O&Ben'

123 17 26
                                    

He's out his head, I'm out my mind
We got that love, the crazy kind
I am his, and he is mine
In the end, it's him and I, him and I

Sırtım küvet başlığına dayalı,görüşüm çokça bulanık,sen gelsen seni dahi tanıyamayacak gibiyim.

Gözlerim bulanık görmesine rağmen karşı dairede olan olayları ayırt edebiliyorum.On dakika önce...Ben şişenin dibini görmeden ve hâlâ biraz ayıkken..saat 03.15 civarı

Sen dairene girdin ve senden habersiz,paspasın altında tuttuğun diğer yedeğininde hâlâ bende olduğu anahtarı bulup eve girmiş olan kızı gördün.İlk önce şaşırdın ardından yüzün öyle sinirli bir hal aldı ki daha önce hiç görmediğime yemin edebilirdim.

Bağırarak bir şeyler söyledin fakat anlayamadım.Daha sonra kızda bağırmaya başladı bir müddet kavga ettiniz ve ardından o ağlayarak başka odaya geçti.Sen ise sinirle duvara yumruğunu geçirdin ardından cama yaslandın.

Karşı tarafında benim durduğum cama..

Eskiden,ayrılmadan çok kısa bir süre önce bizde gerçekten şiddetli bir kavga etmiştik.İkimizde genç bireylerdik ve birbirimize vakit ayıramıyorduk.Daha doğrusu sen benim sana vakit ayırmadığımı iddia ediyordun.

Yalandı.Yemin ederim sevgili...Ben neredeyse tüm gün çalışıp kalan tek boş vaktimde dinlenmek yerine sana geliyordum hep.Sende dinleniyordum bir nevi.

Biz ayrılmadan önce sen okuyordun fakat ayrıldıktan sonra okulunu dondurup barda işe girdin.Ben ise işi bırakıp evden çalışmaya başladım.Hiç zamanımın olmadığını söylüyordun,şimdi çokça zamanım var sevgili..Fakat sen yoksun.

Sana zihnimde hâlâ sevgili diye hitap etmeme kızar mıydın acaba...?

Sonuçta sen..sen şimdi başka biriylesin.

Artık net göremiyorum ama birisi daireden çıktı.

Ah pekala bu çıkan kişi o kız,sen ise öylece camdan onu izliyorsun.Kızın gitmesi umrunda dahi değil gibi.

Sen kızı izliyorsun,ben seni.

İçki şişesini tutmayan elimi soğumuş suya sokarak kurumuş kan lekelerini çıkartmaya çalışıyorum.

Küvetin içi kıpkırmızı oluyor ve bu beni rahatsız ettiğinden hızlıca dışarıya çıkmaya çalışıyorum.

Gözlerim senden saniyelik ayrılıyor ve ben küvetten dışarı adımlayarak duvara tutunuyorum.Fakat diğer elimdeki şişeyi tutabilecek kadar ayık değilim bu yüzden şişe yeri boyluyor.

Heryere dağılan cam parçalarına bakınıyorum bir müddet ve onların az önce çıkarttığı gürültü aklıma geliyor.Umarım duymamışsındır.Kontrol etmek amaçlı sana bakmaya yelteniyorum.

Sen ise zaten bana bakıyorsun.

Bugün ışıklarımı açtığımdan,aylar sonra ilk defa seninle gerçekten göz göze geliyoruz.

Yutkunamıyorum bir süre.
Sen ise çok tuhaf bakıyorsun.

Sanki beni daha önce hiç görmemiş gibi..

Gözlerin gözlerimden aşağıya iniyor adım adım.Çıplak üst gövdemde geziniyor bakışların ardından ıslak olduğundan kanla karışık su damlayan elime.

Benim gözlerim ise sadece gözlerinde.

Vereceğin en ufak bir tepkiyi bekliyorum.
Yaptığın herhangi bir harekette sana geleceğim çünkü.

Yutkunduğunu görüyorum,gözlerini yumuyorsun kısa süreliğine ardından bakışların bir kez daha bana değmeden arkanı dönerek içeri giriyorsun.Perdelerini kapatarak..

Through My Window / TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin