21

164 14 29
                                    

"Hayır sen anlamıyorsun"

Peter bıkkınca ayağa kalkıp camın önüne ilerledi. İstediği bu değildi ama elinden başka ne gelirdi ki. Olan her şey yine ona bağlanıyordu. Bir şekilde sadece soruna sebep oluyordu. Ondan uzak olurlarsa daha mutlu olacaklardı sonuçta.

Bir süre sessizlik böyle devam etsede yüzüne bakmamak için elinden geleni yapıyordu. Eğer bakarsa dayanamazdı çünkü. Zaten cenazeden beri gördüğü her yerde kaçıyordu ve bu yeterinde zordu.

"Belki de haklısındır..."

Bu cümle kafasında yankılanırken kımıldamadı. Evet haklıydı ve bunu zorlaştırmaya gerek yoktu.

"Yani tüm sorun yine senin yüzündendi..."

Gözlerini kapatıp sessiz kalmaya devam etti. Suçlu olduğunu zaten biliyordu. Ama bu şekilde duymanın bu kadar acı vereceğini hiç düşünmemişti.

"Evet"

Sessizlik yine bir süre devam ettikten sonra birkaç adım sesi ardından kapı sesi sessizliğin ortasında yankılandı.
Olduğu yere oturup ellerini saçlarına attı. Ne kadar hızlı biterse o kadar çabuk unuturdu her şeyi.

Her şeyimi? Unutacağı şeyler neydi ki? Herzaman dalgaya alan bakışları mı? Belkide güldüğünde kısılan gözleri olabilirdi. Yada onunla eğlenirken hissettiği o küçük kalp krizlerini mi unutacaktı ?

Saçlarının rüzgarda dalgalanışı hatta üzerinde gezinen gözleri bile aklına kazınmıştı sanki. Daha önce mavi tonlarını bu kadar net gördüğünü bile hatırlamıyordu.
Gerçekten bunları unutmak istiyor muydu bilmiyordu.

Ama sonuçta gitmişti. Haklı olduğunu söylemişti. Onu suçluyordu ve onu bırakıp gidebilmişti. Yani düşünecek bir şey yoktu işte.

Arkasında duyduğu gülme sesi gözlerini açmasına sebep olana kadar düşündü.

Arkasına dönüp ona gülen gence baktı. Harley gülmekten yaşaran gözünü silip kendini susturmaya çalışsa bile başaramamıştı. Peter ise ona çatık kaşları ve anlamaya çalışan bakışları ile izliyordu. Az önce çıkmamış mıydı o?

"Yüzünü görmen gerekiyordu Pete!"

Harley kahkahalarının ardından Peter ile dalga geçmeyi unutmuyordu elbette. Karşısındaki çocuk ise sadece bir şeye takılmıştı elbette. Uzun zamandır güldüğünü duymamıştı ve içinin rahatlamasına engel olamamıştı.

Harley sonunda gülmeyi bırakıp sakinleştiğinde yüzündeki bilmiş ifade ile koltuğa attı kendini. Peter ise orda durup anlamamaya devam etmişti.

"Neden öyle bakıyorsun?"

"Sen az önce-"

"Tabiki odadan çıkmadım aptal!"

Harley derin bir nefes verip ayağa kalktı. Peter bir şey yapmadan ona doğru yaklaşan bedeni izledi. Harley'in kolları onu sararken tam olarak ne olduğunu idrak edemeyecek kadar uykusu vardı.

"Aptalsın. Tek suçun bu kadar tatlı olmak olabilir mi Parker?"

"Ama ben-"

"Bu saçma düşünceleri nerden travma edindiğini sonra konuşsak hım?"

"Ha?"

"Uyusak mı biz ya? Malum uzun zamandır bu anı bekliyorum"

Harley Peter'ı yatağına sürüklerken ikiside sessizdi. Peter tam olarak ne olduğunu bile anlayamadığı için bir şey diyemiyordu. Tek bildiği içinde ki tüm negatifliğin kaybolduğu ve içini kaplayan güven hissiydi.

parkner-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin