BÖLÜM 7: Salıncak

612 32 3
                                    

"...sonra da Kıvanç seni Batu'yla tanıştırmış." unuttuğum 2 ayımı Elçin'den dinlerken kendime hayret ettim. Ben nasıl bir kredi kartı çalabilirdim ki?

"Yani emin miyiz, ben kredi kartı çaldım?"

"Rengin'in gazına gelmişsindir." diye homurdandı. Elçin, Rengin'i benden kıskanırdı. O yüzden araları pek iyi değildi. Zaten kıskanmamış olsa bile onların anlaşacağını sanmazdım. Rengin daha çok kötü kız, Elçin'de iyi kız rolünü oynardı. Haliyle karşılaşmaları iyi değildi. Peki, berbattı.

"Peki Batu'yla hiç çıktım mı?" diye bir soru yönelttim Elçin'e.

"Yok ama çocuk senin gözünün içine bakıyor. Bir sözünle Dünya'yı yörüngeden çıkarır."

Gözlerimi devirirken "abartma." diye homurdandım. Cidden salak mıydım acaba? Niye Batu gibi bir çocukla çıkmamıştım? Hemen telefonumu elime alıp Batu'nun numarasını tuşladım. Birkaç çalıştan sonra açtı.

"Gökçin?"

"Batu." diye cevapladım. Telefondan hışırtılar geldiğinde "bir saniye." diye mırıldandı. Arada Kıvanç'ın da sesini duymuştum ama şimdi şey etmiyim.

Kapının açılıp kapanma sesini duyduktan sonra Batu konuşmaya başladı.

"Kıvanç'ın yanındaydım. Şimdi konuşturmaz o falan başka odaya geçtim. Bir sorun mu var?"

"Seni aramam için illa bir sorun mu olmalı?" diye homurdandım. Cevabı geç gelmedi.

"Senin beni araman için kıyamet falan kopmalı."

Smoke weed everyday.

"Her neyse, bugün akşam bir şeyler yapalım mı?" dedikten sonra Elçin gözlerini koskocaman açıp koluma vurdu. Sadece ağzını oynatarak bir şeyler söylemeye çalıştı ama anlamadım. Zaten daha sonra sırtımı ona dönerek yatağa oturdum.

"8'de seni alırım." ardından telefonu yüzüme kapattı.

İlk başta telefona bakıp kalsamda sonra masamın üstüne özenle koydum. iPhone yani boru değil.

''Sen gerçekten delisin.'' diye mırıldandı Elçin dalgınca.

''Birazcık deliliğin zararı yok.''

''Ben su içmeye gidiyorum.'' dedi Elçin şaşkınlığını atlatamadan. Onu bu haline gülüp odadan çıkmasını bekledim. Sonra ki sevinç dansım görülmeye değerdi.

Saat 8'e yaklaştığında ben çoktan hazırdım. Mini bir kot şort üstüme de öylesine bir tişörtümü geçirdim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama Elçin'in anlattıklarına göre kafamda birkaç fikir oluşmuştu. Bara gidecektik.

Araba kornası sesi duyduğumda evden yavaşça çıktım. Hani çok istekli görünmeyeyim diye. Neyse anladınız.

Elçin de benimle beraber evden çıktıktan sonra bana el sallayıp evine doğru yürümeye başladı. Evi hemen bizim evin yanındaki villaydı. O yüzden kararan havayı sorun etmedim.

Batu'nun arabasına doğru yürürken bir yanda da gülümsüyordum. Ben onu arabanın siyah camları yüzünden göremesem de onun da gülümsediğini tahmin ettim.

Ön yolcu koltuğunun kapısını açıp içeriye geçtim. Batu'dan kapımı açma nazikliğini beklerdim ama affedilmeyecek bir şey değildi.

"Naber?" dedim kafamı ona doğru döndürürken.

Döndürmez olaydım.

Bunun burada ne işi vardı lan?

"Sen niye geldin?" diye sordum şaşkınlıkla. Kıvanç sorumu umursamadan arabayı çalıştırdı. Al işte hep böyle yapıyordu. Somurtup önüme döndüm. Of be Batu!

kötü kızlar ölmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin