Sana oturup birşey sorma şansım olsa sevmediğin halde neden seviyormuş gibi yaptığını sorardım.Sen yokken bir insanı en çok üzen şeyin oluyormuş gibi olup olmaması olduğunu öğrendim.
hayatta gerçeklerin bir kıymeti yokmuş.
Aslında hiçbirsey gerçek de değilmiş.
Ben seninle yaşadıklarımı hayal ettiğim gibi yorumlamışım.
Tıpkı içine insan koymaktan yer kalmayan kalbinde sadece benim olduğumu yorumlayışım gibi
İnsan bilemiyor en çok sevdiği yerden vurulacağını Aşk'la vurulmanın
En kötü yanı da bu değil mi ölmüyorsun ama kurşun sanki tüm bedeninde dolaşmışcasına yaralısın elini nere atsan bir ağrı ve hiç dinmeyen bir sızı o zaman anlıyorsun ölmenin yaralanmaktan daha az can yaktığını ama insanı acılar büyütürmüş ondan benim bu yaşlanmış hissetmelerim yaşlılığınızı beraber hayal ettiğin insanın
Senin yaşlandığından haberi dahi olmaması kulağa acı geliyor demi
Küçükken kapağını kapattığımızda ışığı söner mi acaba dediğimiz buzdolabı gibisin kapını neredeyse sonuna kadar kapatmışım ama için de ki o ışık hep yansın istiyorum çünkü ben seni hep bekliyorum
İsterdim ki bu uzun bekleyiş sarılmayla bitsin ama ne yazık ki darılmayla bitecek gibi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYMİLA
RomanceSırtımı dönüp yürümeye başlayacağım daha sonra, Korkma ama illa ki tanıyacaksın beni sırtım dönük olsa dahi İnsan vurduğu yeri unutur mu ?