Korku Hikayeleri

Bakışma

Günün birinde, gecenin geç saatlerinde hafif yağmurlu ve sisli havada, bir kadın mesaisinin uzun sürmesinden ötürü ofisinden daha yeni ayrılıyordu. Evine dönmek için her zaman kullandığı metro istasyonuna ulaşmak için otobüs bekliyordu. Bugün, diğer günlere göre daha sessiz ve sakin geçiyordu fakat kafasını çok fazla yorduğundan dolayı içindeki ses, havada ki sessizliği bastırabiliyordu. Sonunda otobüsün gelmesiyle içeriye girdi. Sadece iki durak ötede ki istasyona ulaşması gündüzleri trafik yüzünden on dakikaya kadar sürsede, bu saatte dört yada beş dakikasını alıyordu. Otobüsün durmasıyla hızlıca istasyona doğru yöneldi. Merdivenlerden indiğinde gözü direkt olarak metronun geliş saatine odaklandı. Gelmesine sadece bir dakika kaldığını görünce, o yorgunluğuna rağmen gülümsemeyi ihmal etmedi.

Metronun gelmesiyle içeriye yavaş ve otoriter adımlarla girdi. Bulduğu ilk boş koltuğa yerleşti. Her zamanki gibi oturur oturmaz etrafına bir göz gezdirdi. İnsanlar gecenin vermiş olduğu mayışmışlık hissiyle kafalarını arkalarına yaslamışlardı. Bazısı da günün sessizliğinden faydalanıp kitaplarını okuyorlardı.

Gözünü önündeki koltuklardan hafif sağa doğru çevirdi. Yaşlı bir adam onun tam gözlerinin içine bakıyordu. Bir şey soracağını düşünüp birkaç saniye boyunca bakmaya devam etti. Adam gözünü ayırmıyordu. Kadın bu durumdan rahatsız olup hemen kafasını yere eğdi. Telefonunu çıkarıp ekrana tıklayarak bir şeylerle oyalanıyormuş hissi verdi. Varacağı durağa ulaşmasına henüz altı duraklık mesafe vardı. Aradan geçen iki dakika sonunda göz ucuyla tekrardan adama baktı fakat adam hiç hareket etmeden ona bakmayı sürdürüyordu. Isınmaya ve hafiften terlemeye başladığını hissediyordu. "Acaba birine mi benzetti?" diye düşündü. "Belki de giyimim dikkatini çekmiştir." düşünceleri ardı sıra hiç durmadan kafasını istila ediyordu.

İzlenme hissini herkes bilir. Bir kamera sizi çekse veya gözetlenirseniz, hareketlerinize ve görüntünüze daha fazla dikkat etmeye başlarsınız. Sizi bir gerginlik alır götürür. Kadın tam olarak o durumdaydı, hem de gecenin en koyu vaktinde.

O, düşüncelerinde kaybolurken hemen yan koltuğunda oturan kadının bir anda ayağa kalkıp sesli bir çığlık attığını duydu. Bu çığlıktan faydalanarak gözü direkt olarak adama ilişti. Burnundan oluk oluk kan akıyordu. Bir anda, kafası önüne doğru eğildi. Kafasının ağırlığıyla birlikte yere kapaklandı. Çevresindeki yolcular bir yandan dengelerini sağlamaya çalışırken diğer yandan yaşlı adama olan biteni anlamaya çalışıyorlardı. Sırtından akan kanı görenler çığlık atıp vagonun her iki köşesine koşuşturmaya başladı. Kadın donuk ifadelerle kanları izlemeyi sürdürüyordu. Aklını, ölü bir insanla bakıştığı düşüncesi ele geçiriyordu. "Zavallı adamın bu yaşta nasıl bir düşmanı olabilirdi?"

Etrafta yalnızca o ve ölen adamın henüz yere yığılmadan önce yanında oturan geniş omuzlu, simsiyah ceketiyle ve simsiyah sakallarıyla gecenin karanlığında sokakta asla farkedemeyeceği bir genç duruyordu. Taktığı vampir dişlerine benzeyen resimli maskesiyle kendini kamufle etmeyi başarmıştı. Sakin tavırlarla yaşlı adamın sırtını sıvazlıyordu. Kendinden emin ve tok sesiyle,

"Kalbinin hizasından bıçaklanmış." dedi.
"Peki ya, neden tepki vermeden duruyordu?"
"Doktor değilim."

Genç adamın bu sakin tavırları ve belinde beliren silahı, kadını ürkütmeyi başarmıştı. Hafiften geriye doğru sendeledi. Genç adam bunu farketmişti. Kimliğini çıkarıp kadına doğru çevirdi.

"Polis mi?"
"Ne görüyorsan."

Kadın için, genç ve polis olması bu tavırlarını açıklar nitelikteydi. Yere bakarken adamın ayağının altında plastik bir bardak farketti. Az bir şey dökülmüş kahverengi bir sıvı vardı. İnsanlar buraya bile çöp atma alışkanlıklarını sürdürüyorlardı diye düşündü. Bir şey demeden yan tarafa doğru ilerleyip koltuğa oturup beklemeye başladı. İnsanlar hızlıca azalmaya başlamıştı. Kimisi beş, kimisi iki durak önceden inmişti. Kadının vakti onun için değerliydi, inmeye niyeti yoktu. Sadece iki durak sonra evine gitmek için bir otobüse daha binmesi gerekiyordu. Genç adama baktığında telefondan birileriyle konuştuğunu gördü. Telefonu kulağından indirirken bir anlığına maskesi düştü. Hızlıca geri takarken kadınla göz göze geldi. Kadın hemen gözünü kaçırdı ve ayağa kalkıp ineceği durağa kadar beklemeye karar verdi.