5.BÖLÜM

38 4 0
                                    

Amansız bir gecenin şansız kızıydım ben; ne aile yönünden, ne hayat yönünden, ne de eşim olacak insan yönünden şanslıydım.
Resmen bildiğin ayaklı bela mıknatısıydım tüm kaosları, tüm nüsibetleri, belaları, üstüme çekiyordum.

Hayat bir kere insanın yüzüne gülmezmiydi beee...bana gülmüyordu işte sanki bana karezi vardı saçma hayat teriminin. Git gide
İç sıkıntım bir anda artmıştı korkudan adneralin bende tavan yapmıştı. Kasıklarıma büyük bir korku sancısı saplanmıştı. Ölüm korkusu bu olsa gerek bence.
Kesinlikle bu hasta adam bana birşey yapacaktı.

Elleri ağzımda hareketsiz bir şekilde beş dakika beni öylece tutmuştu.
Ben yerimde debelensem bile kaçmak için kas yığınına gücüm yetmiyordu malesef adamı yerinden oynatamıyordum.
Abi nedir bu güç anlamıyorum ki ben anan senin  arpanı buğdayını fazla veriyor ondan mı bu kadar güçlüsün.

Ölümle burun burunayım ama ben hala içimden gevezelik yapma peşindeyim nedir bu özgüven bende anlamıyorum ki şimdi beni burada öldürmeye kalksa kas yığını ne arpa kalacak, ne buğday, olan benim canıma olucak hala gay gay geçme peşindeyim.

Aklımdan geçenleri düşününce bir anlık kahkaha atma isteği geldi ama yapamazdım bu kas yığını kesin beni bir boğazlamaya öldürürdü.
İç sesime içimden kes diyerek ciddi moda girdim çünkü şuan önemli bir noktadaydım bu kas yığını bana ne yapacaktı acaba?
Bence beni biraz daha bırakmasa korkudan ben ölücektim.
Birden elleri gevşer gibi oldu ama bırakmadı arkadan ellerimi kelepçeler gibi feci halde sıkıyordu ağzımı açmıştı. Ağzımın açılmasıyla rahat bir nefes aldım hele şükür.

Sende kimsin küçük fare ne işin var benim evimde.?
Bu adam da annesi gibi saygısızdı, anası kılıklı ne olucak! ne bekliyorum ki bende süslü koala nın oğlundan.
-Birincisi ben fare değilim.
-ikincisi sen bana bu şekil hitap edemezsin.
-üçüncüsü annen beni buraya getirdi.

Şunada bakın hele hem evime fare gibi gir, hem benim evimde bana afkam keserek kafa tut. 
-Hemde ağız beş karış cevap ver
-Kızım sen kafayı mı yedin nedir bu sendeki öz güven manyak mısın?

Sinirden ellerimi bırakıp duvarla kendi arasına sıkıştırmıştı beni işte şimdi hapı yutmuştum. Siniri git gide hiddetlenerek çoğalıyordu ben ise ne yapacağımı bilmeden duvara yapışmıştım kaça bilecek yerim varmış gibi.

Ellerini deli gibi duvara vurmaya başlamıştı. Bu halleri cidden insanı korkutuyordu Açıkcası
Tırsmadım desem yalan olur şimdi. Karşısında süt dökmüş kedi gibi öylece duruyordum. Onca lafı biraz önce ben sıralamamış gibi.
Elleri bir anda saçlarımı bulmuştu o kadar güçlü çekiyordu ki ağzımdan bir anda bir inilti kopmuştu.
-Canım yanıyor bırak saçlarımı!
-Hahahah bide küçük fare bana emir veriyordu Şunada bakın hele
Sinirden artık titrer olmuştu gözleri ateş püskürüyordu resmen. O yemyeşil gözler kan kırmızısına dönmüştü.

Seni bırakmıycam küçük fare bana kafa tutmak neymiş, habersiz evime girmek neymiş, özellikle bana cevap vermek neymiş bir ömür benle yaşayarak anlayacaksın. Belki o zaman bu kadar özgüvenli olmayı bırakırsın kim bilir.?
Emin ol eski hayatını bu eve adım atana kadar hiç aramakmış olduğunu hissedeceksin.
Bu ev sana yuva değil zindan olucak! sende benim küçük oyuncağım ve kölem olucaksın.
Yeni zindanına hoş geldin küçük fare!

Son sözlerini diyerek öylece odasına çekilmişti. Cevap vermemi bile beklememişti üstüne üstün kapının anahtarını da yanına almıştı kaçacak yerimde kalmamıştı artık
Aman Allahım nasıl bir boktan şeye düştüm ben böyle ne yapıcaktım hayatım git gide boka sarıyordu ben ise öylece birşey yapmayarak olanları izliyordum sinema izler gibi başrol oyuncusu da bendim.

Uçurum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin