Ben Duru Özbek 19 yaşında olan genç bir kız aslında artık bir kız degil kadın olarak kendimi tanıtmalıyım. Bir kaç gün sonra dügünüm var aşık olduğum biriyle evlenmek varken şu genç yaşımda tanımadığım daha önce iki çift laf konuşmadığım ama kız kardeşim Elif'in dediğine göre gayet yakısıklı bir Kocam varmış.Babam yüzünden evlendirildigim yetmiyormuş gibi birde benden 4 yaş küçük kardeşimin ağzına maskara olmustum belki onun gözünde bu yaşananlar gayet normaldi ama benim gözümde asla öyle değildi ailem tarafından hiçbir zaman sarılıp sarmalanmadım.Annem ben 4 yaşına bastığımdan beri çalışır Elif'ide büyüten bendim zaten babam eve gelen üç beş kuruş parayıda kumara yatırırdı parayı yedigi yetmiyor gibi birde kaybederdi borcu ne kadar oldu hiçbir fikrim yok ama borcuna ithafen beni yaşlı bir adama vermişti.Ne kadar acınası bir haldeyim siz düşünün çocukluğumuda gençliğimide hiçbir zaman yaşamama izin vermediler tek hayalim sadece okumaktı. Evlenmemek için asla itiraz etmedim biliyormusunuz ?Belki o yaşlı adamın evinde temizlikçi olurdum sonra ondan rica edip o evden giderdim geri, zaten zengin biriydi benim gibi kırk tane kızla evlenebilirdi mantıken doğru yoldaydım bence düşüncelerimden beni alıkoyan hayvan abim Hakan'ın bağırısıydı "DURU" diye bağırıyordu duvarı izlemeye devam edip durdum kapıyı açıp içeri girdikten sonra üzerime doğru koşup iki üç tane vurdu dudağımın kenarının kanadıgına emindim elimi dudağıma götürüp kanadıgından emin olduktan sonra "ne istiyorsun" diye bağırdım Oda yaptığı şeyden gurur duyar gibi güldükten sonra arkasını dönüp "kalk hazırlan kocan geliyor" dedi dediğiyle istemsizce bir kahkaha atıp ayağa kalktım son 2 gün son 2 gün sonra kurtuluyorsun bu evden Duru diyerek aynanın karşısında durdum evleneceğim kişiyi ilk defa görecektim babamla konuşmasına 1 ay önce şahit olmustum "kızı fazla incitme" diyordu babama kapının aralıgından ufak bir bakış attıktan sonra yaşlı bir adamın oldugunu görmüştüm yan komşumuz Hacer teyzede anneme "Yapmayın etmeyin Gül gibi kızı yaşlı başlı adamamı yar edeceksiniz Sultan hanım" diye soruyordu Annemin ne diyeceğini dinlemeden hemen odaya gidip ağlamaya başlamıştım dediğim gibi itiraz etmedim hiç evden kurtulma şansımda o adam benim.Üzerimi değiştirip abimin yaptığı morlukları kapattıktan sonra kalçama kadar gelen saçımı at kuyruğu yapıp uzun siyah elbisemi giyip oturdum bu benim söz elbisem değildi zaten söz kesildiginde de ben yoktum orda babam yüzügü alıp al tak sunu parmağına demişti ne kadar acınası bir durum degilmi sanırım yarında nişandı pazar günüde evlenmiş olacaktım.Yarım saat sonra eski tahta kapımızın sesiyle irkildim hepsi içeri geçtikten sonra En yakın arkasım Dilara kapıyı çalıp 32 diş gülerek yanıma koştu "Duru bir cocuk var içerde görmen lazım o kadar yakısıklıki anlatamam kocanı soracaksan oda oturuyor köşede gel hadi kahve yap içerdekilere" dedi herseyi bir çırpıda anlatıyordu mutfağa girdiğimde beni orda bırakıp şu yakısıklı dediği cocugu kesmeye gitti annem gelip içeride kaç kişinin olduğunu ve kahvenin birine tuz koymamı söyledi sabır dileyip güldükten sonra kendi kendime konuşup durdum kahveler olduktan sonra içeri gidip öylesine bir baktım etrafa köşede oturan adama baktığımda benim geçen gördüğüm adam olmadığını fark ettim tuzlu kahveyi başka fincana yaptığımdan alıp onu o adama dogru götürdüm adam gülüp "gelin kızım biraz heyecanlı herhalde"dedi o sıra babama dönüp baktım kaşıyla televizyonun yanında oturan cocugu işaret etti ona dogru gidip eğildim kahveyi alırken gözlerimin içine bakıp eğildi gözleri bal rengiydi resmen ve gerçektende çok yakışıklıydı benden en fazla 3 yaş büyük olduğu ortadaydı diger kahveleride sahiplerine verip içeri geçtim Dilara yanıma yüzü asık bir şekilde gelip "kaptın zengin yakısıklı kocayı ne diye yüzünü asıyorsun" neden bilmiyorum ama içimde sahiplenme duygusu gibi birşey hissetmiştim adını bile bilmedim kocama yağdırdığı övgüler beynime sıçrıyordu biraz daha konuştuktan sonra mutfaktan çıkıp kapının önünde dikildim sanırım kayınbabam olan adam babama bişeyler anlatıyordu babam eşimin yanını gösterip oturmamı istedi yanına geçip oturduktan sonra Kayınbabam olduğu kesinleşen adam "Ares sende konuşsana biraz"dedi adının Ares olduğunu öğrendiğim kocam bogazını temizleyip "konuşacağım pek birşey yok yarın gelip kızı alalım bitsin iş" dedi gözümün ucuyla ona bakıp geri yüzümü çevirdim pis küstah Allah yüzüne verip aklından almış herhalde sanki koyun alıyor hayvan. Tam yanından kalkacakken bileğimden tutup kalkmaya çalıştığım koltuğa geri cekti beni kulagıma eğilip "Ağzımı açmamı istemezsin emin ol"dedi ukala hayvan bileğimi bir hışımla çekip geri sohbet edilen tarafa çevirdim kafamı bu kayınbabamın acaba benim kumar karşılığı satıldığımdan haberi yokmuydu acaba düşünürken biraz önce Aresin dediği sey kafamda yankılandı Yarın gelip beni alacaklardı yarın gidecektim evden yarından sonra hersey çok farklı olacaktı artık onlar giderken kaşlarını diklestirip son birkez bana baktı ve "yarın saat dokuzda hazır olmus ol" dedi gittiklerinden sonra duşa girip hemen uyumaya çalıştım genç ve yakışıklı olması benim için daha iyi birseydi kimse kumar karşılığı fakir bir kızla evlenmeyi istemez heleki zorla evlendirilip çevresinde o kadar zengin ve güzel kız varken o yüzden onunla bu konuyu konuşup hemen annemden aldığım bilezikleri bozdurup şehirden gidecektim ve benim için yeni bir hayat başlayacaktı yeni ve güzel bir hayat.