XIII

85 31 3
                                    


❆❆❆

Yoongi, neredeyse Jimin'i öpmek üzere olduğuna inanamıyordu. Bunu yaparken aklında ne geçmişti? Hayatına kimseyi, özellikle de Jimin'i sokabilecek durumda değildi. Onu düşünerek o kadar uzun yıllar harcamıştı ki... Üstelik onu görmek ne kadar güzel olsa da, hayatları zıt yönlerde ilerleyecekti, daha önce de olduğu gibi.

Kumsalın geri kalanını daha yavaş adımlarla yürüdü; yürüdükçe, bacak kaslarının hâlâ gergin olduğunu hissedebiliyordu. Jimin bir konuda haklıydı; kendini zayıf hissetmekten nefret ediyordu. Her zaman fiziksel açıdan hareketli bir insan olmuştu ve orduya katıldıktan sonra inanılmaz derecede forma girmişti.

Şimdi ise kendini, tıpkı benliğinin bir gölgesi gibi hissediyordu ve bu hiç hoşuna gitmiyordu. Kendini toparlamalı, hayatına devam etmeliydi. Çok uzun süredir yaralarını sarmaya çalışıyordu.

"Ah , baksana," dedi Jimin aniden durarak. Yere çöküp çok güzel, açık mavi bir deniz camı parçasını eline aldı. " Çok güzel."

"Gözlerin gibi," dedi Yoongi; daha düşünmeye fırsatı olmadan, sözler ağzından kaçmıştı. Jimin'in yanakları kızarmıştı.

"Bunu alabilirim," dedi ayağa kalkarken.

"Peki onunla ne yapacaksın? Artık bir muhasebecisin." Yoongi, bir zamanlar yaratıcı ve hayal gücü yüksek olan arkadaşının, bütün gün rakamlarla uğraşmayı gerektirecek bir iş yaptığına hâlâ inanamıyordu.

"Ne yapacağımı bilmiyorum," diye mırıldandı Jimin deniz camını cebine sokarken.

"Belki sana eskiden nasıl biri olduğunu hatırlatır," dedi Yoongi anlamlı bir şekilde.

"Sence bana hatırlatılmasına ihtiyacım mı var?"

"Sence sana hatırlatılmasına ihtiyacın var mı?" diye karşılık verdi Yoongi. Jimin kaşlarını çattı.

"Soruya soruyla karşılık veren in sanlardan nefret ederim. Bana annemin zoruyla gittiğimiz psikiyatrı hatırlatıyor"

"Psikiyatrla mı görüştünüz?"

"Aile danışmanlığı gibi bir şeydi. Ama babam sadece bir kez gittiği için pek de ailece sayılmazdı."

"İşleri yoluna koymanıza yardımcı olmuş muydu?"

Yoongi de ordudaki psikiyatrla özel seanslara katılmıştı ama bunun hiçbir faydasını görmemişti. Fakat dürüst olması gerekirse, bir gelişme sağlayamamalarının nedeni kendisiydi. Baskı altında hissetmiş, içini açmak istememişti.

"Bana yardımı olmadı," dedi Jimin. "Annem kendine göre bir şeyler bulmuş olabilir. Babamın ona ne kadar kötü davrandığıyla ilgili konuşmaya bayılıyordu doktor da bunları dinlemek için para alıyordu. Kalbinde taşıdıklarını açığa vurabiliyordu. Onun dışında konuşabileceği tek kişi bendim ve benim de pek faydam dokunmuyordu. Çocuktum. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Tek bildiğim, o kendi ayakları üzerinde durmaya başlayana kadar hayatımızı toparlamam gerektiğiydi."

"Bir başkasının mutluluğundan sorumlu olmak çok ağır bir yük," dedi Yoongi sessizce. "Özellikle de bu kişi annense. Çünkü normalde tam tersi olması gerekiyor."

close as a wish: yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin