Günlerden pazartesi ve okul yok.size ne kadar mutlu oldugumu anlatmama gerek yok sanırım.Okulumuz hafta sonu kısa bir boya bakımına girdi ve pazartesiye yetiştiremedikleri için velilerimize mesaj atarak okula salı günü gelmemizi söylediler.
İlk başta annem telefona atılan 'sevgili velilerimiz bu gün okulumuzun boya tadilatı nedeniye ögrencilerimiz bir gün izinlidir' mesajının Benim ve Bestenin işi oldugunu düşünsede okulu arayıp kesin bilgi alınca okulun tatil olduguna inandı.
Tabikide tek planım bütün gün yatakta kalıp,uyumaktı. Çünkü tatiller bize verilmiş kısa uyku molalarıydı. Uyku dedigimiz o güzel şey sizi dünya ve kendi hayal dünyanız arasında tutan muhteşem düzeneklerdi.En azından Telefonum çalana kadar planım kusursuz işliyordu.çalan telefonuma derin nefes alarak baktım ve cevapladım.
"Seni öldürmemem için tek bir neden söyle Beste."dedim uykulu sesimle.
"Çünkü sinemaya gidiyoruz Kedicik.hazırlan hemen bir saate çıkıyoruz "dedi
"Gelmiyorum iyi eglenceler" diye kısa bir cevap verdim.
"Seni öldürmemem için bir neden söyle Meyra."dedi beni taklit ederek.
"Uykum var" diye söylendim.
"Hadi amaaaa lütfen bu gün pazartesi ve okul yok inanabiliyormusun ? Lütfen lütfen lütfen.." Dayanamayacagım tek şey Bestenin ısrarlarıydı sanırım. Lütfen diye terkar ederken pes ederek "bir saate durakta buluşuruz " dedim ve gülerek telefonu kapattım.
Yorganın içinde rulo olmuş halimden kurtulmaya çalışırken 15dakika falan harcamış olabilirim sanırım.
Hızla üstümü degiştirdim ve mutfaga gittim.Annem kahvaltı masasında oturmuş elindeki dergiyle ugraşıyordu..Beni tatilde bu saatte görünce biraz şaşırsada kendini hemen toparladı."ögleden sonra Halime teyzenlelerle günümüz var sende gel tatil zaten"diyerek suratıma baktıgı sırada anladım ki mutfak ugramam gerek son yerdi.
"Iıııı..annecim, şimdi ben Besteyle dışarı çıkıyorum bence tek gidersen çok eglenebilirsin"dedim agzıma bir şeyler tıkıştırırken.
"Bestede gelsin."dedi dahiane fikriyle ama şuan istedigim tek şey Besteyle güne gitmek olurdu sanırım.Gerçi Beste olmasada gitmezdim ya neyse.
Beste benim en yakın arkadaşım degildi.kardeşim ya da ablam yoktu ve Beste her şeyi yapabildiğim bir deliydi.kardeşimdende öteydi.
Anneme waatsaapdaki gözlerini açmış emoji gibi bakarken agzımdakileri yutmaya çalıştım.hızla konuşarak "anne o iş yaş.öpüldün."dedim ve annemi öperek başka bir şey demesine fırsat vermeden ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Durakta oturan Besteyi gördügümde gülerek yanına oturdum."eveeet dökül bakalım ne yapıcaz?."
"Sinema dedik ya. 2:30'a bilet aldım hemen şimdi gitmessek biletler yanabilir o yüzden.."dedi gelen otobüse elini kaldırıken"hızlı olda yetişelim kedicik"
Resmen işkence gibi bir otobüs yolculugu geçirdik.Beste bir ara 'lütfen biraz daha arkaya gidelim 'diye muavine 'akraba olduk ama abicim' diye bagırıp ilginç bakışları üstümüze çektigi için kafamı saklıcak yer aramıştım.bir süre sonra otobüste yer açılıp oturunca da ben inmicem daha yeni oturduk diye söylenmeye başlamıştı.En sonunda bu işkence bitipte indigimizde "işte yeni açılan alışveriş merkezimizzzz"diye mutlulukla bagırdı.
"Hadi geç kalmadan gidelim yoksa biletler yanacak"dedi bu haline güldügüm sırada.aklına bir şey gelmiş gibi hızla saate baktı ve bana çevirdi.saat 2:48'Di.
