Secret Cherry Blossom 'Taegguk'

Bölüm 12: Kalp Yaraları

Selamlarrr!!

Nasılsınııızz? Keyifler nasıl?

Beni takip etmeyi unutmadınız değil mi?

Geçmişe yolculuk yapalım mı aşklar??

Keyifli okumalar.

........

20 Nisan 664 Goguryeo Başkent Pyongyang

Genç alfa elindeki oku bıraktı ve karşısındaki hedef tahtasının tam ortasına saplanmıştı ok. Havada düzgün bir açıyla duran kollarını serbest bırakıp omuzlarını esnetti oval hareketler yaparak.

"Ağabey! Her zamanki gibi tam ortadan! Bu konuda kimse seninle aşık bile atamaz." Duyduğu sesle hafifçe gülümsedi. Kıyafetinden çıkardığı tek koluyla kaslı göğsü gözler önündeydi havalar gittikçe ısındığından alıştırma sırasında bunalmıştı genç alfa. Yanına eğilerek yaklaşan elindeki tahta tepsideki mendili alfaya uzatan omega hizmetçiydi. Dişi omega yanına yaklaştığı alfanın yeni yetişkin olmaya başlamasından mütevellit kontrolsüz baştan çıkarıcı ve yoğun feromonları yüzünden zor duruma girmişti. Dişi omega hafiften ıslandığını bile hissediyordu. Sıklıkla nefesler almaya başladı. Kızlığına çok vardı daha lakin bu göze bayağı hitap eden alfanın esmer teninden yayılan koku en güçlü afyonlardan daha baş döndürücüydü.

Genç alfa tepsideki mendili alıp yüzündeki, boynundaki ve göğsündeki terleri sildi. Yüzündeki hafif gülümsemeyle hizmetçiye dönüp "Teşekkürler." demiş ve mendili geri bırakmıştı tepsiye. Hizmetçi duyduğu şeyle şaşkınca bakışlarını eğdiği kafasını yukarıya kaldırarak gülümseyen alfaya çevirdi. İlk defa bu kadar yakından yüzüne baktığı alfanın suratı en büyük günahlar kadar cazip ve ilgi çekiciydi. 

"Omegalarla gönül eylemeye son ver de alıştırmana odaklan." Duyulan kalın ve gür sesle bakışlar alıştırma sahasına giren artık yaşlanmaya başlayan herifteydi. Kimse eskiden heybetiyle yerleri titrettiğine inanmazdı. Genç alfa bakışlarını kaçırdığında hizmetçi utangaç bir biçimde hızlı adımlarla alfalardan uzaklaştı. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki yerinden çıkacağını, öleceğini sanmıştı. Derin bir nefes aldı en sonunda omega rahat bir biçimde.

"Affedin... Biraz ara vermiştim sadece." Esmer teni güneşte adeta ışıl ışıl parlıyordu genç alfanın. Orta yaşlı alfa hafifçe sakalını okşadı "Seneye ordunun başına geçeceğinden alıştırmalarına daha fazla önem göster Taehyung. Büyüdün, artık çocuk değilsin." 

"Emredersiniz." Taehyung eğilerek konuştuğunda orta yaşlı adam askerlerin elinden tahta bir kılıç aldı. Taehyung'a yaklaştığı sırada küçük kardeş konuştu. "Ağabeyim şimdiden bile hazır. Unuttunuz mu baba? Daha on yedi yaşında Tang'ı bozguna uğrattığını. İleride büyüdüğümde ağabeyim gibi güçlü bir alfa olacağım." 

Taehyung'da eline uzatılan tahta kılıcı aldı askerden. Hafifçe gülümsedi alaycıl bir biçimde. "Dae Seong. O zaman iyi izle ağabeyini başkomutan Kwang Su'yu da nasıl bozguna uğrattığını." Daha on beşine yeni girmiş olan Dae Seong ağabeyine karşı büyük bir hayranlık besliyordu. Ağabeyi onun yaşındayken büyük savaşlara katılıp zaferlerle geri dönüyordu.

General Kwang Su yüzündeki gururlu gülümsemeyle en büyük oğluna baktı. Bütün evlatları birbirinden farklı yeteneklere kutsanmıştı lakin ilk göz ağrı Taehyung onun için başkaydı. O ilk defa bir oğluyla omuz omuza savaşmıştı. Bundan sonraki yapılan küçük çatışmalarda bile Taehyung'u yanından ayırmazdı. Ona öğretebileceği bir şey kalmadığına inanıyordu. Taehyung General olmayı uzun zamandır hak ediyordu. Aslında Taehyung kral bile olabilirdi. Belki bir gün Kral olmak isterse Goguryeo'nun en güçlü generali olarak bu yola en kısa sürece ulaşabilirdi.