LÜTFEN VOTE ATIP YORUM YAZIN
HATIRLATMA
Tanıdık kadın sesi "Ama ne yapacağımı bilemiyorum belki en yakın zamanda söylerim" dedi. Bu sesin kime ait olabileceğini düşünürken aklıma Hatice sultan geldi. Hemen başımı biraz kaldırıp önümde ki manzaraya baktım ve ben ŞOOOK!!!
Şuan karşım da hatice sultan ve Pargalı İbrahim vardı. Öpüşüyorlardı. Hatice sultan pargalıyı kısık bir sesle bir şeyler diyip olduğum tarafa gelmeye başladı bende hemen hatice sultanın beni göremeyeceği bir yere geçtim. Hatice sultan ve pargalı ibrahim gittikten sonra bende hareme doğru gitmeye devam ettim. Hareme girdiğimde cariyeler beni ayakta karşıladı. Onlara selam verip yanlarına oturdum. Kısa bir süre sonra da yanıma nigar kalfa geldi. "Hoş geldiniz sultanım" dedi her zamanki ses tonuyla. Gülümseyip "hoş bulduk nigar kalfa "dedim. Yanıma otururdu ve bana yaklaşıp kısık bir sesle "sultanım yarın sabah mahidevran sultan kahvaltısını valide sultanla beraber yapacakmış planınız için yarın sabah uygundur" dedi. İşte bu güzel haberdi. Memmuniyetle gülümseyip "güzeell "dedim ve ekleyip "o zaman sende yarın sabah mahidevranın odasına gidiyorsun" dedim.
Flashback
12. Bölüm'de
Elimle Nigar Kalfaya yaklaş işareti yaptım. O da yaklaşınca kısık bir sesle konuşmaya başladım.
"Bak benim bir defterim vardı. Bu defterde çok önemli şeyler yazıyordu ama şuan bu defteri bulamıyorum. Bu da demek oluyor ki defteri biri almış. Bu sarayda defteri alsa alsa mahidevran alır. Yani defter mahidevranın odasın da ve ben bu defteri oradan alacağım ama senin yardımına ihtiğyacım var. Öncelikle mahidevranın odasın da olmayacağı bir gün odasına girip o defteri bulacaksın. Eğer ki biri gelirse de güvendiğim bir cariye seni çağıracak ve sende oyalanmadan odadan çıkacaksın. Anlaşıldı mı?"
Nigar "Sultanım ama bu çok tehlikeli değil mi?" dedi.
ŞİMDİKİ ZAMAN
Başını sallayıp "tamam sultanım" dedi. Bende biraz daha haremde durup odama gittim. Üstümü değiştirip yatağıma yattım ve aklımda ki planı son bir kez düşündüm. Sonra yarın cariyelerden oy almak için dağıtacağımız şeyleri düşündüm. Son olarak ta bügun yatağımın üstünde olan siyah kutuyu düşündüm. Yarın beni saat 8'te yine arka bahçede ki çeşme de beklicekti ve ben bu sefer oraya gidecektim. Tabii ki tek gitmicektim nigarla beraber gidecektim. Gözlerimi kapayıp tam uykuya dalmıştım ki midemin bulanmasıyla gözlerimi açtım. Bir bu eksikti zaten. Benim neden bu aralar hep midem bulanıyor. Yoksa ben yeniden hamile olabilirmiydim. Evet, olabilirdim. İşte şimdi çok hecanlandım...
"Tamam nigar hazırsın zaten" dedim. Nigar beni başıyla onaylayıp
"hazırım sultanım defteri alıp çıkacağım" dedi ve odamdan çıktı.