"Reklamlar var beste koşarsak yetişiriz"dedim.ve ciddi anlamda deli gibi koşmaya başladık.Koşarken "şu lanet olası sinema bölümü nerde?"diye bagırdım.Eliyle karşıyı gösterdikten sonra gişede işimizi halledip salona girdik.kapıdaki görevli bize ışık konusunda yardımcı olurken nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum.en önde görevli arkada ben arkada Beste yürüyordu.Ayagıma bastıgı için adeta imana gelir gibi yere kapaklanmam kaçınılmaz olmuştu. Sinemada bir kaç göz bize dönüp gülerken Besteye hakaretler yagdırarak yerden kalkıp yerime oturdum.
"Bakın bakın kimler varmış burda. Düşüşün cidden harikaydı . Tam sana layık " dedi tanıdık gelen ses.
"Sen susmazsan ben seni oraya gelip düşürecegim" dedi Beste beni koruyarak.
Bunlar okuldan aslı, zeynep ve yasemin'di. Aynı sınıfta olmamıza ragmen nefes almamıza bile tahammülleri yoktu. Onlara ne yaptıgımız hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. Onları ilk gördügümüz günden bu yana hep bize tiksintiyle bakan iki kızdı onlar.Yasemin aralarına sonradan katılmıştı onun neden bize düşman oldugunuda bilmiyorduk.
Atabilecegi en samimiyetsiz gülüşlerindem birisini atarak önlerine döndüler.Arada yüksek sesli igneleyici laflarını duymamaya çalışıyorduk. Ki öylede yaptık pek takmadık.
Sinema kısmen boştu.tabi onları saymazsak rahatça filmimizi izledikten sonra sinemadan çıktık.
alışveriş merkezinin kapısına dogru yürüdük.Milshakelerimizi alırken Beste film hakkında yapabilecegi en kötü yorumları yapıyordu.ikimizinde gözü,yaşlı bir amcanın yolun kenarına bıraktıgı alışveriş arabasındaydı.Önce birbirimize baktık.sonra arabaya,tekrar birbirimize, ardından etrafa... Ve ikimizde gülerek arabanın yanına koştuk.
"İçine ben binecegim.sen sür"diyerek güldü ve ayagının birini alışveriş arabasının içine attı.tam digerini kaldırdıgı sırada güvenlik görevlisi yanımıza geldi.ve ellerini alışveriş arabasının üzerine koyarak "kızlar bunun için biraz büyüksünüz sanırım."dedi.
"Eglenmenin yaşı mı olur? " diye cevap verdi Beste.
"Olmaz tabii ama alışveriş merkezinin kuralları var in bakalım."diye bir çırpıda konuştu güvenli görevlisi abi.
"Sadece bir kaç dakika."diye direttim kedi gibi baktıgım sırada. Sanırım Bestenin bana kedicik demesinin nedenlerinden birisi buydu.
Çokta yaşlı gözükmeyen güvenlik görevlisi kafasını itiraz istemez biçimde sallarken alışveriş arabasını aldı kenara koydu.ikimizde elimizden oyuncagı alınmış 5yaşında çocuklar gibi üzgünce birbirimize baktık.
Güvenlik görevlisi arkasını dönüp gitmeye hazırlandıgı sırada Besteyle birbirimize baktık ve hiç hoş olmayan bir şekilde güldük.Beste koşarak alışveriş arabasının içine atladı.koşarak arabanın tutma yerlerini tuttum ve hızla sürmeye başladım.
"Uçur bizi Meyra". Diye bagıran Beste ellerini havaya kaldırdı.Elimdeki milkshakekide Besteye verdim. Biraz itekledikten sonra ayaklarımı demirin üzerine koydum ve yerle tamamen ilişkiyi kestim.Arkamızdan iki güvenlik görevlisi koşarken bir ayagımla itip daha sonra yerden kaldırıyordum.Besteyle deli gibi gülüyorduk.
Yolun sag tarafına dönerken kafamı arkaya çevirip peşimizden koşuyorlar mı diye bakmak istemiştim.Arkamızda kimse yoktu ama önüme döndügümde Beste 'dikkat et'diye bagırsada geç kalmıştım.
Alışveriş arabası bizden biraz uzakta hemen yanında Beste yerdeydi. Ben de yere düşmüştüm ve ayagım ciddi anlamda acıyordu bunun en büyük nedeni ayagımın üzerine düşen çocuktu sanırım.
"Ne yaptıgınızı sanıyorsunuz siz!"
---
Takipte kalın lütfen ;))