⛸️5

81 7 6
                                    

yine alışveriş merkezindeydim jimin ve kardeşiyle birlikte. minjae yine kaymak istemiş ve ben de jiminden önce seve seve kabul etmiştim. onu görmek için bahanelere ihtiyacım vardı ama bilin bakalım kim burda değildi? pistin dışında masalarda oturup jimin ve minjaeyi izlerken belirdi birden.

masmavi bebek gibi saçları ve simsiyah giyinmiş takımıyla keskin bıçaklı beyaz pateni oldukça uyumlu ve harika duruyordu. küçük bir çocuğun ellerinden tutmuş onu hızla sürüklerken göz göze geldik. ufak bir tebessüm. ondan aldığım ilk gülümsemeydi bu. aynı şekilde ben de ona gülümsedim.

çocuğu kendi haline bırakıp diğer insanlarla ilgilenmeye geri döndü.

"pekala millet! müdürümüz Kang Tae Sung'un doğum günü adına en iyi patencimiz Kim Taehyung'un ufak bir gösterisini izleyeceğiz. Teşekkürler, iyi seyirler." Anonstan gelen sesle bakışlarımı ona çevirdim.

Pistten çıkan insanları bekledikten sonra etrafında bir tur dönüp başlamadan önce eğilerek selamladı herkesi.

şarkının başlamasıyla pisti yavaş yavaş geziyor, ufak tefek hareketler yaparak izleyenleri heyecana sokup sesler çıkarmaları sağlıyordu. ben ise nefesimi tutmuş gözlerimi bile kırpmadan onu izliyordum.

come, lay me down
cause you know this
cause you know this sound
in the middle of the night, in the middle of the night

şarkının bu kısmında hızlanmış ve hafifçe zıplayarak double spin yapmış ve bir bacağını öne atıp diğeriyle gerinerek kendini geriye yatırmıştı. etrafında hızla dönmeye ve hareketlerini sergilemeye devam ederken şarkı bitmiş ve büyük bir çığlık ve alkış tufanı kopmuştu.

dudaklarım hafifçe aralanmış büyülenmiş bir şekilde izliyordum onu gözlerimi kırpmadan. pistten çıkarken gözlerini üzerimde gördüm ve kocaman gülümsedim.

oturduğum sandalyeden inip hızla yanına ilerledim. arkamdan jiminin bana seslendiğini duysam da geriye dönmedim. taehyunga gittim.

"inanılmaz iyiydin taehyung, tanrım!" heyecanlı konuşmam onu yüzünde ufak bir tebessüm oluştururken yanına oturdum. patenini çıkarıp ayakkabılarını giydi.

"gidiyor musun?" ona yönelttiğim soruyla bana döndü ama bana bakmadı. kafamı çevirdiğimde jimin ve kardeşinin başımızda dikildiğini gördüm.

"seslendik ama direk onun yanına geldin gukkie hyung. biz de yanına geldik. hadi yemek yemeye gidelim."

inan bana hiç sırası değil minjae.

"ah şey onunla annemle buraya geldiğimizde tanışmıştık, yanına geleyim dedim, siz gidin ben geliyorum." uzaklaştılar, şükür.

"yalan söyledin." ne?

"efendim?"

"tanışmamız hakkında diyorum. yalan söyledin." tamam buna verecek bir cevabım yoktu. ayağa kalktı ve üzerime doğru eğildi.

"yoksa biricik arkadaşın ve kardeşi her gün buraya gelip beni saatlerce bıkmadan izlediğini bilmiyor mu?" diyerek dikeldi ve o güzel esmer suratına büyük bir sırıtış yerleştirip kaşla göz arası kayboldu.

ah, ben mi?

görevli omzuma dokunana kadar olayın farkına varmamıştım bile. büyük siktirler çekerek ilerledim yemek alanına.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝑖𝑐𝑒 𝑐𝑜𝑙𝑑 𝑏𝑎𝑏𝑦 / 𝑡𝑎𝑒𝑔𝑔𝑢𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin