[🎶- Moonlight Sonata]
2 Ocak 1942 Avustralya:
'Clarie... yanımda sen yokken geçen ilk aylarımdayım. İyisin yerin rahat öyle değil mi? Umarım beni duyuyorsundur. Seni şimdiden çok özledim ve hala yokluğuna alışmış değilim. Huzur içinde yat seni seviyorum kardeşim. Tanrı seni korusun ve cennetine alsın, baba oğul ve kutsal ruh adına. Amen.'
Yüzbaşı o gün sırtında kardeşi, küllerin arasından ormana ilerlerken en ufak tereddüte düşmemiş, kardeşi için yaşayacağına söz vermişti. Öncelikle uzunca yol katetmiş kimsenin görmeyeceği güvenli bir bölgeye ulaştığında ise dinlenmişti. Sonrasında işe koyulmuş kardeşinin bedenini yere yatırmış, üstünü bulduğu taşlarla kapatmaya başlamıştı.
Uzun uğraşlar sonucu küçük büyük demeyip üzerini kapattığı bedenin açık kalan kısımlarını toprak ve yapraklarla örttükten sonra geriye tek bir işlem kalmıştı. Mezar taşı olacak bir parça bulmalıydı. Bunun için uzunca bir kayayı gözüne kestirmiş, çakısı ile üstüne vura vura isim ve tarih kazımış sonunda ağacın kenarına kaldırıp koymayı başarmıştı.
Artık kardeşi rahat edebilirdi. Çünkü fazla özenli ve bir mezarlığın yanında olamaycak olsa bile büyük bir okaliptüs ağacının dibinde yatacaktı...
"Clarie Stamped 8 Mayıs 1917 -
30 Kasım 1941
2. Dünya savaşı kahramanlarından
Huzur içinde yatsın."(.)
"Rapor verin!"
"Ben Lazarim. 7. Bölük yeni komutanı Yüzbaşı Yusari Lazarim. Bölüğümüzde zayiat yok ancak yaralı var. Düşman kuzey cephesi uçlarına kadar püskürtüldü. Temizlenen kısımda hiç mayın yok. Artık kuzeybatı ormanyolu güvenli bölgeye dönüştü."
'Pekala. Güzel gidebilirsin Yüzbaşı.'
"Emredersiniz."
'Yedinci bölüğün yeni komutanı... Zaman ne hızlı geçiyor öylr değil mi? Eskiden Stamped komutandı fakat artık o bir kaçak. Askerliğini bıraktı, yemininden döndü. Korkak! Savaşın tam ortasında ülkesini yüzüstü bırakan bir yüz karasından ne beklenir ki.'
"Abisi de aynıydı. Yanlış hatırlamıyorum öyle değil mi General. Meşhur Stamped Ailesinin üyeleri işte. Bir işe başla ve sonra döneklik yap. Bu çocuk oyuncağı gibi mi duruyor? Ülkemiz böyle şerefsizler yüzünden düşmana yenilirse onları asla affetmeyeceğim."
'Haklısın Binbaşı, doğru bildin. Abisi de aynı şeyi yapmış, söylentiye göre düşmanla gerçekleştirdiği işbirliği karşılığında para almış ve bu açığa çıktığı zaman vatana ihanet suçundan aranmaya başlanmış fakat kaçmayı becermiş ve galiba adaların birinde keskin bir nişancı tarafından vurulmuş.'
"Emin miyiz peki öldü mü, yoksa hayatta mı? Sonuçta yaşıyor olsaydı haberdar olurduk. kıyımız olan kaç komşu ülke varsa hepsine ilan verip onun yüzünü yayınlatmışlardı. Bence yaşaması mümkün değil."
'Hayır Binbaşı hayır. Herşey sadece bir söylentiden ibaret. Yaşasaydı tahminimce kıyı ülkelerinden bile rahatlıkla geçecek kadar dayanıklı ve iyi eğitimliydi. Nitekim o dolandırıcı piçin biriydi. Şimdi bana sigara kutumu uzat. Bundan böyle o yüz karası hakkında tek kelime daha etmeyeceğim.'
"Elbette General. Yanında bir bardak içki ister misin? Gerilmiş olmalısın."
'Gerilmek az kalırdı inan bana Binbaşı. Kendimi zor tutuyorum ancak şimdilik sadece bir sigara uzat. Umuyorum kadeh tokuşturacağımız günlerde gelecek...'
"Nasıl istersen."
"General."
'Kanınız kurusun Stamped pislikleri, kanınız kurusun.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
Action"Görev tamam. Üsse dönebiliriz." -Bayan Stamped bizi duyabiliyor musunuz? -Belkide hala ilaçların etkisindedir. 'O nerede? Kurtarılmaya ihtiyacı var.' -Kim? 'Ajan. Beni ona götürün.' -Neden Ajan? Biraz açar mısınız? 'Çünkü bir hayale kapılmama sebep...