme bir gülümseme taktım. Hep üzgün olamazdım, hep böyle yapamazdım. Hayat zor olucaktı. Ama benim buna göğüs germem gerekti. Ayrıca hayattım tam bitmiş sayılmazdı ki. Beni kendinden çok seven bir sevgilim vardı. Hep yanımda duran arkadaşlarım vardı. Bunları görmeyip hayatım berbat diyemezdim değil mi?

"Günaydın sevgilim"

"Günaydın"

"Miss gibi hazırlamışsın kahvaltıyı"

"Hı- hı"

Jisung bugün biraz solgun görünüyordu. Ona bir şey mi yaptım diye düşündüm.

(𝒀𝒂𝒛𝒂𝒓: 𝑫𝒖𝒏 𝒄𝒐𝒄𝒖𝒈̆𝒂  '𝒆𝒍 𝒂𝒍𝒆𝒎, 𝒐 𝒌𝒊𝒎 𝒌𝒊'  𝒅𝒆𝒅𝒊𝒏. 𝑲𝜾𝒓𝜾𝒍𝒅𝜾 𝒄𝒐𝒄𝒖𝒌)

Sofraya oturmadan bir kaç ay önce Jisung'un sokakta bulduğu şimdi ise evinde baktığı kedimizin yanına gidip kafasını sevidim.

"Günaydın Dori" Kedi miyavlayıp yemeğini yemeğe devam ederken gidip masaya oturdum.

Yemeği yerken aklıma geldi ne yaptığım. Dün kavga ederken onu kıracak (Ki bende o kadar değer gösteriyim sonra o gelip böyle dese bende üzülürdüm) şeyler söylemiştim. Ayağa kalkıp karşımda oturan Jisung'un yanına gittim. Yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Özür dilerim"

"Ney için?"

Çok tatlıydı. Bilmemezden geliyordu ama biliyordum kalbinin nasıl kırıldığını.

"Dün sana dediklerim için özür dilerim. Anneme çok sinirliydim. Ne dediğimi bilmiyordum. Yoksa sana asla öyle demezdim. Affet beni"

"Sorun değil Minho isteyerek demiyceğini bende biliyorum"

Gülümsedim ve dudağına küçük bir öpücük kondurdum. Geri ayağa kalkıp eski yerime oturdum.

"Senin eşyalarını almak için bir dışarı çıkalım. Hiç bir şeyin yok burada"

"Tamam bebeğim sen nasıl istersen"

"Birde Minho, ben kafa dağıtmak için bir şey düşündüm"

"Ney?"

"Bak şimdi ormana gidelim diyorum. Kafa dağıtır, temiz hava alırız. Hem bir kaç gün kamp yapmış oluruz"

"Tamam sevgilim olur"

"Sana bir şeyler alırken kamp malzemesi de alalım."

"Olurr"

Kahvaltıyı yaptıktan sonra beraber mutfağı toplamaya başladık. Jisung bulaşıkları yıkarken arkasından sarıldım. Kafamı boymuna gömüp içime çektim. Çok güzel kokuyordu, saatlerce böyle durabilirdim. Biraz kokusunu içime çektikten sonra boynuna öpücük kondurup geri çekildim.

I'd Do Anyhting For You / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin