"Biliyorum ikinizin yaşadığı şeyler hoş şeyler değil. Hyunjin'de haksız, ama ikinizin birbirinizi biraz olsun anlaması lazım. Hyunjin bize karşı da böyle davranıyor çoğu zaman. Bizi korumaya çalışıyor Felix... Üzerimize titriyor... Ailesini yeni kaybetmiş birinin yapabileceği şeyler bunlar..."
Jisung bana bunları söylerken, Chan, Minho, Jeongin, Seungmin ve Changbin'de beni izliyorlardı. Ama benim kafam yerinde değildi zaten. Ne derse desin hiçbir şey anlayamıyordum.
"Felix... duyuyor musun beni?"
Sessizde başımı olumlu anlamda salladım, yatağımda dizlerimi kırıp otururken.
"Ama... Jisung gerçekten çok saçma!.. Siz onun yıllardır arkadaşısınız. Üzerinize titremesi çok doğal... ama ben... Ben onun yıllardır gördüğü bir yüz değilim ki.."
"Senin için şu an en iyi şey dinlenmek. Zaten akşam oldu, ama dediklerimizi düşün olur mu? Biz Hyunjin'le de konuşuruz."
Changbin'in cümlesiyle herkes ayaklandı ve yavaş yavaş odadan çıktı. Olayın üzerinden saatler geçmişti zaten, şu an saat 22:20'ydi.
𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽
Saat 00:15 olmuştu ama uyku tutmuyordu. Bilmiyorum... Hyunjin'in hayatında nasıl bir yere sahibim ama... Sadece kurduğu tek bir cümle beynimin içinde yankılanıyordu... 'Sen beni hiç merak etmedin.'... artık ediyorum. Sevsem de, sevmesem de Hyunjin şu an nerede? Ne yapıyor? Ne düşünüyor? Hepsini merak ediyorum. Çünkü o cümle bendeki birkaç ışığı yaktı..
Yerimden kalktım ve sessizce odadan çıkmaya çalıştım. Yönümü hemen yanımdaki, Hyunjin'in odasına çevirdim. Odasının önünde durduğumda titrek bir nefes aldım ve tereddütle kapıyı tıklattım.
Cevap gelmeyince tekrar denedim. Ama hâlâ cevap gelmiyordu. Kapının biraz daha dibine gelip konuşmaya başladım,
"Hyunjin benim, Felix.. özür dilerim. Hadi aç kapıyı."
"Ben buradayım Felix."
Kulağımın dibinden gelen sesle yerinden sıçradım. Hemen arkama baktığımda Hyunjin tam karşımda duruyordu,
"Korkma benim. Ne var niye geldin?"
"Uyku tutmayınca... geleyim dedim."
"Bana niye geliyorsun Felix? Gitsene Jeongin'in yanına."
Gözlerimin içine kendini zor tutuyormuş gibi bakıyordu. Biraz alçalıp uzak bir mesafeden boynumu kokladı.
"Kokun gitmiş senin."
"Çeke çeke bitirdiğin içindir o."
"Çok komiksin. Neyse ben odama giriyorum, iyi geceler sana."
Tam yanımdan geçip odasına gitecekken, ağzımdan bir cümle çıkıverdi,
"Yastığımı getireyim mi?"
"Ha?"
"Kokumu seviyorsun ya hani... şey yastığım hâlâ ben kokuyor."
Of ne diyorum ben ya?!
Yine de küçükte olsa gülümsemişti, onunla beraber ben de gülümsedim."Olur da... tek yastıkla olmaz o iş."
"D-Derken?"
"Ben yastıkla beraber sahibini de istiyorum demek."
"H-Hyunjin başladın y-yine."
"Ne yani? Birkaç cümleyle senden, kokundan, çillerinden vazgeçeceğimi mi sandın? Sen öyle sanmaya devam et Felix. Sonuçta bir bağımlı uyuşturucudan çabucak vazgeçemiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step By Step / HYUNLİX
FanficAynı uçağa binmek kadar zararsız bir tesadüf küçüğün hayatını değiştirebilir miydi? Peki bu tesadüf onu nasıl etkileyecekti? "Şimdi benden korkarsan ne olacağını biliyor musun Lee Felix?" ⚠: *Rahatsız edici +18 içerik* cinsellik ve zorakilik içerir...