"Anladın mı?"
Gözlerimi defterimden çekip Tony'e baktım.
"Bu soruda sayı bile yoktu, 48'i nereden çıkarttın sen öyle?"
"Steve, Thales teorimi... Beni dinliyor musun?"
"Thales'i felsefede seviyorum. Su diyerek ne kadar basit bir cevap veriyor, bir de buna bak."
"Biraz dinlenmeye ne dersin?"
"Hayır dışında her şey." defterin kapağını kapatıp ileriye iteledim. "Matematikten nefret ediyorum."
"Ne olmak istiyorsun?"
"Asker." dedim bir nefes çekerek. "Yani matematik öğrenmeme bile gerek yok. Liseden sonra askeri sınavlara gireceğim o kadar."
"Asker mi?" Tony rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdadı. "Emin misin? Sana avukat olmak daha çok yakışır ya da savcı, belki hakim."
"Küçüklük hayalim." dedim omuz silkerek. "İzlediğim bir filmden çok etkilenmiştim. O günden beri asker olmak istiyorum."
"Resminin güzel olduğunu söylemiştin. Resim öğretmeni olmaya ne dersin?"
"Sen beni askerlikten mi vazgeçirtmeye çalışıyorsun?"
"Hayır sadece seçenek sunuyorum."
"Sen ne olmak istiyorsun?"
"Aslında benim pek seçeneğim yok. Şirketin başına geçeceğim."
"Tek çocuksun değil mi?"
"Evet." dedi Tony kahve fincanını döndürürken. "Bir kardeşim olmasını çok istiyordum."
Gülümseyerek kafamı öne eğdim. "Eğer istersen beni kardeşin olarak görebilirsin."
Bunun üzerine Tony büyük bir kahkaha attı. "Hayır, istemem."
"Ben de istemem." Gülerek kafamı salladım.
"Senin de kardeşin yok galiba?"
Kafamı sallayıp defterin kapağını tekrardan açtım. "Devam edelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i wanna kiss your lips ꓃ steve+tony
Fanfiction"Arkadaşın olmak istemiyorum Steve, dudaklarını öpmek istiyorum. Nefesim kesilene kadar seni öpmek istiyorum." Bir Japon efsanesine göre eğer yağmur yağarken bir yabancı sana şemsiyesini verirse o senin ruh eşin olurmuş. ↪young stony / soft short st...