4.BÖLÜM

54 4 0
                                    

Bedenimi inceden inceden bir sessizlik kapladı artık herşeyden vazgeçer gibi bir halim vardı.
Neye nasıl tepki vericemi inan bilmiyordum
Yaşama sevincim bir anda yok olmuştu en kötüsü de buydu bence.
Umudu olmayan dünyada umutlu  yaşamaktı benimkisi oda saten koca bir yalandı.
Açıkcası sadece kendimi kandırıyordum.
Bu umut denen şaçmalıklarla kendimi avuturum anca ben.

Artık benimi ayazda, soğuktan, hissedemez olmuştum. Üstüne üstük birde yağmur yağmaya başlamıştı.
Berin denen melek yüzlü şeytan kadın ise bu kışta kıyamette beni öylece uçurumun bir köşesinde bir başıma bırakmıştı.
Defolup gitmişti inşallah sende yolda kalırsın küçük çirkin süslü koala 
Kadının dedikleri aklımdan gitmiyordu resmen bana posta koyup gitmişti sanki kendine birşey yapmışım gibi.
AA Bide unutmadan; gitmeden oğlu için zırvaladıkları da vardı
Neydi onlar bir dakika:
Oğlumun dediklerini yap
Onunla fazla muhattap olma
Yemekleri eksiksiz olsun
Vb. Boş cümleler ama en önemlisi şuydu benim için;
Oğlumu kendine aşık et ama sakın ona aşık olma ne demekti ya bu böyle? Yeşilçam filmi çekmeye gelmişiz  gibi  biz insanlar kalbimize söz geçirme gibi bir lüksümüz varmış gibi bide bana emir vermişti. Kendini beğenmiş süslü koala ne olucak. Sanki sen zamanında kendi kalbine söz geçirdin ya bana kalkmış aşk matematiği yapıyordu.
Senin oğlun kim Ben kim sanki senin oğluna kaldım ya bende.

Sinirden artık baya saçmalar olmuştum. delirme noktama gelmiştim söylenenler, yapılanlar, bu kadar aşağılanmalar, benim için  çok fazlaydı, bunları kaldıracak gücüm yoktu benim ve ayriyeten hiç bir şekilde bu lafları hak etmiyordum.
Bide ailemin yaptıklarını eklersek üstüne bugünlük istenmeyen salak insan kotamı çoktan doldurmuştum.

Ne yapıcamı bilmeden tek derdim soğuktan sıcak bir yere sığınmaktı
Kendimi sinirden yiye yiye villaya  atmaya karar verdim. Sonuçta o eve artık ne olursa olsun birlikte kullanacaktık. Beni kabul etmeye mecbur adını sanını bilmediğim sevgili eşim. Ay ne kadar da kilişe eşim kelimesi ağzımada yakışmıyordu. Bu konuşmalara bir son verip kalacağım yerin önüne geldim. Bakalım evde ne gelecekti başıma sonuçta oyun yeni başlıyordu ve bu oyunda bilinmeyen koca bir bulmacayla ben tek başımaydım.

Resmen acınası ağlanası halim vardı.
Villanın kapısına gelince biraz duraklama yaşamaya başladım. Acaba zile bassam mı? basmadan anahtarla mı girsem?
Aman Allahım çok kararsızım ya ne yapıcaktım?
Kapının açılınca ardında ne yaşayacağımı bile bilmiyordum ki!
Zile bassam da aynı mantık herhalde kapıyı açıp AA Alya hoşgeldin diyecek hali yok ya sinir hastası bir adamın.
Bu kadar kargaşanın içinde dalgada geçtim ya şu halimle banada helal olsun yani.

Bassam bir dert basmasam bir dertti benim için kafamın içinde kara bulutlar uçuşurken içimden sadece Alya kazan mübarek olsun diyerek kapının kilidine anahtarı girdirmek oldu tek yapabildiğim.

Farkındayım benim için ani bir karar oldu ama bu soğukta hem doluya ayaza hemde kurda kuşa yem olmak gibi bir derdim yoktu. Sonuçta bende bir insandım benimde canım tatlı bir kere tek başıma yaşam savaşı veriyorum lanet olası dünyada bırakında kendimi de düşüneyim bir zahmet. Kendi kendi sitemlerimle
Anahtarı kapıya girdirdim.
Kapının kilidinin bir kere dönmesiyle kapı açılmıştı ışıklarda yanmıyordu sanırım uyuyordu en iyisi gözükmeden hayalet casper gibi bir tane boş odaya tüğmekti en iyisi. İçimdeki çizgi film karakteri casperı konuşturup evin içine adım atmıştım. Karanlıktan göz gözü görmüyordu be.

Bir adım bir adım derken arkamdan bir elin ağzımı kapayıncaya kadar hiç bir sorun olmadığını sanıyordum.

-imda.. Demeye kalmadan koca sert eller beni susturmuştu  oracıkta. En son hatırladığım ise o erkeksi kokusu burnumda vazgeçilmez bir sorhoş edici etki bırakmıştı.

Evet canlarım yeni bir bölümün daha sonuna geldik inşallah beğenirsiniz okumanızı ve oylarınızı bekliyorum sevgilerle iyi okumalar iyi geceler 🥰❤️

Uçurum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin