Alexsandra
Her sabah gibi Maria tarafından uyandırıldım. Bugün benim için büyük bir gündü çünkü Sultan Süleyman Av köşkünden dönüyordu ve haremin önünden geçerken aklımda kurduğum basit planlar ile kendimi ona fark ettirecektim.
***
Kalfalar hızlıca hareme cariyeler için sofra kurdular ve cariyeler yemeklerini yiyip son hazırlıkları yaptılar. Valide sultan haremi ve saraydaki önemli yerleri gezdi ve bir eksiklik olup olmamasını dikkat etti. Mahidevran sultan son derece şık giyinmişti ve bu Sultan Süleymanın kız kardeşi olan Hatice sultanın gözünden kaçmamıştı. Tabi sadece Mahidevran sultan değil haremdeki çoğu cariye şık giyinmişti özelliklede Alexsandra. Sultan Süleymanın sarayın bahçesine geldiği duyulunca haremdeki tüm kızlar yan yana dizilip kalfaların onlara dedikleri gibi eğildiler. Destur sesi duyulunca Alexsandra başını kaldırıp Sultan Süleyman diye bağıracakken Alexsandranın yanında duran kız Alexsandrayı Hünkarın üstüne ittirdi. Alexsandra ne olduğunu anlamadan belinden onu ittiren birisinin eli ile dengesini kaybedip önünden geçen hünkara çarptı. Sultan Süleyman adını bilmediği kızıl saçlı yeşil gözlü kız düşmesin diye iki eliyle beraber alexsandrayı belinden kavradı.
Sultan Süleyman
Av köşkünden dönmüştüm. Saraya girdim ve Validemin odasına gitmek için haremin önünden geçerken kahverengi saçlı bir kızın kızıl saçlı ve yeşil gözlü güzel mi güzel bir kızı benim tarafıma doğru ittirdiğini gördüm. Kızıl saçlı kızda dengesini kaybedip bana çarptı. Bana çarptıktan sonra galiba ayağı tökezledi ve yere düşücekken onu iki elimle beraber belinden kavradım. Bu anın bitmesini hiç istemedim ama kızıl saçlı kızla beraber saşırmış bir durumda birbirimize bakarken o utanıp başını eğince bende kendime geldim ve ''Kalfalar!'' diye seslendim. Kalfalar neden seslendiğimi anlamış olacakki - bir zahmet anlasınlar- Kızıl saçlı kızı hemen üstümden aldılar. Bende orda daha fazla durmayıp Validemi görmek için odasına gittim. Destur sesi ile validemin kapısı açıldığında validem hemen bana döndü ve kardeşim Hatice sultan ile Mahidevran sultan eğildiler. İlk önce validemi sonra Hatice ve Mahidevran sultanı karşıladım. Hepsinin halini hatırını sorup has odaya gittim ve yanıma kardeşim olarak saydığım ve aynı zamanda has oda başı olan pargalı İbrahimi çağırdım.İbrahim huzuruma gelip eğildikten sonra ''Hünkarım beni çağırmışsınız muhim bir hadise mi var '' dedi. Bende ayağa kalktım ve İbrahime yaklaşıp ''Bugünkü şu kızıl saçlı kızı hazırlasınlar ve getirsinler''dedim ve geri tekrar masamın yanında duran sandalyemi kendime çekip oturdum. İbrahim bir müddet sessiz kaldı ve sonra''siz nasıl isterseniz hünkarım''dedi.Her halinden belli oluyorduki çok saşırmıştı benim böyle bir şey diyeceğimi sanmamıştı neyse bende kısık bir sesle ''çekilebilirsin''dedim. İbrahimde sessizce odadan çıktı. Bende kızıl saçlı güzel mi güzel olan kız için ortasında büyük zümrüt ve kenarlarında gümüş, yakut vb. taşlar olan bir yüzük yapmaya başladım.
Alexsandra
O kızın beni ittirmesiyle yeri az daha öpüyordum ki iki el belimi sardı ne olduğunu anlamadığımda başımı kaldırdım ve bana bakan bir çift kahverengi gözlerle karşılaştım. Başımı kaldırdığımda kendine gelmiş olacakki ''Kalfalar'' diye bağırdı. İşte tam o sıra çarptığım kişinin hünkar olduğunu anladım. Kalfalar beni kollarımdan çekiştirip haremdeki yatağımın üstüne fırlattılar. Sinirlenmiştim. Onlar kim olabiliyorki ben vahşice yatağa fırlatabiliyorlardı. Tam kalfalara bağıracakken beni hünkarın üstüne iten kızla göz göze geldim. Nasıl olurdu da beni itebilirdi üstelik güzel falanda değil güzel olsa hani belki ona bir şey demezlerdi hünkar bunu beğenir diye falan ama güzelde değildi ben bu düşüncelere kendimi kaptırmıştım ki baş kalfa Dane hatun yanıma gelip kolumu cimcikledi ve '' kime diyoruz biz!'' diye bağırdı. Tabi ben kolum acıdığı için sızlanıyordum ve tam o sıra en sevdiğim kalfa olan Nigar kalfa geldi ve ''Dane hatun Valide Sultanımız seni çağırmışlar'' dedi. Bir iç çektim kurtulmuştum ama Valide Sultanın neden hep Dane hatunuda çağırdığını anlamamıştım. Nigar kalfa ve Maria yanıma yaklaştılar Nigar kalfa zafer kazanmışcasına yüzüme bakarken Maria da sen bittin dercesine bakıyordu. Ben tabi Mariayı takmayıp Nigar kalfaya odaklandım nigar kalfa sessizce'' sen ammada ballıymışsın alexsandra''dedi. Tam o sırada Ali ağa hareme girip ''Nigar kalfa!'' diye seslendi seslenecek zamanı bulmuşdu. Nigar kalfa Ali ağanın yanına gidince maria sessizce '' seni iten o kız kimdi'' dedi. Bende ''bilmiyorum'' dedim. Daha demin bi kıza sövmediğim kalmışdı ama beni iyikide ittirmişti. Maria ile sohbete dalmışken Nigar kalfa yanıma geldi ve '' hazırlan alexsandra akşam halvet var'' dedi. Ben şok olmuştum daha hünkarın geldiği ilk günden halvete gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜRREM SULTANIN HAYATI
Ficción históricaKaradeniz'den Boğaz'a yavaşça giren ve bir sürü esir cariye taşıyan Osmanlı gemilerinden birindeydi. Artık onun hayatı hiç olmadığı kadar çok değişecekti. İlk önce bir sultan sonra bir haseki sultan en sonda ise 3 kıtaya hükmeden Kanuni'nin söz geçi...