"Arkadaşın olmak istemiyorum Steve, dudaklarını öpmek istiyorum. Nefesim kesilene kadar seni öpmek istiyorum."
Bir Japon efsanesine göre eğer yağmur yağarken bir yabancı sana şemsiyesini verirse o senin ruh eşin olurmuş.
↪young stony / soft short st...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah telefonun titremesi ile uyandım. Karnımın üzerindeki ağırlık Tony'nin koluydu. Yavaşça onun kolunu üzerimden çektikten sonra telefonumu aldım ve alarmı kapattım.
Aşağıdan enfes kokular geliyordu. Saat de gelmişti. Usulca Tony'e yaklaşıp elimi onun omuzuna koydum.
"Anthony, okula bir saat kaldı."
"Lütfen, biraz daha Jarvis."
"Jarvis?" diyerek mırıldandım. "Tony, ben Jarvis değilim."
Tony hızlıca gözlerini açıp etrafına bakındıktan sonra gülerek elini kaldırdı.
"Günaydın Steve. Uyku sersemliği."
"Önemli değil. Jarvis kim?"
"Babamın yardımcısı." Tony üstündeki örtüyü çekip esnedi. "Tanrım harika bir uyku çektim."
"Banyo dolabında hiç açılmamış diş fırçası ve havlu var. Ben bir anneme bakacağım sen de o sırada duş işini halledebilirsin."
"Senin kıyafetlerinden ödünç alabilir miyim?"
"Elbette. Dolaptan istediğini al."
Tony'e sıcak bir gülümseme verdikten sonra odadan çıkıp hızlıca aşağıya indim. Annem mutfak masasını kahvaltıyla donatmıştı.
Patates kızartması, omlet, tatlı çörekler, meyve suyu, mısır gevreği...
"Günaydın tatlım." dedi beni görünce. "Tony kahvaltı yapmayı sever mi bilemedim mısır gevreği de koydum."
"Bilmiyorum." dedim şaşkınlığımı atmaya çalışarak. "Seviyordur büyük ihtimalle."
"Arkadaşını tanımıyor musun?"
"Tony ile dün tanıştık." dediğimde annemin gözleri büyüdü. "Merak etme seri katil değil. En azından yedi kişiyi öldürmemiş."
Annemin gözleri gittikçe daha fazla büyürken gülerek bir tane patates kızartmasını ağzıma attım.
"Sadece Tony ile aramızdaki bir şaka. Dün dediğin gibi yağmurda kaldım ve Tony bana şemsiyesini verdi. Okula gittiğimde de onunla karşılaştım. Artık bizim okulumuz da okuyacak."
