Chapter Songs: James Arthur = Train Wreck
Luke Hemmings = Mum
Herkes erkenden kalkmıştı. Göreve gidecek olanlarda ise ekstra bir özen vardı. Herkes duş almış, tıraş olmuş, özenle giyinmişti. Ağır botlar ayaklarında, üniformaları üzerlerindeydi.
Remus, Severus'a bakıp göz devirdi. Komutan Fowles her seferinde ona kızmasına rağmen yine sadece siyah atleti ile gidiyordu. Yoğun çabalarla uzattığı saçlarını sıkıca toplamış, yatakta uzanıyordu. Her zaman en çabuk o hazırlanırdı. Bir de tam hazırlansa...
Ayrıca Fowles bir kez daha onu cezaya bırakırsa James'in delireceğine de emindi. Ornaldo Fowles, 28 yaşında bir komutandı. Ayrıca Severus'a da kesinlikle sulanıyordu. Herkes onların en az bir kez yattığına emin olsa bile Remus öyle olmadığını biliyordu. Severus ondan tiksiniyordu.
Bağcıklarını bağlamayı bitirip kalktı ve gerindi. Sonra kapıya yöneldi. Severus da hemen yere atlamış, yanına gelmişti. Birlikte merdivenleri inip hızlı ve düzenli adımlarla yemekhaneye ilerlediler. Onların deyişiyle Büyük Salon...
İçerisi her zamanki gibi kalabalıktı. Kışlada düzenin olmadığı tek yer olabilirdi. Remus gözlerini etrafta gezdirdi, James'i aradı. Onu bulamadan Severus hemen bulmuş, yanına yürümeye başlamıştı bile. Algıda seçicilik belki...
Peşinden gidip kalabalık genç topluluğunun arasına karıştı. Buradaki herkes 15-25 yaş arasındaydı. Daha büyükler komutan falan oluyordu genelde. Remus büyük bir tabak çekti önüne ve doldurmaya başladı. Bir yandan da Avery ile Lily'nin kavgasını dinliyordu. Avery daha en başından kaybetmişti çünkü, hadi ama, o Lily'di. Bir kadına karşı çıkmak tamamen kaybedilen bir savaştı, kazanma oranı çok düşüktü. Bir de üstüne bu, Lily'di!
Remus, Avery'nin git gide kızaran yüzüne gülerken soluk borusuna kaçan çayla öksürmeye başladı. Sertçe öksürürken Avery intikam almak ister gibi sırtına vurmaya başladı.
Remus onu ittirip sıradan zorlukla düşürürken öksürükleri hafifledi."Öldürecek misin beni ruh hastası?!"
Avery sırıtarak yerine geri döndü ve omuz silkti. "Niye olmasın?"
Remus göz devirdi.
/////----/////
Görev Bonlis'deydi. Burası, teknik olarak bir ormandı. Hatta ormanın kenarında insanlar piknik ve yürüyüş yapardı. Remus annesinin bu ormanda bitki topladığını hatırlıyordu. Ama şimdi, ormanın derinliklerinde sığınak olduğuna dair bilgilere sahiplerdi. Yasadışı bir şekilde oluşturulmuş ve içerisinde Ölüm Yiyenler isimli bir örgütün üyelerini barındırıyordu.
Bu örgüt mevcut sistemdeki Kral ve Kraliçenin düşmesini sağlamak için ellerinden geleni yapan güçlü bir terör örgütüydü. Remus onlardan bir tane üst düzey komutan öldürüp bir tane de yakalayarak ödül kazanmış, komutanları ona saygı duymuştu. Bu adamlar öyle tehlikeliydi; yalnızca birkaçına verilen zarar bile büyük bir olaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRİUS-A (Wolfstar)
FanfictionShipstale #1 = Sirius-A [𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı] Hayattaki tek amacı toplumun en üst sırasındaki askerlerden biri olmak olan; her zaman hayatının akışına uyan, görevlerini daima yapsa bile düşündüğü bu gelecekten mutlu olmayan Remus, gökyüzünün en par...