NİGAR KALFA'DAN
"hazırım sultanım defteri alıp çıkacağım" dedim ve hürrem sultanın odasından çıktım. Uzun koridorların sonunda mahidevran sultanın odasını görünce endişeli bir yüz ifadesiyle koşmaya başladım. Kapıya geldiğim de kapıda ki muhafızlara hürrem sultanın odasının olduğu tarafı gösterdim ve "hürrem sultanımız o hiç iyi değil" dedim. Kapıda ki muhafızlar o kadar çokı endişelenmişlerdi ki bana bakmadan doğruca hürrem sultanın odasına koşmaya başladılar. Bende etrafı kolaçan edip Mahidevran sultanın odasına girdim. Odada kimsenin olmadığına emin olduktan sonra dolapları çekmeceleri karıştırmaya başladım. "off alahın cezası defter nerdesin sen?" dedim. Minderlerin arasına bakmak aklıma geldiğin de bir hışımla gidip minderleri yerlerinden çıkarttım. Hiçbirin altında defter yoktu. Minderleri eski yerlerine koyup ---------------etrafı dikkatlice süzdüm. Her yere bakmıştım. Sanki yer yarıldı da içine girdi bu defter. Tabi lan. Ben kocaman bir malım. Yan oda'ya girmeyi nasıl unuturum. Hemen yan odanın içine girip orayı karıştırmaya başladım. Dolaplarının kapağını tek tek açıp rafları karıştırdım.Yoktu bu lanet defter bu dolapta yoktu. Vakit kaybetmeyip odada ki küçük çekmeceleri karıştırmaya başladım zaten 3 tane çekmece vardı. İlk çekmece temiz. İkinci çekmece temiz. Üçüncü çekmece te- "ohh be! nihayet buldum" deyip defteri elime alıp ayağa kalktım. Çekmeceleri kapatıp küçük odayı süzdüm her şeyi yerlerine tekrar koymuştum. Sanki hiç girilmemiş gibiydi. Küçük odadan çıkıp Mahidevran sultanın asıl odasına girdim. Burda da her şey yerindeydi. Güzel. Defteri kıyafetlerimin arasına sakladım. Kapıyı açacaktım ki Hürrem sultanın ayarladığı cariye odanın dışından "geliyorlar" dedi. İşte şimdi armudu yedim. Eğer kapıyı açıp odadan çıkarsam beni kesin görürlerdi. O yüzden saklanmam lazımdı. Gözlerim fıldır fıldır saklanacak yer ararken yatağın altındaki boşluk gözlerime takıldı. Hemen yatağın altına girdim. Ben yatağın altına girer girmezde kapı açıldı. Zamamlamam mükkeldi. İçeri mahidevran ve gülşah hatun girdi. Bu arada gülşah hatun Mahidevran sultanın çok yakın bir cariyesidir. Mahidevran sultan bir kahkaha atıp "biraz da o düşünsün bakalım "dedi ve gülşahta gülmeye başladı. Kapının tıklatılmasıyla gülüşmeleri durdu. Tanımadığım bir kız büyük ihtimalle cariye "sultanım şehzade mustafa mektepdeyken midesi bulanmış" dedi. Mahidevran sultan endişeli bir şekilde "gülşah hemen oğlumu getir ya dur birlikte gidelim" dedi ve kapı kapandı. Gitmişleri ama bende bu daracık yerde bitmiştim. Yatağın altından çıkıp odanın kapısını açtım. Allahtan muhafızlar gelmemişti. Etrafı kontrol edip koşarak hürrem sultanın odasına gittim.
HÜRREM SULTAN'DAN
"Tamam siz gidebilirsiniz artık" dedim. Nigarın endişelendirdiği muhafızları yolladım. Nigar da zaten yollamamı bekliyordu. Nigar hemen yanıma oturup "defteri buldum sultanım" dedi. İşte belki de hayatımda duyduğum en güzel cümle buydu. Heyecanla "eee hadi ver" dedim. Nigar kalfa defteri çıkartıp bana uzattı. Defteri büyük bir heyecanla elime aldım ve heyecanım yerle bir oldu.
LÜTFEN VOTE ATIP YORUM YAZIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜRREM SULTANIN HAYATI
Fiksi SejarahKaradeniz'den Boğaz'a yavaşça giren ve bir sürü esir cariye taşıyan Osmanlı gemilerinden birindeydi. Artık onun hayatı hiç olmadığı kadar çok değişecekti. İlk önce bir sultan sonra bir haseki sultan en sonda ise 3 kıtaya hükmeden Kanuni'nin söz geçi...